Kemal Kılıçdaroğlu seçim çağrısını yineledi: “Haydi Erdoğan, Allah’ını seversen seçimden kaçma”

featured

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a seçim çağrısı yaptı.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

Özel bir sunuş yapmak isterim sizlere. Milyonlarca aile geçimini sağlayamıyor, çok sayıda öğrencimiz yoksulluk içinde okulunu bitirmeye çalışıyor. Kadınların hakları  bir gece yarısı kararname ile ellerinden alınıyor. İktidar ne kadar kadının ölümü tolere edilebilir hesabı içinde.

“Çeteler gençlerimizin geleceğini çalmak istiyor”

Çeteler gençlerimizin geleceğini çalmak istiyor. Cumhuriyetimizin ruhunu tüketmenin hesabu içindeler. Ülkemiz derin bir karanlığa saplandı. Hep birlikte yol arkadaşlarımızla birlikte sokaklardayız, insanlarımızın yanındayız. O sokaklarda değişim rüzgarları esiyor. Sırça köşklerden konuşan bir CHP uzun süredir yok. İnsanları dinliyoruz.

Hayal kırıklıklarını dinliyoruz, rüzgarlar fırtınaya dönüşmek üzere. Halkımız eski statükocu tartışmaları yeterince yaşadı. Açık konuşalım, yıllarca biz de buna bir parça da olsa katkıda bulunduk. Bu halk daha iyisini hak ediyor. Bu yüzden değişiklik yapmaya, değişimi yönetmeye cesaret etmeliyiz. Cesareti olmayan şimdi söylesin ve aramızdan ayrılsın.

Sizden halkımız için önemli olan konuları ele almaya istiyorum. Bu ülke artık bu iktidarı taşıyamıyor, bu ülkenin namuslu, onurlu çalışan insanları bu iktidarın yalanlarını ve çarpıtmalarını artık taşıayamıyor. Herkesin midesi kalkıyor, dökülen pisliklerden. Görevde geçirdikleri 19 yılın sonunda her ay bir rezilliği diğer rezillikle unutturdular. Namuslu halkımız artık bunlara tahammül edemiyor. Ama soru şu; biz hazır mıyız halkımızın taleplerine?

“Sefere çıkmaya hazır mısınız?”

Artık bu ülke AK Parti ile vedalaşmaktadır. Bizim için de kiri temizleme zamanıdır. Sırtıma koymaya çalıştıkları tüm iftiralara ve saldırılara rağmen hiç geri adım atmadım. Nerede durduğumu ve nasıl savaşacağımı biliyorsunuz.

Bu bir seferdir dostlar, sefere çıkmaya hazır mıyız? Cumhuriyetin ikinci yüzyılı için yeni seferimiz… Yeni bir siyasete, yeni fırsatlara, yeni ekonomiye namusa Allah’a bir seferdir bizim seferimiz. Bu değişikliği Türkiye’ye getirmeye hazırım, siz de hazır mısınız bu sefere?

Eski tartışmalara ve olumsuz siyasete dur demeye hazır mısınız? İnsanlarımızı birleştirmeye hazır mısınız, sarılmaya hazır mısınız? Barışmaya hazır mısınız? Anlamaya ve anlatmaya hazır mısınız? Daha çok demokrasiye, hoşgörüye, daha çok demokrasiye, şefkate, farklı fikirlerle gurur duymaya hazır mısınız? Yol bulmak kolaymış mesele gönül bulmakta, hazır mısınız gönül bulmaya? Vakit veda vaktidir artık tamam. Tertemiz insanların güvenine ihanet etmiş bu iktidara veda etme vaktidir.

Haydi Erdoğan, vakit tamam, seçim zamanıdır şimdi bu zaman. Allah’ını seversen seçimden kaçma. Artık kaçma kardeşim. Korkunun ecele faydası yok. Sen de farkındasın bu durumun. Haydi Erdoğan er meydanında bekliyorum seni, zaman sandık zamanıdır, milletten korkma. Yakışmaz bize korkaklık, gel kardeşim seçimi yap, sandığı koy, milleti, Türkiye’yi, devleti namusuyla beraber aydınlığa çıkaralım. Sözüm sözdür, bunu yapacağız.

10 bin dolar alan siyasetçi tartışması

İçişleri Bakanı açıklama yapıyor devletin televizyonunda. ‘Siyasetçiyi keklemişler. Ben ne yapayım. Ayda 10 bin dolar hangi siyasetçiye gönderiyorsa ondan sorsun’ diyor. Araştırılsın dedik, buna da hayır dediler. TBMM Başkanlığı’na dilekçe verdik. TBMM’nin onurunu, saygınlığını koruma görevi vardır. Sizi de mi birileri kekliyor? Birileri size de mi avantaj sağlıyor? Meclis Başkanı’nın aciz olmaması lazım. Sessiz olma hakkı yoktur. Kim 10 bin dolar rüşvet alıyorsa açıklamak zorundadır. Eğer bir siyasetçi 10 bin dolar rüşvet alıyorsa adını ver. Memlekette savcı mı kaldı, hepsi sağır, kör ve dilsiz. Bir yerden talimat bekliyorlar.

Meclis Başkanı protokolde iki numaralı adam. Sadece Meclis’in değil Türkiye’nin itibarını korumak zorundadır. Kim bu 10 bin dolar alan siyasetçi? Mafyadan, yeraltı çetelerinden alıyorlar. Böyle bir rezaleti Türkiye yaşamadı. Hırsızlığın ayyuka çıktığı, rüşvetin sıradanlaştığı dönemi yaşıyoruz. Eski Bizans entrikalarını yaşıyoruz. Tam bir rezalet.

Bir yeraltı çetesi lideri dikkatle dinleniyorsa orada sorun vardır. İktidarda sorun var demektir. Mafya ile siyasetçi el ele kol kola yürürse, kaybeden Türkiye’nin itibarıdır. Tüm dünya bizimle dalga geçiyor. Bunlarda Allah korkusu da yoktur. Para için yapmayacakları hiçbir şeyleri yoktur, para için satmayacakları hiçbir şeyleri yoktur.

Esnafa hibe desteği

Kimse çıkıp Erdoğan’a bu yanlıştır diyemiyor, çünkü fırça yiyecek. Böyle bir devlet yönetimi olmaz. 17 maddede açıkladık. ‘Esnafa kredi vereceğiz’ nasıl ödeyecek, dükkan kapalı. ‘Hibe ver’ dedik. Geçen yılın mart ayında bankalara borçlu esnaf sayısı 3 milyon, bu yıl 4 milyon. Bu krediden 3 esnaftan birisi yararlanabiliyor.

Parayı nereden bulacaklar. Oturdular düşündüler. ‘Bizim paraya ihtiyacımız var. O zaman ne yapalım? En çok tüketilen ürünlere insafsız zam yapalım’ diye karar aldılar. Zamın bir tek sorumlusu var Erdoğan şahsım hükümeti. 7 ayda 12 milyar 460 milyon lira toplanacak ama esnafa bir seferde 4 milyar lira verecek. Yandaş müteahhitlere verdiği parayı aksatmıyor. 5’li çetenin içine olduğu şirketlere devletin sattığı elektrikte yüzde 17,5 indirim yaptılar. İndirim vatandaşa yansımıyor. Bunlar devleti yönetemiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetemiyorlar. Bir kanun çıkardılar. 17 Nisan 2020’de. Fahiş Fiyat Araştırma Kurulu. Ne yaptıklarını bilmiyorlar, ne yapacaklarını da bilmiyorlar. İğneden ipliğe her şeye zam gelecek. Fatura yine vatandaşa çıkacak.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir