* UNICEF, Türkiye’nin de içinde olduğu bir rapor açıkladı. 1.5 milyar öğrencinin salgından olumsuz etkilendiğini ve 463 milyon öğrencinin ise uzaktan eğitime erişim için gerekli cihazlara ve imkanlara sahip olmadığını duyurdu.
* Bu veri üzerinden değerlendirdiğimizde şu an Türkiye’de en az 6 milyon öğrencinin uzaktan eğitim için gerekli cihazları, başta internet erişimi olmak üzere gerekli imkanlara sahip olmadığı ortaya çıktı.
* Bununla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencilerimizin uzaktan eğitim verilerini paylaştı. 18 milyonu aşkın öğrencimiz var. Bakanlığın açıkladığı verilere göre 9 milyon 600 bin öğrenci uzaktan eğitime erişebiliyor. Yani bakanlığın verileri de UNICEF’i doğruluyor.
6 AYDA TEK BİR ADIM ATILMADI
* Yine 6 ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen bu konuda tek bir adım dahi atılmadı. Öğretmen arkadaşlarımız bireysel çabalarla, bireysel emeklerle öğrencilerine yoğun bir şekilde ulaşmaya çalıştı.
* Ancak şu anda sınıfta kullandığımız tebeşir, tahta kalemi ne kadar önemliyse, öğrencilerimize ulaşabilmek ve nitelikli hizmet verebilmek için ihtiyaç duyduğumuz cihaz ve erişimin eksiksiz bir şekilde acilen sağlanması gerekiyor.
İNTERNET SINIRSIZ VE ÜCRETSİZ OLMALI
* 8 GB sınırlı internet imkanı verildi ama sadece bir canlı ders 4GB’ı bulabiliyor. Verilen internet ne öğrenci ne öğretmelerin ihtiyacını karşılıyor. İnternet mutlaka sınırsız ve ücretsiz olmalı.
* EBA’da hâlâ sorun devam ediyor. Sayın Bakan olumlu olarak değerlendirdi. Sorunun talep fazlalığı ve siber saldırı olarak açıklanması da kabul edilemez.
EĞİTİM ARZ VE TALEP OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ
* Zorunlu eğitim 12 yıldır. Milli Eğitim Bakanlığı’na bu sorumluluğunu tekrar tekrar hatırlatmak gerekiyor. Eğitim en temel haktır, arz talep olarak kabul edilemez.
* Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin erişim sorunu acilen çözülmelidir. Aksi halde her geçen gün başta yoksul ailelerimizinkiler olmak üzere çocuklarımızın eğitimden kopuşunun hızlandığı bir süreci yaşıyoruz. Yoksul öğrencilerimizin eğitimden tamamen koptuğu bir süreç yaşamaya başladık. Yüz yüze eğitimde de yaşanan bu sorun derinleşmiş vaziyette.
BAKANLIK LİSANSSIZ PROGRAM KULLANMAMIZI İSTEDİ
* EBA’nın çöktüğü gün bakanlık, öğretmen arkadaşlarımızdan Zoom, Google Meet gibi çok farklı programları kullanmalarını istedi. Bu programların kullanımı hem öğretmenler, hem öğrenciler açısından güvenlik sorunu oluşturuyor.
* Şimdiye kadar mutlaka atılması gereken bir adımdı. Bakanlığın mutlaka lisanslı çevrimiçi programları temin etmesi gerekirdi. Bu onaylanmış, güvenilir programların kullanılması gerekirdi. Aylar geçmesine rağmen bununla ilgili çalışma yapılmamış olması kabul edilemez.
ACİL YAPILMASI GEREKENLER
Eğitim Sen’in 4 Eylül’de gerçekleştirdiği Uzaktan Eğitim Çalıştayı’nda ortaya çıkan ve bakanlıkla da paylaşılan sonuçlar özetle şöyle:
* Yeterli bütçe acilen ayrılmak zorunda.
* Eşitlik ilkesi gereği tüm öğrencilerin erişimi ücretsiz sağlanmalı
* Ebeveynlerden birine ücretli izin hakkı verilerek, öğrencilerin devamlılığın sağlanması,
* Ölçme, değerlendirme düzenlemeleri acilen çözümlenmeli
* Derse hazırlık ücretleri düzeltilmeli
* Lisanslı programlarla, canlı erişimdeki güvenlik sorunu ortadan kaldırılmalı.
* Teknik sorunların çözümü için bakanlık bünyesinde bir merkez kurulmalı
* Ders içeriklerindeki sorunlar çözülmeli
KAÇ ÖĞRETMEN GÖREV YAPIYOR?
Toplam öğretmen sayısı: 1 milyon 117 bin 686
Kamu: 942 bin 936
Özel: 174 bin 750
