Kırmızı Oda Pembe’nin gerçek hayat hikayesini okuyunca sarsılacaksınız! Kırmızı Oda Pembe’nin hastalığı cinsel soğukluk nedir?

featured

Meltem Cumbul’un canlandırdığı Pembe karakterinin hikayesi izleyenleri şok edecek bir dram taşıyor.

Tedirgin olan ve çevresine karşı Güven beslemeyen Pembe ilk görüşmeye silah ile katılmasıyla da oldukça tehlikeli biri olabileceğini gösterdi. Çevresine güven duyamadığı için kendini korumak ve güvende hissetmek için silah taşıyor.

Doktor Hanım’dan yardım almaya gelen Pembe, tedirgin ve şüpheli tavırları ile dikkati çekiyor. İlk görüşmede, çantasından çıkardığı silahı Doktor Hanım’ın masasına koyan Pembe, “Bu, burada durabilir mi?” diye sordu. Pembe’nin şiddet gördüğü ağzından kan geldiği biliniyor. Eşinin kendini vur dediği 50. bölümde yayınlandı.

KIRMIZI ODA PEMBE’NİN GERÇEK HİKAYESİ

Pembe doğulu bir ailenin kızı ve kendisinden 3 yaş büyük de bir ablası var. Aslında 3 kardeşi daha var ancak hepsi hayatını yitirmiş. Babaları ilgisiz, sorumsuz ve alkolik bir adam ve evdeki herkese şiddet uyguluyor.

Meltem Cumbul’un hayat verdiği Pembe karakterinin gerçek hikayesi Madalyonun İçi kitabında yer alıyor. Kitapta Pembe iri yarı bir kadın. Saçları yapılı ve makyajlı olarak Doktor Hanım’a gelse de zor durumda olduğu belli oluyor halinden. Ailesine çok büyük bir ihanet ettiği, eşinin de bir silah verip kendisini öldürmesini istediğini söylüyor.

Aslında Pembe doktor olmak isteyen başarılı bir genç olmasına rağmen, babası varlıklı bir ailenin oğluyla evlendiriyor. En büyük travmasını da böyle yaşıyor Pembe. Çünkü eşi tıpkı babası gibi sürekli şiddet uyguluyor. Hatta Pembe’ye hiç güvenmiyor ve kendisi evde yokken eve başkalarını aldığını düşünüp tüm vücudunu kontrol ediyor. Kendi kendine kıskançlık krizlerine girip öldüresiye dövüyor Pembe’yi. Evliliklerindeki 3. yılda eşi vefat ediyor ve Pembe buna hiç üzülmüyor, çektiği eziyetlerden sonra seviniyor hatta. Ardından babası siroz olup öldüğünde yeniden seviniyor. Bir yandan sevinmesine vicdan azabı duyup, diğer yandan sevinmesine engel olamıyor. Annesiyle yalnız kalan Pembe de bir kiralık eve çıkıyor.

Önce babasının maaşı bağlanıyor, ardından birilerinin aracılığıyla devlet memuru oluyor. Burada tanıştığı genç bir delikanlının kendisine duyduğu ilgi sonucu da evleniyorlar. Başta her şey iyi gitse de eşinin at yarışı bağımlılığı ve sorumsuzluğu rahatsız etmeye başlıyor Pembe’yi. Bu arada 2 erkek çocuk sahibi oluyorlar. Çocukların ardından evin bütün maddi manevi yükü Pembe’ye kalıyor.

Evde eşinin sorumsuzlukları da birleşince araları açılıyor ve yeni eşinden de şiddet görmeye başlıyor. Tüm bunların ardından Pembe frijit oluyor. Yani sekse hiç ilgi duymuyor artık. Tüm bunların üstüne eşinin gösterdiği şiddet artıyor ve Pembe’den ayrılmak istiyor. Ama Pembe, annesinin de ısrarıyla “dul kadın” olmak istemediği için boşanmayı kabul etmiyor. Ayrılmadan memleketine dönüyor. İstanbul’dan memleketine gittiğinde eşi hiç arayıp sormuyor. O sırada ev sahibinin öğretmen oğluyla aralarında bir kıvılcım oluyor. 15 gün boyunca sürekli mesajlaşıyor bu çift.

Eşi gelen faturanın ardından şüphelenip mesajların dökümünü alıyor ve aldatıldığını anlıyor. Bunun üstüne boşanıyorlar ama Pembe’yi geri çağırıp aynı evde yaşamaya devam ediyorlar. Her gün masaya silah koyup kendisini öldürmesini istiyor. Önce bağırıp çağırıp o adamla neler yaşadıklarını soruyor, ardından Pembe’yi dövüyor ve ardından da ihtiraslı bir şekilde birlikte oluyorlar. Hatta bu olanların sonunda cinsel hayatları düzeliyor. Pembe tüm bu olanların üstüne Doktor Hanım’a geliyor. Bu toksik ilişkiden korktuğunu, ya eşinin kendisini ya da kendi kendini öldüreceğini, eşinin kendisine bir hayat kadını gibi davrandığını ama artık cinsel ilişkiden zevk almaya başladığını söylüyor. Eşini aldattığı için de tüm bu olanları hak ettiğini düşünüyor. Doktor Hanım da eşinden önce, kendi kendine değer vermesi gerektiğini söylüyor. Onsuz da var olabileceğini, ne olursa olsun böyle bir hayatı hak etmediğini söylüyor. Tabii Pembe de hak veriyor sonunda.

FRİJİT NEDİR? CİNSEL SOĞUKLUK NE DEMEK?

Frijit, ‘frijidite’ veya ‘cinsel soğukluk’ olarak tanımlanan, kadında cinsel isteksizlik durumu cinsel işlev bozukluklardan bir tanesidir. Azalmış cinsel istek, yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel fantezilerin ya da cinsel aktivitede bulunma isteğinin az olması veya hiç olmamasıdır. Bunu tanı yapan kıstas sürekli veya yineleyici olması, tıbbi bir nedene bağlı olmaması, belirgin baskı ve kişiler arası zorluklara yol açması olarak belirtilebilir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir