Pandemi yüzünden doktorlar bir bir istifa ediyor

featured
sağlık çalışanları

“İnsan üstü bir tempoda görev yapan sağlık çalışanları yoruldu, tükenmişlik yaşıyor. Birçok hekim arkadaşımız istifa ediyor, emekliliğini istiyor, meslekten ayrılmayı bile göze aldı.”

Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Sekreteri Dr. Bülent Nazım Yılmaz’ın bu sözleri, korona krizi sürecinde Türkiye’de hekimlerin durumunu özetliyor. Ülke genelinde kaç hekimin istifa ettiği, kaçının emekliye ayrıldığına dair bir çalışma yürüten TTB’nin verileri henüz netleşmedi. Ancak çalışmayı koordine eden Dr. Yılmaz, acilen çözüm bulunmasının şart olduğunu söylüyor: “Çünkü bu sadece hekimleri değil, toplum sağlığını ilgilendiren bir mesele.”

Göğüs hastalıkları ve enfeksiyon uzmanları ilk sırada

Giderek yaygınlaşan istifa ve emeklilik taleplerinin salgınla mücadeleyi zorlaştıracağını belirten Yılmaz şu bilgileri veriyor:

“Önemli branşlarda yoğunlaştığını görüyoruz. Örneğin göğüs hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları uzmanları, acil servislerde görevli hekimler. Burada Sağlık Bakanlığı’na önemli görev düşüyor. Hekimlerin güvenli ve sağlıklı çalışma ve yaşam koşullarını hak ettiğini kabul ederek buna göre bir plan, program geliştirmesi gerek. Mesela çalışma sürelerini 6 saate düşürmesi gerekiyor. Sadece hekimler değil, tüm sağlık çalışanlarının dinlenme, kendini toplama ve moral kazanma durumunu gözetmesi gerekiyor.”

DW Türkçe’nin görüştüğü sahadaki hekimler ve TTB’nin verdiği bilgilere göre, çalışma saatleri günde sekiz saatin çok üzerinde. Dr. Yılmaz durumu şöyle ifade ediyor:

“Mesaiye kalıyoruz, nöbetler tutuyoruz, vakalar arttıkça çalışma saatleri de artıyor. Özellikle fakültelerde asistan hekimler açısından çok daha dramatik bir durumla karşı karşıyayız. Nöbet tutuyorlar, 24 saat çalışıyorlar, üstüne tekrar sekiz saatlik mesaiye devam ediyorlar. İnanılmaz zorlayıcı, insan üstü bir tempo. Hem Sağlık Bakanlığı, hem tıp fakültesi hastanelerinin dekanlık, başhekimlik ve rektörlüklerin bir an önce bu konuya eğilmesi gerekiyor. Çünkü bu toplum sağlığını tehlikeye atan bir durum.”

TTB, bir süre önce sosyal medya üzerinden bir kampanya yürütmüş ve hekimlerin uzun çalışma saatlerinin toplum sağlığını tehlikeye attığına dikkat çekmişti.

“36 saat uyumayan bir pilotun uçağına, 36 saat uyumayan bir şoförün aracına binmek ister miydiniz? Peki 36 saat uyumayan bir cerrahın sizi ameliyat etmesini ister misiniz?” sorularının dile getirildiği kampanya, kamuoyunun ilgisini çekti, ancak koşullar değişmedi.

Bakanlık, sağlık müdürlükleri ve hastane yöneticilerinin de çoğunun hekim olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Meslektaşlarının ne zor şartlar olduğunu hissetmeleri, onların beklentilerini bilmeleri, bilmiyorlarsa öğrenmeleri gerek. Emreden, yok sayan değil, onlarla birlikte bu mücadeleyi sürdüren, onları dinleyen, önemseyen bir tarza ihtiyaç var” diyerek şunları söylüyor:

“Bu koşullarda mı çalışıyoruz? Hayır! Tam da tersi koşullar. Yukarıdan bakan, anlamayan, anlamak istemeyen bir tarzla karşı karşıyayız. Fakat ne yazık ki salgın dönemindeyiz ve bugün her zamankinden daha fazla anlaşılmaya ihtiyacımız var. Bugün her zamankinden daha fazla dayanışmaya ihtiyacımız var.”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir