Kemal Kılıçdaroğlu Alman basınına Türkiye’yi şikayet etti

The Economist'e "Siz ne derseniz o" sözü veren Kemal Kılıçdaroğlu şimdi de Alman basınına konuştu. Türkiye'yi şikayet eden Kılıçdaroğlu, "AB'nin tüm istediklerini yerine getireceğiz" dedi. Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala için 'Özgürlük' vaatlerini her fırsatta dile getiren Kılıçdaroğlu, AİHM'in kararlarına atıfta bulundu. Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin ardından AİHM'in teröristbaşı 'Öcalan' kararı akıllara geldi...

featured

Türkiye seçimleri dünyanın yakın markajında… ABD ve Batı medyası tarafsızlığı rafa kaldırıp açık açık Erdoğan düşmanlığını kapaklarına taşırken Batı’ya biat etme sözü veren 7’li koalisyonun Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Batı’ya Türkiye’yi şikayet ediyor.

Alman Tagesthemen’e konuşan Kılıçdaroğlu, farklı Türkiye planlarından, Suriye politikasından bahsetti. Kendisini Almanya’nın yeni Şansölyesi Olaf Scholz’e benzetti.

TÜRKİYE’Yİ ŞİKAYET ETTİ

Son 20 yılda demokrasinin kan kaybettiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, demokrasiyi geri getirmek için önce parlamenter sisteme geçişin sağlanacağını söyledi.

‘ANAYASAYI DEĞİŞTİRECEĞİZ”

Anayasayı değiştireceğini, siyasi ahlak yasası çıkaracağını belirten Kılıçdaroğlu, halletmesi gereken çok şey olduğunu söyledi.

Avrupa Birliği’nin yeni fasıl açmasını beklemeden AB’nin tüm demokratik standartlarını tam olarak uygulayacağını söyledi.

Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala için Özgürlük sözünü yineleyen Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin hukuk sistemini Almanlara şikayet etti. AİHM’nin bu konuda kararını verdiğini, iki ismin salıverilmeleri gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “21. yüzyıl Türkiye’sinde kimse fikrini söylediği için hapse atılmamalıdır. İfade özgürlüğünün hapisle cezalandırıldığı bir Türkiye’yi kategorik olarak reddediyoruz.” dedi.

Kılıçdaroğlu ayrıca ‘Almanya Başbakanı Olaf Scholz gibi olmak onurdur’ ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, muhalefet bloğun AB tarafından öngörülen tüm demokratik standartların getirilmesi için mücadele etmek üzere bir araya geldiğini söyledi.

ÖCALAN KARARINI DA UYGULAYACAK MI?

Kılıçdaroğlu’nun bu açıklaması akıllara ‘AİHM’in Öcalan kararı da uygulayacak mı?’ sorusunu getirdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, daha önce Binlerce masum insanın kanı elinde olan terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın tutukluluk koşullarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu iddiasıyla Ankara’ya karşı 2003 yılında Strasbourg Mahkemesi önünde açtığı davada Öcalan’ı kısmen haklı bulmuştu.

Mahkeme, 2009 yılından önceki dönemdeki tutukluluk koşullarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu sonucuna varmıştı. AİHM, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla ilgili olarak ise şartlı salıverme olanağı tanınması gerektiğini belirtmişti.

Kararda, Öcalan’ın sadece cezaevi koşullarının iyileştirilmesi ve aile üyeleri ve avukatlarının ziyaretlerini kolaylaştırmasıyla tıbbi olanaklar sağlamasının yeterli olmayacağı belirtilerek, ”başvuruyu yapanla (Öcalan) aynı koşullar altındaki tutuklular için ‘şartlı tahliye’ imkanları sağlayacak yasal mekanizmaların oluşturulması gerektiği’ belirtildi.

AİHM‘in kararlarını uygulayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamaları “AİHM’in Öcalan kararını da uygulayacak mı?” yorumlarına neden oldu.

Öte yandan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2022’nin Eylül ayında dört grup komite kararıyla 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ‘terör örgütü üyeliği’ iddiasıyla tutuklanan 230 yargı mensubunun özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğine hükmetmişti.

2017 yılında terör örgütü PKK ve FETÖ ile bağlantısı olduğu belirtilen ve ‘terör örgütü propagandası ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ gerekçesiyle tutuklanan Die Welt Türkiye muhabiri Deniz Yücel için Türkiye’ye baskı yapmıştı

Müslüman halkın inancına da el atan AİHM, Türkiye’den ‘zorunlu din dersi’ uygulamasına son verilmesini isteyerek skandal bir talepte bulunmuştu.

KILIÇDAROĞLU’NDAN SKANDALLARLA DOLU YAZI

Erdoğan’ın gitmesi üzerine yaratılan bir kampanya dilini yöneten Batı medyası, Türkiye’yi kaos, kriz ve anti-demokratik bir ortam bekliyor algısını bu kez de Kılıçdaroğlu’nun katkısıyla pekiştirdi. “Erdoğan gitmeli” ve “Demokrasiyi kurtarın” gibi skandal ifadelerle gündeme gelen The Economist, son olarak kalemi, Kılıçdaroğlu’na verdi. Makalesinde Türkiye’de “demokrasi olmadığı” sözlerine yer veren Kılıçdaroğlu, iktidara gelmesi halinde koşulsuz şartsız Batı’nın izinden gideceğini yineledi.

“SEÇİMLER DEMOKRATİK DEĞİL” VURGUSU

Seçimlere katılımda dünyanın en yüksek seviyelerinden birine sahip olan Türkiye için “anti-demokratik” vurgusunda bulunan Kılıçdaroğlu yazısında, “Anti-demokratik ve otoriter bir hükümete karşı Türkiye’deki demokratları bir araya getirmek için elimden gelenin en iyisini yaptım ve geniş bir demokrasi koalisyonu kurmayı başardık.” ifadelerini kullandı.

TÜM DÜNYAYA KONUŞAN KOALİSYONUN “SUSTURULUYORUZ” İDDİASI

Sık sık yabancı medyaya demeç veren Kılıçdaroğlu, 7’li koalisyonun “susturulduğunu” iddia ederek “İktidar partisinin muhalefeti susturmak için sürekli baskı uyguladığı, mevcut adaletsiz ve otoriter koşullarda dahi seçimlerle barışçıl bir yönetim değişikliğinin mümkünatını göstereceğiz.” Sözlerine yer verdi.

TÜM DÜNYAYA KONUŞAN KOALİSYONUN “SUSTURULUYORUZ” İDDİASI

Sık sık yabancı medyaya demeç veren Kılıçdaroğlu, 7’li koalisyonun “susturulduğunu” iddia ederek “İktidar partisinin muhalefeti susturmak için sürekli baskı uyguladığı, mevcut adaletsiz ve otoriter koşullarda dahi seçimlerle barışçıl bir yönetim değişikliğinin mümkünatını göstereceğiz.” Sözlerine yer verdi.

“İDEAL OLAN NE VARSA BATI’DADIR” ANLAYIŞI

“14 Mayıs’ta [kazanacağımız] zafer, Türkiye’nin Batı’ya yönelimini de eski haline kavuşturacak. Bu yönelim bir idealin yansımadır. Türkiye açısından Batı, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve eşitlik anlamına geliyor” diyerek Batı’yı idealize eden Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin dış politikada bağımsız bir anlayışı rafa kaldıracağının da sinyallerini verdi.

Batı’ya bağlılık sözüne Akdeniz’i de dahil eden Kılıçdaroğlu, bölgedeki siyasi konular için “uluslararası koalisyon” çağrısında bulundu. Terör suçlarından tutuklu bulunan, 6-7 Ekim olaylarının sorumlusu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a özgürlük vadeden ve sık sık AİHM’i işaret eden Kılıçdaroğlu, “Hükümet olarak, AB katılım sürecini yeniden başlatmak ve Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyma taahhüdünde bulunmasını sağlamak için yapıcı şekilde çalışacağız” sözleriyle gelecek planlarına da yer verdi.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir