Ömer Çelik’ten kimyasal silah iddialarına sert çıkış: ‘Aşağılık iftira’

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), toplantısının ardından Ömer Çelik önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, TSK'nın 'kimyasal silah' kullanma iddiaları hakkında "TSK'nın kimyasal silah kullandı diye bir aşağılık iftiranın dillendiriyor olması bu nefret suçu mu, ifade özgürlüğü müdür" dedi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun Londra ziyareti ile ilgili ise, "Sayın Kılıçdaroğlu İngiltere'ye gidiyormuş. Seçimler Türkiye'de yapılacak. Londra'da, Washington'da yapılmayacak" ifadelerini kullandı.

featured

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine açıklamalarda bulundu.

Ömer Çelik’in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

İçeride sürekli milletin iradesini aşağı çeken bütün olayların çerçevesi ulusal düzeyde olan vesayetti. Egemenlik kayıtsız şartsız ilkesine tenzilat yapmaya kalkanlar oldu, netice itibariyle millet sandığa verdiği oyla bu tehditleri bertaraf etti.

Terörün etrafta oluşturmaya çalıştığı şey fiziki terörden ibaret değildir. Bu fiziki terörün ardında ülkemizi hedef alan projelerdir. Ülkemizi ve bölgemizi siyasi mengeneye sıkıştırmaya çalışan bu terör olgusu gündemimize bölgesel vesayet olarak geldi.

Bu mücadele verilmeseydi şimdi sınırımız etrafında terör devletçikleri olacaktı. Hem bölge barışını bozmak, hem de Türkiye’nin burnu dibinde kaos yapıları olacaktı.

Bir de bütün insanlığın başında olan küresel vesayet var. Buna karşı da daha adil bir dünya küresel bir eşitlik çağrısı anlamında dünya 5’ten büyüktür anlayışıyla karşı çıkıyoruz. Dikkat edildiği gibi TC bütün uluslararası ve bölgesel olayların merkezinde kilit ülke olarak yer almaktadır.

Birkaç tane üzücü olay oldu. Somali’de meydana gelen terör saldırısı nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Yine Güney Kore’de festivalle hayatını kaybedenler oldu. Ve yine Hindistan’da köprü çökmesi sonucu insanlar hayatını kaybetti.

“MEVLÜDE HANIM ÖRNEK BİR İSİM OLARAK YAŞADI”

Mevlüde genç bir anne olarak barış içinde yaşayalım diye, kendi çocuklarına kötülük aktarmamak için acısını kendi içine gömdüğünü ifade etti. Bu çok abidevi bir davranış. Hele bir annenin acısını içine gömmek zorunda kalması. Bu her zaman her yerde bütün insanlığa örnek olacak bir sembol isim olarak yaşadı. Alman şansölyesinin yayınladığı mesaj da çok önemli. Türkçe başınız sağ olsun diyerek Mevlüde hanımın son yolcuğunda onu selamladı. Bugün Almanya’daki siyasetçilerin sadece Mevlüde Genç’e Bu Türk ve İslam düşmanlığına karşı güçlü bir tavır almaları gerekiyor. Aksi takdirde faşist katillerin yaptığı bu eylemler sadece basit kınamalarla geçiştirilen sıradan vakalar olarak ele alınır ki bu son derece yanlış olur.

“60 YILLIK HAYALİ OLAN PROJENİN HAYATA GEÇMESİ SEVİNDİRİCİ”

TOGG otomobilinin üretime geçmesiyle devrim otomobilinin nasıl engellendiği, Türkiye’nin geçmişte oyun değiştirici olarak içinde bulunduğu sektörlerin nasıl yok edildiği, Türkiye’nin 60 yıldır hayali olan projelerden birinin hayata geçmesi sevindirici bir gelişme oldu. Dünyada yankılanması da Türkiye içerisinde milletimizin bir özleminin yerine gelmesi bakımından Türkiye Yüzyılı’nın somutlaşan adımlarından bir olarak gündeme geldi.

‘KİMYASAL SİLAH’ İDDİASINA TEPKİ

Terörle mücadelemiz dünyanın en meşru mücadelelerinden bir tanesidir. Bu terör örgütlerinin ideolojilerine takılıp kalırsak, bu tek başına meseleyi çözmüyor. Bunların arkasında siyasi projeler var. Buna hiçbir şart altında müsaade etmeyeceğimizi ifade etmek istiyoruz. Burada mücadeleyi hem siyasi, hem diplomatik, hem de fiziki olarak veriyoruz. Terör örgütünün bir takım çevrelerden aldığı akıllarla Türkiye içerisinde karşılık bulması son derece vahimdir. Bunlardan bir tanesi TSK’nın kimyasal silah kullanıyor ifadesidir. TSK’nın kimyasal silah kullandı diye bir aşağılık iftiranın dillendiriyor olması bu nefret suçu mu, ifade özgürlüğü müdür? Dünyanın herhangi bir ordusuna kimyasal silah kullanıyorsunuz dediğinizde bu en ağır suçlamadır. Asıl burada nefret siyasetini, terörü meşrulaştırmak, devreye sokmak için olduğunu görüyorsunuz.

Pek çok doktor arkadaşımız bu yapılan açıklamaları reddetti. Bu alanın çoğulcu bir şekilde düzenlenmesi. Bu düzenlemeleri oraların demokratikleşmesi ve çoğullaşması için göstereceğiz. Geçmişte terör yolu olarak nitelendirilen bugün Kültür Yolu olarak nitelendirilmesi nereden nereye gelindiği bakımından önemlidir. MİT’in yaptığı operasyonlar burada ne kadar büyük sonuçlar aldığını göstermektedir.

YUNANİSTAN’IN GERİ İTMELERİ

Yunanistan’ın Ege’de işlediği insanlık suçları bitmek bilmiyor. Son rakamlara baktığımız da 2020, 2021, 2022’de Yunanistan’ın 1671 vakada 46 bin kişiyi geri ittiği görülmüştür. Bütün bunlar Avrupa’nın bilgisi dahilinde gerçekleşiyor. Bu gerçekten utanç vericidir.

TAHIL ANLAŞMASI İPTALİ

Rusya bu anlaşmayı durdurduğunu ifade ediyor. Bu konuda büyük üzüntü duyduk. Bu hem bölgenin hem de insanlık için kıymetli bir çabadır. Bu anlaşmanın tekrar işlev kazanmasını bekliyoruz.

Sistematik bir şekilde şehitliklerimize köpek maması atılarak, köpeklerin oraya yoğunlaşması ve bu şekilde şehitliklerimizin zarar görmesi bakımında sinsi planlar uyguluyorlar. Orta Doğu’da DEAŞ’ın yaptığından Yunanistan’ın ne farkı var. Avrupa’nın ortasında tarih eser yok etmek gibisinden bir barbarlık kabul edilemez.

Mahkeme basmanın Meclis’i basmaktan farkı yok. Bu milletvekilleri empati yapsınlar, kendileri Meclis kürsüsünde konuşurken birileri tarafından kürsünün basıldığını düşünsünler. Ama böyle hakimlere dönük hakaret ederek bir tavır ortaya koyulması son derece adapsız, barbar bir davranış olmuştur. Bu konuyu Meclis’in de değerlendirmesi gerekir.

“KILIÇDAROĞLU ADAYLIĞINI İLAN ETSİN”

Zaten biz bekliyoruz. Kılıçdaroğlu adaylığını ilan etsin cumhurbaşkanımızın karşısına çıksın. Bir kere cumhurbaşkanımızın böyle bir şey için harcayacak vakti yok. Bugün sosyal medyada bir video var. TOGG fabrikası bile yok ilan ediyorlar diye. Açıldı fabrika. Sayın Kılıçdaroğlu İngiltere’ye gidiyormuş. Seçimler Türkiye’de yapılacak. Londra’da, Washington’da yapılmayacak. Bu “Karşıma çıksınlar” cümleleri için de aynısı kendisine söylenebilir.

FRANSIZ ŞİRKETİN DEAŞ’A DESTEĞİ

Fransa’daki davada şu olmuştu bunu mahkemeye götüren sivil toplum örgütleri bunun Fransız istihbaratın bilgisi dahilinde olduğu söylemişti. Fransa’da dava seyri şöyle devam etti. Destekle ilgili dava devam ederken insanlığa karşı bir suç olduğu mahkemede düşürüldü. Aynı anda ABD’de görülen davada Lafarge, DEAŞ’a destek verdiklerini açıkladır. Böylesine utanç verici bir mesele olabilir mi?

Her zaman söyledik bu terör meselesi başka meseledir. Bir terör örgütünü başka örgüt için kullanırsanız başka durumlarla karşı karşıya kalırsınız. Fransız hükümetinin Türkiye’nin terör örgütlerine karşı mücadelesini eleştirmek yerine kendi organlarının bilgisi dahilinde bu firmalar hakkında açıklama yapması gerekir.

İSVEÇ NATO ÜYELİK SÜRECİ

İsveç’le ilgili açıklamaları somutlaşana kadar duymuyoruz. Açıklama iyi ama hayata geçene kadar yeterli değil.

Teröre destek veren ya da Hazine yardımını yasalar dışında kullanan bir durum olursa buna karar verecek mahkemelerdir. Bütün bunlar kendi içerisinde mantıklı tutarlı bir şekilde düzenlenmiştir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir