TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini hedef aldığını belirterek, sert ifadelerle karşılık verdi. Şentop, “Haysiyetsizce ve ahlaksızca bir iftira olarak görüyorum.” dedi.
“Ahlaksızca bir iftira”
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kılıçdaroğlu’nun iddialarına şu sözlerle tepki gösterdi:
Beni doğrudan itham eden bir iftirada bulunmuştur. yalan olduğunu bildiği halde yaptığı bir iftiradır. Tek nefeste, gözünü kırpmadan bir insana yalanla iftirada bulunan kişinin ya siyasi bunaklık içinde olduğunu, bunu bilerek yapıyorsa bunun haysiyetsizlik olduğunu söyledim.
10 bin dolar kimdir, açıklansın diyorlarsa açıklansın. Ama konumuz o değil. Bunu ifade eden de bilen de ben değilim.
“Meselemiz bana yönelik iftira”
Biz de ilgili uygun bir şekilde sorduk. Meselemiz bana yönelik iftira. Partide talimat verdiği arkadaşlarının bana saldırırken bu konuya değinmeleri Kılıçdaroğlu’nun dediklerinin açıklanamaz olduğunu gösteriyor. Alçak saldırının sahibi olarak görüyorum.
FETÖ ithamı sıkıştığınız yerde kullandığınız milli bir spor Türkiye’de. Kılıçdaroğlu’nun görevli arkadaşlarının beslendiği haber sitesinde de bunlar yer almıştır. FETÖ yurtdışındaki kaçak gazetecileriyle beraber 15 günde bir sosyal medyada yer alıyorlar. Kuvvetli şekilde kuyruklarına bastığımı ifade ediyorum. Bu acı başkalarına da sirayet etmiş, başkaları da acı duyuyor. 17 Aralık’ta FETÖ’nün yargı eliyle gerçekleştirmeye çalıştığı bir darbe teşebbüsü vardı. 3 Aralık’ta Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının ABD’ye ziyareti var. FETÖ’nün önce gelen yönetici ileri ile çektirdikleri fotoğraf var. Fotoğrafı biliyoruz. Yakın, samimi verdikleri fotoğraf önemli 3 Aralık 2013’te. Grup toplantılarında FETÖ’nün korsan kasetlerini yayınlamaları, arkadaşlarının FETÖ’cü yöneticileri cezaevinde ziyaret etmesi.. Dün konuşan arkadaş FETÖ diye tabir edilen cemaat görevlilerini ziyaret ettik diyor. 15 Temmuz’a proje bazlı cürüm işlemek konusunda işbirlikleri olduğuna dair şeyler var.
“Siyaseti biz yapıyoruz, ailelerimiz yapmıyor”
Siyaseti biz yapıyoruz, ailelerimiz yapmıyor. Oğlumla ilgili bir takım şeyler soruyor, sınavda SBS sorularının hepsini yaptığına dair şaibe yaratmaya çalışıyor. SBS ile ilgili soruşturma yok. 100 sorunun 100’ünü de doğru yapmıştır. En yakın zamanda ALES’e girmiştir. 50 sorunun 50’sini de doğru yapmıştır. Boğaziçi’nde okuyor. Çocuklarımızın zeka durumları ile ilgili dahlimiz yok. Oğlumun başarıları bundan ibaret değildir. Madalyaları toplasak iddiada bulunan arkadaşların taşımakta zorlanacağını söyleyebilirim. Aileleri bu işlere karıştırmayalım. Muhatabım bu görevli arkadaşlar değil bana iftirada bulunan Kılıçdaroğlu’dur.
Soru önergeleri ile ilgili malum incelememiz var. Önerge veren arkadaşlar kendi önergelerinin öncelikli incelenmesini isteyebilir ama sırayla yapıyoruz. Süre geçmesi söz konusu değil. Ben bizzat imzamla bakanlıklara gönderiyorum.
“Kimin parti içinde kaldığı, kimin çıktığı belli”
Ben AK Parti’de Genel Başkan Yardımcılığı yaptım. Bu süre içinde pek çok konu konuşulmuştur. Bunları basın önünde konuşmadım. Bir siyasi partiden ayrılabilirsiniz. Görev yaptığınız döneme ait hususlar kişinin namusuna tevdi edilmiş emanettir. Her zaman siyasi partinin ideallerini her zaman şahsi hesaplarımın üstünde tutmuşumdur. Herkesin de böyle yapmasını beklemişimdir. Ben parti MYK’sında dile getirdim. Onunla olan konuşmam kendisinin bulunmadığı MYK’da konuşulan konuları kendisine aktarmış olabilirim. Daha sonra bu konularla ilgili hususlarda olumlu gelişmeler olmuş ki açıkça ortada. Kastettiği kişi sayın bakanımız partideki görevine devam etmiştir. Daha büyük tehdit de bunları dile getiren arkadaşımızın kendisi. Kimin parti içinde kaldığı, kimin çıktığı belli. Daha fazla bildiğim şey var ama kamuoyu önünde konuşmayı doğru bulmam.
Ne olmuştu?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’u hedef almış, “Ayda 10 bin dolar alan siyasetçi kim? Eğer Şentop konuşmuyorsa acaba 10 bin dolar benzeri bir olay her ay ona da mı veriliyor? Şentop sessiz kalamaz” ifadelerini kullanmıştı.
