Katil Çin devleti ile yapılan anlaşma hakkında Doğu Türkistanlılar ne düşünüyor?

featured

Çin Ulusal Konseyi, 25 Aralık 2020 tarihinde Türkiye’de ikamet izni ve vatandaşlık alamayan on binlerce Doğu Türkistanlıyı endişeye sevk eden suçluların iadesi kararını kabul etti. Türkiye ile 2017 yılında imzalanan karar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonunda şu an için bekletiliyor. Ancak, Çin ile Türkiye arasındaki suçluların iadesi anlaşması, Türkiye’de ve dünyadaki Uygur diasporasında endişeyle karşılandı.

Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa, Dünya Uygur Kurultayı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Erkin Ekrem , Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı Seyit Tümtürk ve Ankara Üniversitesi DTCF Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkin Emet, Çin’in skandal Doğu Türkistan kararını QHA’ya değerlendirdi.

“Türkiye böyle bir yanlışa imza atmayacaktır”

Dünya Uygur Kurultayı, Çin’in kabul ettiği suçluların iadesine yönelik anlaşmaya ilişkin bugün acil gündemle toplanarak durumu değerlendirdi. Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa, Türkiye’nin iade sürecine dahil olmayacağını ve böyle bir yanlışa düşmeyeceğini öngörerek şöyle konuştu:

“Çin ile Türkiye arasında imzalanan suçluların iadesi meselesini, Çin hükumeti bugün tek taraflı olarak kabul etti. Çin’in bu şekilde bir karar alması bizi hiç şaşırtmıyor çünkü Çin’in tüm amacı Doğu Türkistan’ın sesini kısmak, tüm dünyadaki Doğu Türkistan davasını yok etmek. Bu amaç doğrultusunda Çin, tüm diplomatik ve ekonomik yolları kullanıyor. Buna şaşırmıyoruz. Çin’in temel amacı, Doğu Türkistan’daki Uygurları soykırım uygulayarak yok etmek. Bunu da açık açık yapıyorlar. Uluslararası kamuoyunda bu konudaki baskılar arttı. Bu nedenle Çin, Doğu Türkistan’da yaşanan zulmü yasallaştırmaya çalışıyor. Bu yasalar insanların hak ve özgürlüklerini korumak için değil, Çin Komünist Partisinin yetkisini korumak ve hizmet etmek içindir. Türkiye’de durum farklı. Türkiye bir hukuk devletidir. Bu nedenle hukuktan yoksun bir devlet ile hukuk devleti olan Türkiye’nin böyle bir anlaşma yapması çok saçma. Biz inanıyoruz ki Türkiye, bir hukuk devleti olarak, bu meseleye ciddi bakacaktır. Benim görüşüm bu Çin tarafından tek taraflı kabul edilmiş bir yasa olarak kalacaktır ve Türkiye böyle bir yanlışlığın içine girmeyecektir. Çin’in amacı, yurt dışındaki Doğu Türkistanlı kardeşlerimizde panik yaratmak ve dünyanın neresinde olursa olsun sizin sesinizi kısabiliriz diye bir mesaj vermek. Çin bunu, göz dağı vermek, kendi gücünü kanıtlamak ve gücünü Doğu Türkistan halkına göstermek amacıyla yapıyor. Bu nedenle hiç panik yapmaya gerek yok. Türkiye bir hukuk devletidir ve Türkiye’de ikametsiz yaşayan Doğu Türkistanlıların hiç bir suçu yoktur. Onların tek suçu Uygur ve Türk olarak doğmasıdır. Eğer bu suçsa ben de dahil tüm dünyadaki Uygurlar suçludur.“

“Türkiye’nin bu kararı onaylamayacağına inanıyoruz”

Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı Seyit Tümtürk, Çin’in suçluların iadesi kararını aldığı 25 Aralık tarihiyle aynı gün Doğu Perinçek’i Doğu Türkistan hakkındaki demeçlerinden dolayı mahkemeye verdikleri ifade etti. İkili anlaşmanın Çin ayağının bitmiş durumda olduğunu kaydeden Tümtürk, Türkiye’de de şu anda Adalet Komisyonunun önünde olduğunu bildirdi. Anlaşmanın Çin tarafından onaylanmasının, Müslüman Uygurlara karşı işlenen insan hakları ihlallerinin bir sonucu olduğunu söyleyen Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı, Çin’in hiçbir şekilde Batılı ülkelerin raporlarla ortaya koyduğu soykırım fiillerini kabul etmediğini vurguladı. Çin’in toplama kampları ve çeşitli türden insan haklarını ayaklar altına alan fiilleriyle Uygur Türklerine yönelik soykırımın boyutlarını ortaya koyan Tümtürk şöyle konuştu:

“Bugün zulümden kaçarak Türkiye’ye gelen kardeşlerimiz adeta diken üstünde durmaktadır. Bizim Türkiye Cumhuriyetinin, sayın Cumhurbaşkanımızın ve TBMM’deki partilerimizin hiçbir şekilde bu kararı kabul etmeyeceğine inancımız tamdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın da buna izin vermeyeceğine inanıyoruz. Allah korusun, çok güvendiğimiz Türkiye’de böyle bir faciayla karşılaşırsak, Boraltan faciasını hatırlatmak istiyorum. Bu hassasiyet içerisinde olduğuna inandığımız ve mazlumun yanında olduğuna inandığımız Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın , bugün adalet komisyonunda bekleyen Türk milletine, Türk tarihine ve insanlığa karşı bir suç teşkil eden bu anlaşmanın imzalamayacağını umut ediyorum. Allah korusun böyle bir şey olursa, biz Türkiye’deki on binlerce Doğu Türkistanlı olarak ölümüne bunun olmaması için her türlü fedakarlığı yaparız. Hatta iş o noktaya gelirse, Türkiye vatandaşlığımızı da takdim edip bizim de Çin’e iade edilmemesi için kendimizi de feda ederiz.”

Seyit Tümtürk, Türkiye’deki Doğu Türkistanlıların vatandaşlık ve ikamet sorunlarını, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan randevu talep ederek bu sorunları gündeme getireceklerini ifade etti. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de benzer bir gündem ile randevu talep ettiklerini ekledi.

“Topyekün bir iade söz konusu olmasa da Uygurlar ciddi bir endişe taşıyor”

“Anlaşmanın kabul edilmesi, dün ve bugün Çin medyasında geniş bir şekilde yer verildi. Ama, içeriği hakkında pek bir bilgiye sahip değiliz. Bir de, Türkiye sıradan bir ülke değildir. Bu anlaşma imzalandı diye tüm Uygurları tamamen gönderecek hali yoktur. Ama, bu Uygur Türklerine moral olarak büyük bir darbe vuracak. Bir diğer yandan, Türkiye’nin bekasını tehdit eden bir tehlike Çin’de yok yani toplasanız 4-5 bin Türkiye vatandaşı yaşıyor Çin’de. Bu Çin’in diretmesiyle tek taraflı yapılmış bir anlaşmadır. Bu tip anlaşmalar, bugün Doğu Türkistan meselesi Türkiye için çok hassas bir konudur. Türkiye, yüz yıllık demokratik tarihi olan bir ülkedir. Ama Çin hukuk devleti değil tek partili dikta rejimidir. Yani demokratik olmayan bir ülkeyle imzalanacak bir anlaşma, nasıl uygulanacak merak konusu.

Bunu Çin onayladığına göre, Türkiye’de onaylar. Cumhurbaşkanın mektubuyla Adalet Komisyonu’na sunuldu şimdi komisyonda bekletiliyormuş yakında onaya sunulacak. Uygurlar arasında ciddi bir endişe taşıyor çünkü on binlerce ikamet alamayan Uygur var Türkiye’de.”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir