“Sino” lakaplı seri katilin cinayetleri kan dondurdu! İşte katilin yakalanma hikayesi

Mezarlıkta tüyler ürperten bir manzara vardı. Önce boğulmaya çalışılmış, sonra da bıçaklanarak öldürülüp parçalara ayrılmış yanmış bir cansız beden bulundu. Ölen kişinin de bir kadın olduğu belirlendi. Dehşet görüntü adeta korku filmlerini andırıyordu. Kimliği belirsiz cesedin sırrını, yanı başında bulunan ayakkabı ve bir toka çözecekti. İzler seri cinayetler işleyen bir katile uzanıyordu. Katil zanlısı 3 kişiyi öldürüp 2 kişiyi yaralamıştı. Amansız takip sonucunda postacı kılığına giren polis ekipleri, katilin izini buldu. Hollywood'un polisiye filmlerini geride bırakan bir çalışmayla olayı çözüp katili ekibiyle yakalayan cinayet masasının emekli polis memuru Erdoğan Yangaz, olayın detaylarını Habertürk'e anlattı. Mustafa Şekeroğlu'nun özel haberi...

featured

İmam nikahlı eşinin kendisini aldattığını iddia eden Mehmet S. D., eşini Feriköy Mezarlığı’nda nasıl öldürdüğünü 2006’daki cinayetlerin ardından şöyle anlatmıştı: “Bıçakla öldürmek istedim. Bıçakla ölümü kabul etmedi. Bunun üzerine eşarpla boğazını sıktım. Bir türlü ölmüyordu. Bayılınca bıçaklayarak öldürdüm. Sonra da yaktım.” Dosyaya bakan ve seri katilin yakalandığı operasyonda da bizzat yer alan emekli polis memuru Erdoğan Yangaz, HaberTürk’ten Mustafa Şekeroğlu’na o korkunç cinayetlerin perde arkasını anlattı…

MEZARLIKTAKİ MANZARA TÜYLER ÜRPERTTİ

10 Aralık 2006’da Feriköy Mezarlığı’nda cinayet anonsu üzerine cinayet masasından Erdoğan Yangaz ve ekibi mezarlığa vardıklarında tüyler ürperten bir manzarayla karşılaştı. Karşılarında vahşice öldürülmüş ve sonra da yakılmış bir kadına ait cansız beden bulunuyordu. Tüyler ürperten detayları, dosyaya bakan emekli polis memuru Yangaz şöyle anlattı:

feriköy-seri-katil

“BİR ÖFKEYİ GÖSTERİYORDU”

“Yakılan kadın cesedi parçalanmıştı. Tanınmayacak bir durumdaydı. Kadının kimliğini gösteren hiçbir bulgu yoktu. Gözlemlerimize göre, ceset üzerinde kesici alet izleri vardı yani bıçaklanmış ve sonra da yakılmış. Bu bir öfkeyi gösteriyordu, biz öyle düşündük.”

Ekipler yaptıkları çalışmada, olay yerinde bir toka ve kadına ait ayakkabı buldu. Fotoğrafları çekildi, dosyaya konuldu. Kadının kimliğinin tespit edilmesi için harekete geçildi.

İKİNCİ CİNAYET ANONSU

Bu sırada bir başka cinayet anonsu daha geldi; Okmeydanı’nda bir kuruyemişçi uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü. Silahlı saldırıya uğrayarak hastaneye getirilen ve hayatını kaybeden kişi Mustafa G.’ydi. O dönemi anlatan Yangaz şöyle dedi: “Biz kadının cesedinin kime ait olduğunu tespit etmek için çalışma yaparken, öldürülen kuruyemişçinin de kim tarafından öldürüldüğünü tespit etmek için çalışmaya başladık. Bir kuruyemişçi neden öldürülür? İlk etapta bu iki cinayetin birbiriyle bağlantılı olabileceğini düşünmedik tabii. Bir yandan kuruyemişçinin akrabalarının ifadelerine başvurduk.”

PARÇALARI YAPBOZ GİBİ BİRLEŞTİRMEYE ÇALIŞTI

Adli Tıp Kurumu’nda kadınla ilgili tüyler ürperten otopsi raporu çıktı. Boğazı sıkıldığı belirlenen kadının defalarca bıçaklanarak öldürüldüğü ve sonra da yakıldığı ortaya çıkmıştı. Ancak kadının kimliği henüz tespit edilmemişti. Bir yandan da öldürülen Mustafa G.’yle ilgili çalışma yapan Yangaz ve ekibi önemli bir iddiaya ulaştı. İddiaya göre Mustafa G.’nin bir kadınla yasak ilişkisi olduğu söylentisi çıkmıştı. Ancak bu gerçek değildi ve dedikodudan ibaretti. Dedikoduyu dikkate aldığını anlatan Yangaz “Dedikodu bile olsa bizi katile götürebilecek bir bilgi olabilir dedik. Kadının kim olduğunu araştırdık. Kadının ismine ulaştığımızda kayıp olduğunu öğrendik. Cesedi bulunan kimliği belirsiz bir kadın, kayıp bir kadın ve o gün vurulan bir kuruyemişçinin ilişki iddiası. Bu bilgiler bizi mezarlıkta bulunan kadın cesedine götürdü” ifadelerini kullandı.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir