Gürbüz Çapan, Esenyurt’u geri almak için Sedat Peker’i ve satın aldığı gazetecileri mi kullanıyor?

featured

1989 yılında Esenyurt’ta SHP’den belediye başkanı seçilen Gürbüz Çapan, 1990 yılında İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği mal bildiriminde üzerine hiç bir mal varlığının bulunmadığını belirtmesine rağmen 1995 ve 1998 yılında yaptığı iki ayrı mal bildiriminde üzerine kayıtlı gayrimenkul ve banka hesaplarında bulunan paraların çokluğuyla dikkat çekmiş ve hakkında yolsuzluk suçlamasıyla dava açılmıştı.

Esenyurt Belde Belediyesi’ndeki yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak İstanbul DGM Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 27 Nisan 2001 tarihinde tutuklanarak görevinden uzaklaştırılan Belediye Başkanı Gürbüz Çapan’ın ”çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak”, ”ihaleye fesat karıştırmak” ve ”rüşvet almak” suçlarından 8 yıl ile 24 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması istenmişti.

BÖYLE YOLSUZLUK GÖRÜLMEDİ

Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan ile kardeşleri Zeki ve Çetin Çapan’ın tutuklanmasına neden olan ‘Beyaz Şahin’ operasyonuyla ilgili iddianamede anlatılanlar ise kan dondurucu nitelikteydi.

İddianamede sanıklar ‘Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, bu örgüte üye olmak, yardımcı olmak, rüşvet almak ve vermek, ihaleye fesat karıştırmak ve evrakta sahtecilik’ iddiasıyla suçlanıyor. Sanıkların malvarlıklarında 12 yıl içinde büyük artış olduğu belirtilen iddianamede Çapan ve eşinin bankalarda 31 trilyon lira tutarında hisse senedi olduğu ileri sürülüyordu.

12 YILDA YAPILAN SERVET

İstanbul DGM Savcısı Ahmet Kelebek’in hazırladığı iddianamede, 1989’da Büyükçekmece Sağlık Ocağı’nda pratisyen hekim olarak çalışan Gürbüz Çapan’ın belediye başkanı seçilmesinden sonra, “Çeşitli yerlerde ikamet eden kardeş akraba ve yakınlarının Esenyurt’a gelerek çeşitli işler yapmaya başladığı” belirtiliyor.

ÇOBANLIKTAN KRALLIĞA

İddianamede kardeş Günay Çapan için ‘Almanya’da iflas edip Türkiye’ye gelen’ Zeki ile Çetin Çapan için de ‘köyde hiçbir şeyi olmayıp çobanlık yaparken 1992 yılında İstanbul’a gelen’ tanımlamalarına yer verildiği dikkat çekmişti.

İŞTE O MAL VARLIĞI

İddianamede daha sonra Gürbüz Çapan ve ailesinin malvarlıkları anlatılıyor.

İddianameye göre Çapan’ın yıllara göre malvarlığı şöyle:

1995 yılı: 170 metrekarelik bir konut, üç adet kooperatif hissesi, eşi Ayfer Çapan’ın üzerine kayıtlı üç adet kooperatif hissesi ve Wolskvagen marka bir otomobil.

1998 yılı: 170 metrekarelik bir konut, 1 kooperatif hissesi, kat karşılığı verilmiş bir arsa, eşinin üzerine iki konut, bir kooperatif hissesi, Çatalca’da 49 bin 148 metrekare arsa, Boğazköy İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi’nde yüzde 95 hisse, 1 adet BMW marka otomobil.

İddianamede Çapan’ın malvarlıklarının devamında ise şunlar yer alıyordu:

  • Kentbank Bahçeşehir Şubesi’nde tahmini değeri 19 trilyon 140 milyar lira olan 1 milyon 914 bin adet hisse senedi.
  • Ayfer Çapan’ın Garanti Bankası Avcılar Şubesi’nde 50 bin dolar ile Türkiye İş Bankası Avcılar Şubesi’nde tahmini değeri 31 trilyon 740 milyar 500 milyon lira olan 3 milyon 174 bin 5 adet hisse senedi.
  • İddianamede Çetin Çapan’ın Esenyurt’ta 493 bin 270 metrekare, Zeki Çapan’ın 60 bin 783 metrekare arsasının olduğu belirtilerek, “Bunlar usulsüz imar ve hileli ihaleler sonucunda elde edilmiştir” denildi.
  • İddianamede Zeki Çapan’ın 1988’de geldiği Esenyurt’ta mobilya mağazası açtığı, 1990’da kardeşleri Resul, Çetin, Güney, Gürbüz ve yengesi Ayfer Çapan’la birlikte Çapan İnşaat A.Ş’yi; 1993’te ise kardesi Çetin’le birlikte Barış İnşaat Şirketi’nin hisselerini aldığı anlatıldı.
  • Çapanların sahibi olduğu Erdem ve Barış İnşaat şirketleri adına düzenlenmiş trilyon değerindeki faturaların sahte ya da yanıltıcı nitelikte oldukları iddia edildi.

İddianamede Gürbüz Çapan’a ilişkin suçlamalar şöyle sıralandı:

  • Esenyurt’ta kooperatif birliklerinin üzerine 15 bin konut yaptığı arsaları ucuza mal ederek, açıktan yüksek fiyatlarla sattı. Böylelikle kendisi ve yakınlarına büyük rant temin etti.
  • Kooperatiflerin büyük ihaleleri, kendi talimatıyla kurulan bölgesinde faaliyet yürüten kardeşleri ile yakınlarına ait inşaat şirketlerine verildi.
  • Belediye ihalelerine girmek isteyenler tehdit edildi, ihale ilanları başka bölgelerdeki yerel gazetelerin belli nüshalarında yayımlatılmış ve bu gazeteler de toplatılarak başkalarının haberdar olması engellendi.
  • 30 Mart 1999’da seçim çalışmaları sırasında kardeşleriyle bazı yakınları ile Selahattin Korkmaz ve kardeşlerine ait benzin istasyonunun önüne gelerek kendisine oy vermeyenlerden hesap soracağını belirterek, istasyonu tahrip etti. Siyasi rakipleri ile kendisine oy vermeyen kişilere ait yerler üzerinde imar planlarında değişiklik yaparak ellerinden aldı ya da yıktırdı.
  • Zimmet suçundan hakkında müfettiş raporları düzenlendi ve Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
  • Altınyıldız Beymen Konut Yapı Kooperatifi’nin genel kurul toplantısını adamları ile basıp yönetime kendi istediği kişiyi seçtirmek istedi. Bunu başaramayınca da çeşitli tehditlerde bulunup, hakaret etti ve koooperatif yöneticilerinden uydurma ödemeler istedi.
  • Rodi Jeans firmasının sahibinden 1 milyon dolar rüşvet aldı. Buna dair ses kasetleri de dava dosyasına kondu.
  • Sanovel ilaç firmasının sahibinden yapacakları inşaat için 1 milyon dolar rüşvet istedi. Verilmeyince de inşaat projesi yapılan alanı yeşil alana çevirtti.

ESENYURT’U GERİ İSTİYOR

İstanbul’da yerel gazetecilik yapan ve organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in iddialarında sık sık adı geçen Gazeteci Ali Tarakçı’nın sahibi olduğu gazetelerin finansmanını Gürbüz Çapan’ın sağladığı iddia ediliyor.

Gürbüz Çapan’ın aynı zamanda organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in iddialarını anında haberleştiren ve Peker tarafından sosyal medyada sık sık paylaşılan Barış Yarkadaş’a ait Gerçek Gündem’in de finansörü olduğu iddialar arasında.

DAMGA’DA İLGİNÇ BİRLİKTELİKLER

Ali Tarakçı tarafından çıkarılan ve İstanbul 3. bölgede dağıtımı yapılan Damga gazetesinde ise ilginç isimler bir araya geliyor. Ali Tarakçı’nın ortağı olduğu gazetenin finansörü Gürbüz Çapan, gazetenin köşe yazarları arasında…

Gazetede bir diğer köşe yazarı ise organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in 10 bin dolar alan siyasetçi iddiasında adı sıkça geçen Metin Külünk…

Gerçek Gündem’in sahibi Barış Yarkadaş da Damga Gazetesi’nin hem PR çalışmasını yapıyor hem de köşe yazarı olarak görev alıyordu.

Ali Tarakçı ise Sedat Peker senaryosu devreye sokulmadan hemen önce Damga Gazetesi’ndeki ortaklığından ayrılıyor…

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir