Birbirimize çok yakın iki ülkeyiz. Aynı tarihi ve geçmişi paylaşıyoruz.
Bu sevgi karşılıksız değil, Azerbaycanlılar da her fırsatta Türkiye’yi ne kadar çok sevdiklerini hep söylerler.
Her ne kadar son yıllarda katılmasak da Azerbaycan’ın bizi, bizim de Azerbaycan’ı ne kadar desteklediğimizin kanıtını Eurovision’dan hatırlayabilirsiniz. İki ülke olarak daha yarışma başlar başlamaz 12 puanı hanemize yazardık, 12 puan açıklanırken de yüzler gülerek Türkiye, Azerbaycan denilirdi.
Eurovision’da nasıl birbirimizi kolluyorsak resmi ilişkiler konusunda da aramızdan hiç su sızmaz. Azerbaycan’ı tanıyan ilk ülke Türkiye olmuştur.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden birçok ülkeden biri olan Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke Türkiye olmuştur (9 Kasım 1991). Yine KKTC kurulduktan sonra, Azerbaycan’ a bağlı özerk bir ülke olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, KKTC’yi hakim güç olarak tanımıştır.
Hele ki milli maçlarda durum daha belirgin. Azerbaycanlı kardeşlerimizin bize olan desteği, inancı ve heyecanı tamdır.
Dilde Türkçe konuşuyoruz ancak Azerbaycan Türkçesi’nde bazı kelimelerin kullanımı farklı. Fark olsa dahi her iki millet de bu dili inanılmaz keyifli bulur. Kimisine garip gelse de Azerice ile Türkçe her iki taraf için de çok keyifli.
Biz Azerice onlar da Türkçe şarkılara bayılırlar.
Azerice pek çok şarkıyı herhangi bir mekanda duymak mümkün. Mesela “Yaxşı Olar”. Aynı şekilde Bakü’ye gittiğinizde de Tarkan’ı her an duyabilirsiniz. Sibel Can hayranlıkları ile apayrı bir olay.
Azerbaycanlı kardeşlerimiz de mizah konusunda geri kalmaz, takip ettiğimiz hesap çoktur keza onlar da bizi çok takip ederler.
Atatürk’ü çok sever ve ne kadar büyük bir lider olduğunu her fırsatta dile getirirler.
