İbrahim Kalın’dan Kılıçdaroğlu’na kritik “PKK” sorusu: “İkinci turda neden söylem değiştirdi?”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Seçim sürecinde sayın Kılıçdaroğlu'nun HDP ile yaptığı işbirliği neticesinde bence CHP'nin hassasiyetlerinin gerisine düştüğü, HDP yöneticilerini rahatsız etmemek adına kamuoyunun tatmin edici karar alamadığını düşünüyorum. Kendisi de son 1 haftadır tavrını değiştirmeye başladı. Birinci turda niye bu vurgu yoktu." dedi.

featured

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Habertürk’te önemli açıklamalarda bulundu.

Kalın’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“EN BÜYÜK DÜŞMANIMIZ REHAVET”

Hangi partiden hangi bölgeden olursa olsun vatandaşımız sahip çıktı. Daha önceden ‘biz kazandık’, ’13. Cumhurbaşkanı sayın Kılıçdaroğlu’ şeklinde iki belediye başkanının açıklamaları oldu. Biz sonuç ne ise onu esas kabul ettik. Sandıklar açılalı 1 saat olmuş. Niye insanlar bırakıp gitsinler ki. Sandıkların yüzde 15’i açılmış, kim bırakır? O gece bilgi karmaşasına yol açan açıklamalar oldu. Hangi sandıkta nerede eksiklik olduğuna dair bunların gösterilmesi lazım. İtiraz hakkı zaten var. İnsanlar gidip baktılar, tekrar mutabık kaldılar, YSK bu sonuçları açıkladı. O gün yapılan açıklamalar, daha sonra değerlendirmeler vatandaşın bazı şeylerin sorgulamasına sebep olduğunu düşünüyorum. Daha zihinsel berraklıkta yapılacağını düşünüyorum. Herhalde tabloyu vatandaş biraz daha net gördü. Sandık güvenliği açısından baktığınızda kimin ipi önde göğüslediği, vatandaşın süreci sahiplendiği konusunda elbette Cumhur İttifakı önde bitirdi. İşimiz bitmiş değil. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi en büyük düşmanımız rehavet.

“SİNAN OĞAN’A DESTEĞİ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM”

Sinan Bey, Cumhurbaşkanımıza desteği için teşekkür ediyorum. Pazartesi günü Cumhurbaşkanımıza destek açıklaması yaptı. Bundan dolayı memnuniyetimizi ifade ediyorum. Birey olarak da kendisinin Türkiye’nin geleceği için önemli bir karar verdiği kanaatindeyim. ATA İttifakı dağıldı. Zafer Partisi Genel Başkanı sayın Özdağ yarın açıklama yapacağını söyledi. Yarın göreceğiz. Anlaşabildilerse saygıyla karşılarız. Seçimin sonucu ne olursa olsun 28 Mayıs’tan sonra Türk siyaseti yeni bir fay hattı üzerinden şekillenecek. Terörle aranıza ne kadar mesafe koyduğunuz meselesi olacak. Merkez sağ, muhafazakar-milliyetçi ayağa, sosyal demokrat, sol, liberal ayağı. Ekonomi, göç, mülteciler, Batı, Rusya ile ilişkiler birçok konu var. En önemli akslardan bir tanesi terörle mesafe olacak. Siyasi yelpazenin nasıl şekilleneceğiyle ilgili.

“CUMHURBAŞKANI, OBAMA’YI UYARMIŞTI”

Bir tarafta PKK’nın Suriye üzerinden kendini var etme çabası ve gayreti var. Obama yönetiminin PYD ve YPG ile işbirliği kararını nasıl verdiklerini hatırlıyorum. Sabah 05.00’de Ankara’ya inmiştik. Acil koduyla Obama sayın Cumhurbaşkanı ile görüşme yapmak istedi. ‘Biz PYD’ye yardım göndereceğiz, size haber veriyoruz’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanı ‘Büyük hata yapıyorsunuz, bu Kobani’deki Kürtlere yardım değil, PYD’ye yardımdır, sakın bu adımı atmayın, sizi uyarıyoruz’ dedi. Obama’ya ‘Gelin Kobani’yi birlikte kurtaralım’ denmişti. Televizyonlar 7/24 Kobani’den yayınlar yapıyordu. Suriye savaşında bir değişikliğe gittiler. Olaylar başladığında, Arap baharı vesaire çerçevesinde. Suriye’ye de sıçradı. O zaman ABD ‘Suriye halkının yanındayız, Esed rejimi meşruiyetini yitirmiştir’ diyordu. Obama yönetimi daha sonra Suriye Milli Meclisi, Türkmenler, Araplar, PKK’lı olmayan Kürtler’i bir kenara gitti PYD ile işbirliği kararı aldı. Bunun bahanesi DEAŞ’la mücadeleydi. Bu mücadele adı altında bir başka terör örgütüne destek verdiler.

“KILIÇDAROĞLU İKİNCİ TURDA NEDEN SÖYLEM DEĞİŞTİRDİ?”

Şu anda rejimle yürüyen mücadelelerde ‘Suriye topraklarında gözümüz yok, sınır güvenliği meselemizdir’ dedik. PYD ve YPG hangi bayrak altında olursa olsun bizim için açık hedeftir. Bu ulusal güvenliğimizle ilgili mesele. Biz PYD ve YPG’yi PKK’nın uzantısı olarak gördük. Kendi değerlendirmelerimiz çerçevesinde operasyonlar yapıyoruz oraya. HDP’nin zaten PKK’ya terör örgütü demediği hele hele PYD ve YPG’ye terör örgütü olarak bakmadığını biliyoruz. Biz ne zaman operasyon yaptıysak içerideki hedeflerden ses geldi. Bu bizim önümüzde açık, yakın ve reel bir tehdit. Seçim sürecinde sayın Kılıçdaroğlu’nun HDP ile yaptığı işbirliği neticesinde bence CHP’nin hassasiyetlerinin gerisine düştüğü, HDP yöneticilerini rahatsız etmemek adına kamuoyunun tatmin edici karar alamadığını düşünüyorum. Kendisi de son 1 haftadır tavrını değiştirmeye başladı. Birinci turda niye bu vurgu yoktu. CHP son tahlilde devleti bilen parti. Devletin bekasını, varlığını, meşruiyetini hedef alan terör örgütü konusunda CHP’nin başka türlü tavır almasını tahayyül edemem.

“HASSASİYETLERİNİ NEDEN DAHA ÖNCE GELİŞTİRMEDİLER?”

Bugün Cumhurbaşkanımız Sivas’ta söyledi. Mesele PKK Kadrolarının sayın Kılıçdaroğlu adaylığı konusunda yaptığı destek açıklamaları. Bunları biz çekmedik. PKK’nın kadroları, ismini bildiğimiz terörist liderler Karayılan, Duran Kalkan, Cemil Bayık açık destek açıklamaları yaptılar; Erdoğan gitmeli Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz diye. 1,5 aydır devam ediyor bu. Bu konudaki hassasiyetlerini neden daha önce göstermediler? Sayın Cumhurbaşkanımız ‘teröre karşı net bir tavır alıyor musun, almıyor musun, bunu görmek istiyorum’ diye haklı olarak soruyor. Kılıçdaroğlu ‘ben teröre karşıyım’ diyor. HDP’nin bu konudaki tavırları hala belirleyici olmuyor mu?

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir