Depremin yıkıcı etkileri devam ederken oyuncu Bergüzar Korel, normalleşmeye karşı yaptığı paylaşımla sosyal medyayı ikiye böldü.
“Beni yakın arkadaşlarınızdan çıkarın lütfen. İki yüzlülüğünüz midemi bulandırıyor!” diyen ve “Yırttınız kendinizi normal de normal diye.” açıklamasını yapan Korel’e, TikTok fenomeni Aybüke Derin yanıt verdi.
‘TUZU KURULAR LİNÇ PEŞİNDE’
Fenomen Aybüke Derin ise Bergüzar Korel’in o ifadelerine karşılık şöyle yazdı: “Günaydın, birkaç sözüm var size. Bergüzar Korel gibi depremi yaşamayıp ekonomik durumu çok çok iyi olanlar normal hayata dönmeye çalışan depremzedelere ve ekonomik durumu kötü olan insanlara nefret söylemlerine sebep oluyorlar. Oyuna gelmeyin, milyon doları olan insan zaten evinde tüm konforunda normale dönelim demez. 3 kuruş kazanmak için paylaşım yapan küçük işletmeler linçleniyor.
15 gündür geceleri uyuyamayan depremi bizzat yaşamış, ölüme bir nefes kadar yakın hisseden, evi yerle bir olmuş ben. Yaşadığım için linçleniyorum bu depremler yüzünden. Yazıklar olsun birilerinin gözüne girmek uğruna nefret tohumları ekenlere… Ekonomik durumu geçinmeye zor yeten veya depremi yaşamış insanların birinden bile kötü bir mesaj almadım. Sürekli dm den dertleşiyoruz depremzedelerle. Birbirimize moral veriyoruz tuzu kurular linç peşinde!”
‘HERKES ÇÖZÜM BEKLİYOR’
“Ayrıca birçok yakınım orada sürekli konuşuyoruz. Kimse ülkesinin karalar bağlamasını istemiyor. Hepsi çözüm bekliyor bir an önce normale geçilmesini istiyor. Çadırda yaşayan arkadaşım eğitimin aksamasından endişe ediyor, ülkenin geleceğini düşünüyor. Herkesin psikolojisi bozuldu, depremi yaşamayanlar da çok tedirgin dediğimde, ‘oh ya herkes mutsuz, tamam’ demiyor.
Ya çok üzüldüm tüm ülke karamsarlığa gidiyor diyor. Üzülmesin diye yok dedim mesela Konya’da hayat normal akışında yakında orası da olacak herkes elinden geleni yapıyor dedim. Oh ya çocuklar etkilenmemiş olur hem diyor. Hatay’da yanlarında çocuklar olduğu için çok dikkatli davranıyorlar. Bu depremi yaşayan insanlar bilinçli, kültür seviyesi yüksek insanlar. Bu felakette bile metanetli davranıyorlar Kimseyi kınamıyorlar. Beddualar savurmuyorlar.”
‘PAYLAŞIM YAPIP PARA KAZANMAZSAM NASIL YARDIM EDECEĞİM’
Derin’in bir takipçisi tarafından gelen mesaj da şu şekildeydi: “Ben yeni çiçekçi açtım neredeyse 3 ay olacak paylaşım yapmaya utandık 1 hafta yapmadık ama sonra mecburen yaptık. E ben paylaşım yapıp para kazanmazsam nasıl yardım edeceğim diğer insanlara? Ben böyle düşünüyorum. Alanya’da hayat olağan akışında devam ediyor konu hep deprem ve sonrasında ne olacağı konuşuyor unutulan bir şey yok normale döndük diye insanlar mutlu değil”
‘YIRTTINIZ KENDİNİZİ NORMAL DE NORMAL DİYE’
Halit Ergenç’in eşi Bergüzar Korel deprem sonrası normalleşmeye ilişkin şu açıklamaları yaptı: “Yırttınız kendinizi normal de normal diye. Süslü püslü kelimelerle uzun uzun yok o halı sen de haklısıncılar. Komşunun evinden cenaze çıktığında televizyon açılmayan evlerde büyüdük. Yedisi, kırkı, elli ikisinde dualar okuttuk, anılarını yad ettik. Yok onun acıyı ifade şekli başkaymış da bilmem ne, herkese anlayış gösterecekmişiz de, kılıf uydurmayın sahte hüznünüze, kendi hayatınızda ne yaparsanız yapın bize ne. Ama durun ya durun. Evinde iki hafta önce sıcak kahvesini içen evini kaybetmiş biri kahve storynizi görse üzülmez mi en basitinden ya? Çocuklarının cenazesine ulaşamayan analar babalar senin çocuğunla fotoğrafını görünce kahrolmaz mı? Ailesini kaybetmiş onca insan ne hisseder? Ama hayat devam ediyorcular, etmiyor arkadaşlar etmiyor! Bir yerde bizim insanlarımızın hayatı bizim hayatımız bitti, ülke koca bir cenaze evi olmuş hayat filan devam etmiyor! Kalkmış normal nedir’i tartışıyoruz. Ya sabır!”
‘NE ZAMAN UYUSAM ENKAZ ALTINDA GÖRÜYORUM KENDİMİ’
Depremden yıkılan evinin halini 9 Şubat’ta sosyal medya hesabından yayınlayan fenomen Derin duygularını şu ifadelerle belirtmişti: “Görünce bir kez daha anladım. Allah bizi korudu. Doğru kolonun önünde bizi durdurduğu için yaşıyoruz. İlk saniyede beni uyandırdı. Doğa’nın kapısını açtırdı. İlk anda Doğa’nın odasının kapısını açmasam dolap kapının arkasına düşecekti ve içeride sıkışacaktı. Yatak odasından 10 saniye geç çıksak üzerimize tavan düşecekti.
Mutfağa sığınma ihtimalimizi düşünemiyorum bile. Oturduğumuz bina sıfırdı. İlk biz oturduk vlog çekmiştim hatırlarsanız. Milyon liralara satılıyor ve bu halde. Ev bizim değildi kiracıydık. İnsan evinin olmadığına bile sevinirmiş. Yine de şükredermiş. ‘Yaşıyoruz’ kelimesi insanın gözlerini doldurur mu? Her seferinde yaşıyoruz deyip ağlıyorum. Bu bina yıkılsa bizi aramaya 3. gün gelebilirlerdi anca. Şehrin dışında. Annemler Hatay’da deprem olduğunu 10 saat sonra öğrendiler. Gelmeleri 20 saat. İhtimalleri aklımdan çıkaramıyorum. Uyuyamıyorum. Ne zaman uyusam enkaz altında görüyorum kendimi. Nasıl sarılacak bu yaralar?”
