Nusret Gökçe “Harvard mezunuyum” dedi ama hayat hikayesi bambaşka çıktı…

featured

Tuz serpme hareketiyle tüm dünyada fenomen haline gelen kasap Nusret Gökçe, Nusr-Et markasını yaratma süreciyle ilgili olarak Hürriyet gazetesi yazarı Barbaros Tapan’a açıklamalarda bulundu.

13 yaşında iş hayatına atıldığını söyleyen Gökçe, “Gözümü açtığımdan beri çalışıyorum. İlk işime ilkokula giderken hafta sonları semt pazarında su satarak başladım. Hafta içinde de ayakkabı boyuyordum. 13 yaşıma geldiğimde de kasap çırağı olarak başladım” dedi.

İşletmeci Nusret Gökçe, yarattığı markaya ilişkin olarak, “Dünyada kaç tane önünde fotoğraf çektirilen marka var? İnsanların markanın önünde fotoğraf çektirip, benim tuz atma hareketimi yaparak sosyal medyasında paylaşması belki de sadece Nusr-Et markasında var. Bu sadece parayla yaratılan bir şey değil. İnsanların gelip sahiplenmesi, fotoğraf çektirmesi parayla elde edilemez. Nusr-Et markası artık 100 yıllık bir marka gibi oturdu, köklerini sardı ve kana karıştı. Nusr-Et artık sadece bizim markamız değil, Türkiye’nin markası. Türkiye’nin tek bir uluslararası markası var, o da Nusr-Et. Bireysel olarak kurulmuş, bireysel olarak uluslararası başarı yakalamış başka bir marka var mı?” diye konuştu.

Markasını yaratma sürecinden söz eden sosyetik kasap, “Bizim ikinci şube, Ankara şubesiydi. Ankara şubem açıldığı günden itibaren her gün akşam servisini Ankara’da geçirip son uçakla İstanbul’a dönüyordum. Sabah erken et seçip, öğle servisini İstanbul Etiler’de geçiriyor, saat 16.00 uçağıyla Ankara’ya gidiyordum.

“Sandalyenin üzerine çok uyumuşluğum var”

Akşam 19.00’da tekrar Ankara’da servise çıkıyordum. Akşam son uçakla da tekrar İstanbul’a dönüyordum. Bu durum Dubai şubesi açılana kadar 1,5 yıl sürdü. Dubai açıldıktan sonra her çarşamba gecesi son uçakla Dubai’ye gidip pazar gecesi İstanbul’a dönüyordum. 3 yıl boyunca Dubai-İstanbul trafiği devam etti. Bu işin başlarında gece restoranda sandalyenin üzerinde çok uyumuşluğum var.

“Bizim yaşadıklarımızı Harvard’da ders olarak veriyorlar”

Açıklamasında “Ben Harvard mezunuyum” diyerek şaşkına çeviren Nusret Gökçe, olayın iç yüzünü de şu şekilde anlattı: “Bostancı Kasaplar Çarşısı’nda yetiştim. Kasaplar Çarşısı, bu işin Harvard’ı sayılır. Orada iş kültürünü, çalışma disiplinini, insan tanımayı ve müşteri ilişkilerini öğrendik. Biz müşteriyi hiç konuşmasa bile ayakkabısından, kol saatinden tanırdık. Bostancı Çarşı Business School mezunuyuz da diyebiliriz. Bizim yaşadıklarımızı, bizim gördüklerimizi bugün Harvard’da ders olarak öğretiyorlar.”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir