Milli Muharip Uçak’ta sürprize geri sayım: “Meydan okumanın en kritik taşları”

Türkiye'nin gurur projelerinden bi diğeri olan ve ülkenin en iddialı teknoloji projesi olarak nitelendirilen Milli Muharip Uçak (MMU), yaklaşık 3 bin personelin çabasıyla bu yıl yapılması hedeflenen ilk uçuşa hazırlanıyor.

featured

MMU Ürün Baş Mühendisi Emre Yaban, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) olarak 2006 yılında başladıkları tasarım serüveninin MMU ile artık son kademesine geldiklerini söyledi.

“3 BİNE YAKIN KİŞİ MMU İÇİN EMEK VERİYOR”

Emre Yaban, MMU için birebir çalışan yaklaşık 1500 kişilik bir tasarım ekibi bulunduğunu, toplamda ise 3 bine yakın kişinin uçak için emek verdiğini söyledi.

Bu ekibin büyük kısmının genç olarak adlandırılabilecek 25-28 yaş grubunda olduğuna işaret eden Yaban, “Bir usta-çırak ilişkisi kurmaya çalışıyoruz. HÜRKUŞ’tan, HÜRJET’ten, GÖKBEY’den ATAK’tan tecrübeli arkadaşlarımızı usta, yeni mezun arkadaşlarımızı çırak olarak kullanarak, yeni kalfalar, çıraklar alarak ekibimizi büyütüyoruz. Bu büyüme gerçekten büyük bir hızla gerçekleşti. Şu anda belli bir platoya denk geldik ve o platoda ekibimizi koruyarak, bu uçaklarımızın 3-5 yıl içinde prototiplerini üretip, prototipleri uçuşa götürmeyi planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

1 MAYIS’TA MMU SÜRPRİZİ

TUSAŞ tarafından yürütülen havacılık projelerine ilişkin 1 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilmesi planlanan törende MMU’ya nasıl bir yer ayrıldığına yönelik soruya da Yaban, “MMU ile ilgili bir sürpriz yapacağız 1 Mayıs’ta. Şimdi açıklamayayım, sürprizimizi bekleyin diyeyim.” karşılığını verdi.

“MEYDAN  OKUMANIN EN KRİTİK TAŞLARI”

MMU Ürün Baş Mühendisi Yaban, projenin önemine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“5. nesil uçağımız, dünyada sayılı ülkenin bulunduğu lige girmeyi hedeflediğimiz çok kritik bir güç çarpanı. ‘Sistemlerin sistemi’ diyorlar aslında. Burada sadece bir uçak yapmıyoruz, bunun aslında bir kontrol mekanizması olduğunu söylüyoruz. İnsanlı, insansız uçakların takım olarak hareket edeceği konseptte çalışacak bir uçak tasarlıyoruz. ANKA-3, AKSUNGUR, ANKA, ŞİMŞEK’lerimizle konuşacak, onları kontrol edecek, beraber görev yapacak bir uçağı tasarlıyoruz şu anda. O yüzden burada aslında tek bir uçak tasarlamak yetmiyor, o uçağın beraberinde çalışacağı sistemleri de tasarlamak gerekiyor. Şu an hedefimiz, çalışmalarımız tamamen bunun üzerine kurulu. Bunun yanında yerli mühimmatların, yerli sistemlerin entegrasyonunu sağlayacağız. Bunların hepsi uçağımızda o meydan okumanın en kritik taşlarını oluşturuyor. Yerlilik oranı olarak yüzde 80’in üzerinde bir yerliliği hedefliyoruz. Motoruna kadar yerli yapmayı planlıyoruz uçağımızı. Bunun için de çalışmalar başlatıldı. Bu da aslında bizim için en büyük meydan okumalardan biri, elimizi kuvvetlendirecek. Hiçbir bağımlılığı olmayan, uçağımızı tamamen kendimizin kontrol ettiği, sadece uçağımız değil, uçağımızla beraber kontrolünü sağlayacağı sistemlerin yanında olduğu bir kuvvet çarpanı, bir sistem tasarlıyoruz. MMU’muzu sadece bir uçak olarak adlandırmak doğru olmaz. Sistemlerin sistemi ve bu sistemin lideri olarak adlandırmak daha doğru olacaktır.”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir