İsveç’te 14 yıl sürgün hayatı yaşayan İranlı muhalif Habib Chaab’ın Türkiye’ye geldikten sonra ortadan kayboldu. MİT’in yürüttüğü soruşturmayla Chaab’ın ortadan kaybolmasının ardındaki esrarengiz olaylar zinciri çözüldü. MİT İranlı muhalif ismin, İran istihbaratının kontrolündeki uyuşturucu kaçakçısı Zindaşti tarafından eski eşi kullanılarak tuzağa düşürüldüğünü ortaya çıkarttı.
Chaab İran’a kaçırıldı
Edinilen bilgiye göre eski eşi, Chaab’ı İsveç’ten kendisini görmek ve 100 bin euro borç vermek vaadiyle İstanbul’a çağırdı.Chaab da 9 Ekim’de Beylikdüzü’ndeki bir adrese geldi. Eski eşinin içinde bulunduğunu düşündüğü minibüse bindi. Ama bindiği anda bayıltılarak kaçırıldı. İran’a doğru yola çıkan Zindaşti’nin adamları, alternatif yollardan Van’a ulaşarak Chaab’ı İran’a götürdü. Soruşturmayı derinleştiren MİT, İran istihbaratıyla bağlantılı hücreyi çökertti. Zindaşti için çalışan ve olaya karışan 11 kişi tespit edilerek yakalandı.
Ünğan işaret etmişti
İranlı uyuşturucu kaçakçısı Naci Şerifi Zindaşti’nin hasmı “Hayalet” lakaplı Orhan Ünğan, SÖZCÜ’den İsmail Saymaz’a 19 Kasım’da dikkat çeken açıklamalar yapmıştı.
“Zindaşti’nin iki iranlı muhalifi öldürdüğünü belirten Ünğan cinayetlerin İran istihbaratı adına Zindaşti tarafından gerçekleştirildiğini söylemişti Zindaşti’nin nerede olduğu sorusu yöneltilen Ünğan “İran’da. İdam cezasına rağmen İran istihbaratı tarafından korunuyor. Onun için İran’da rahat yaşıyor” ifaadelerini kullanmıştı.
Zindaşti için uyuşturucu kaçakçılığı, silahlı suç örgütü kurma, adam kaçırma ve öldürme suçlarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında iddianame hazırlandı. 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıl hapis cezası istenen Zindaşti, 2018 yılında ortadan kayboldu. Daha sonra da İran’da ortaya çıktı. Türkiye tarafından aranan Zindaşti’nin suç faaliyetlerini İran’da sürdürdüğü belirtiliyor.
Burhan Kuzu ne demişti?
Zindaşti’nin kızı ve şoförünün öldürülmesi olayının azmettiricisi olduğu iddiasıyla yargılanan ve yargılama sonunda beraat eden Orhan Ünğan geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren eski AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu hakkında, “Nüfuzunu kullanarak yargıya baskı yaptığı” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
Zindaşti’nin tahliyesi için hakimi arayıp aramadığı sorusuna 8 Eylül’de katıldığı bir televizyon programında yanıt veren Kuzu, şunları söylemişti:
“Uyuşturucu baronu deyince, sanki adam baronluktan yatıyor da baronluktan çıkarmış, uyuşturucu suçundan çıkarmış gibi. Adam, ‘Ben baron değilim diyor, ben baronsam Türk yargısı niye beni içeri atmıyor’ diyor. Onun dediğini söylüyorum, savunmak anlamında söylemiyorum.”
* Benim aradığım dönemde dava açılmamıştı ve dava açılmadan hakimi aramak suç olmaktan 2014’te çıkarılmıştı. Türkiye siyasetinde yargı hissi arayan ne ilk benim ne de son benim. Binlerce arayan var. Bunlar gayet doğal olan şeyler.
* Benim nüfuz olarak aradığım zaman bulunduğum konum talimat vermeye müsait değildi. Benim baronla filan işim olmaz. Bulunduğum konum buna müsait değil, mizacım müsait değil. Sigara bile bilmem beni bilen bilir. Bilinsin ki Türkiye’de yargıcı arayan siyasetçi de ne ilk benim ne son benim, binlerce arayan var.
