Mithat Sancar’dan İYİ Parti’ye cevap: “HDP’yi hoş tutalım ama boş tutalım yaklaşımının farkındayız”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, parlamenter sistem çalışması yürüten altı muhalefet partisi liderinin buluştuğu "yuvarlak masa" toplantısına davet beklemediklerini ancak "geçiş süreci" ve cumhurbaşkanlığı seçimi konularında kendilerinin "mutlak müzakere zemini" olarak kabul edilmesini istediklerini söyledi.

featured

BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar; muhalefet partilerinin toplantısına ilişkin şu yorumu yaptı:

“Eğer bu çalışma, Meclis seçimlerine dönük bir ittifak niyetiyle yapılıyorsa, bizim burada yer almamızın bir gereği zaten yok. Şayet cumhurbaşkanlığı seçimi ve onunla bağlantılı temel meseleler söz konusuysa, durum değişir. Başta geçiş süreci olmak üzere, cumhurbaşkanlığı seçimini ilgilendiren konularda bizimle açık diyalog ve müzakere yürütülmesi talebimizi tekrar etmek istiyorum. Bunun için o masada bulunmak gerekmiyor; kaldı ki bizim o masaya davet edilme gibi bir beklentimiz de yoktu. Şayet cumhurbaşkanlığı seçimi ortak aday tartışması üzerinden gelişecekse, HDP olarak talebimiz, bu çerçevedeki konuların bizimle kamuoyuna duyurularak, açık, doğrudan ve şeffaf biçimde yürütülmesidir.”

İYİ PARTİ’YE CEVAP

“HDP’yi hoş tutalım ama boş tutalım” şeklindeki yaklaşımları fark ettiklerini belirten Sancar şu vurguyu yaptı:

“HDP’yi ötekileştiren, hatta düşmanlaştıran yaklaşımlar çok tehlikeli sonuçlar doğurur. Eğer bu iktidara karşı demokratik bir alternatif oluşturulmak isteniyorsa, bunu Türkiye’nin geçmişten bugüne en derin sorununda iktidarın anlayışını aynen sahiplenerek yapılması mümkün değildir. Sözü dolandırmaya gerek yok: Kastettiğimiz, öncelikle ve özellikle İYİ Parti‘dir. Düşünün ki, bu parti sözcüleri aracılığıyla “HDP kapatılmalıdır” bile diyebiliyor.”

Parlamento seçimiyle cumhurbaşkanlığı seçimini ayırdıklarını belirten Prof. Dr. Mithat Sancar, “Cumhurbaşkanlığı seçimi aynı zamanda bir geçiş süreci meselesidir. Eğer ortak bir adayda karar kılınacaksa, Türkiye’nin yeni bir başlangıcı hangi çerçevede yapacağının ayrıntılı bir biçimde konuşulması gerekiyor. Şayet ortak bir aday fikri olgunlaşırsa biz, bu meselenin isim üzerinden değil, siyasal ilkeler ve yapısal sorunlar üzerinden konuşulmasını istiyoruz” diye konuştu.

“ADAY MESELESİ İÇİN HENÜZ ERKEN”

Partisinin cumhurbaşkanı adayı çıkarıp çıkarmayacağı sorusuna ise Sancar şu yanıtı verdi:

“Aday meselesini, önerdiğimiz bu çerçeve derinlemesine tartışılmadan gündemimize almıyoruz. Seçim tarihi belli olduğunda o zamana kadar alınmış olan veya alınması muhtemel yola bakarız, gelişmeleri değerlendiririz, kararlarımızı da bu olgu ve verilere göre veririz. Kendi adayımızı çıkarıp çıkarmayacağımız meselesi de bu süreç içerisinde şekillenecektir. Ki bunu da sadece HDP olarak yapmayacağız; Meclis seçimi için kurmakta olduğumuz demokrasi ittifakının bileşenleriyle tartışarak, bu ittifakta yer almayan demokrasi güçleriyle istişare ederek, tabanımızla diyalog içerisinde belirleyeceğiz. Şöyle yapılmazsa aday çıkarırız veya şöyle yapılırsa aday çıkarmayız gibi bir yaklaşımın, bu konuda yürütülebilecek kapsamlı ve derinlemesine tartışmaların önünü tıkayacağı kanaatindeyiz.

“İMRALI KAPILARI AÇILSIN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Edirne’deki İmralı’dakine hesap verecek” sözlerini de yorumlayan Mithat Sancar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suyu bulandırmak istiyorlar. Somut bir gelişme olup olmadığını bilmemiz mümkün değil. Bunu bilmenin tek yolu var: İmralı’da avukatlarla ve/veya bağımsız heyetlerle görüşmeye izin verilmesi. Böylece Abdullah Öcalan’ın bu konu dahil, diğer konularda ne düşündüğü, bizzat kendisi tarafından ifade edilsin. Bunun dışındaki hamlelerin HDP içinde tartışma yaratma, Kürt seçmende zihin bulanıklığına yol açma gibi amaçlar güttüğünün farkındayız ama bu hesapların tutması mümkün değil. O nedenle biz Erdoğan’ın sözlerinin içeriğine bir önem atfetmiyoruz.”

“YÜZDE 15’LERE İLERLEDİK”

Sancar kamuoyu yoklamalarına da değinerek, şöyle konuştu:

“Şu anda bizden hoşlanmayan çevrelerin etkisindeki kamuoyu yoklamaları bile HDP’nin yüzde 15’lere doğru ilerlediğini dile getiriyor. Yüzde 15 oranı sadece sayısal bir mesele değildir. Bu oran, bütün engellere rağmen HDP’nin, halkın desteğiyle belirlediği yolda kararlı ve tutarlı biçimde yürümeye devam etmesi anlamı taşımasıdır. Dolayısıyla yüzde 15 sayısal olmanın ötesinde çok önemli bir siyasal meseledir.”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir