İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, popülaritesi ne zaman düşse ‘Bana suikast yapacaklar’ iddiasını dillendiriyor. İmamoğlu, bu defa da Danıştay saldırısı faillerinden Osman Yıldırım’ın kendisine yazdığı mektubu, PR ekibinde çalışan gazeteci Barış Terkoğlu vasıtasıyla Halk TV ekranlarına taşıdı.
OSMAN YILDIRIM’IN MEKTUBUNU CİDDİYE ALDILAR
Gazeteci Barış Terkoğlu, Halk TV canlı yayınında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılan suikast bildirimini anlattı.
Terkoğlu, Danıştay cinayeti davasından tutuklanan ve Edirne Cezaevi’nde bulunan Osman Yıldırım’ın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik bir suikast bildiriminde bulunduğunu belirtirken; dilekçenin içerisinde Yıldırım’ın aktardığı bilgileri dile getirdi.
Terkoğlu, “Danıştay cinayetinin faili olan Osman Yıldırım tahliye edilmişti. Osman Yıldırım, kumpasın çözülmesinin ardından Osman Yıldırım ve failler yargılandılar ve kaçarken yakalandı. Şu an Edirne’de hükümlü.
Osman Yıldırım, 31 Ocak 2022 günü cezaevine idaresine bir dilekçe yazıyor. Dilekçe, suikast bildirimi başlığını taşıyor. Altında da kendi imzası var. Verdiği dilekçede, Ekrem İmamoğlu’na bir suikast yapılacak. Bunu da İBB’ye verin diyor.
Danıştay cinayeti birçok yönüyle karartılmış bir cinayet. Yıldırım İmamoğlu’na diyor ki; Danıştay cinayetinde mobese kayıtları silinmişti. O kayıtlar silinirken; sizin yemek yediğinin görüntüler nasıl sızdırılıyor zannediyorsunuz? Bu suikastten önceki son adımdır.
Uzun bir metinler. Erdoğan’a eleştiriler, Bahçeli’ye eleştiriler. Özellikle Süleyman Soylu ile geçmişte bir takım işlerde itham eden ifadeler var. Buradan sonra diyor ki; size bir suikast planı var. Türkiye’nin en büyük suikastını planlayan isim” ifadelerini kullandı.
CEZAEVİ SAVCILIĞA, SAVCILIK İBB’YE, İBB VALİLİĞE, VALİLİK EMNİYETE
Terkoğlu ayrıca söz konusu bildirimin İBB’ye ulaşma sürecini de anlattı.
“31 Ocak’tan sonra 1 Şubat’ta cezaevi idaresi o dilekçeyi alıyor, Edirne Savcılığı’na veriyor. Edirne Savcılığı, dilekçeyi İBB’ye gönderiyor. İBB de alınca şaşırıyor.
O da 11 Şubat’ta İstanbul Valiliği’ne gidip ‘bize böyle bir şey geldi’ diyor. 21 Şubat’ta valilik İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne diyor ki; gereğini yap.
Hikaye bu kadar. Sonrasında emniyetten herhangi bir uyarı yok”
OSMAN YILDIRIM’IN HAYATI YALAN
Danıştay saldırısıyla ilgili 39 yıl hapse mahkum edildiği duruşma öncesi yurt dışına kaçmak isterken Edirne’de yakalanan Osman Yıldırım, Ankara11’inci Ağır Ceza Mahkemesi heyetinde yer alan hâkimlerden biri tarafından “Hayatı yalanlar üzerine kurulu bir şahsiyet” diye nitelendirilmişti.
“Mahkeme heyeti olarak suçun subuta erdiği (gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma) sonucuna vardık. Demek ki Ergenekon davasına bakan heyet, aynı sonuca varmamış. Osman Yıldırım, yargılama boyunca akıl almaz beyanlarda ve itiraflarda bulundu. Bazen söylediklerinin tam tersini anlattı. Osman Yıldırım, hayatı yalan üzerine kurulu bir şahsiyettir. Ancak biz delillere bakarız, sanığın yalanlarına değil. Madem Danıştay saldırısı ile bir ilgisi yoktu, İstanbul’dan Alparslan Aslan ile birlikte Ankara’ya neden geldiler diye sormazlar mı? Alparslan Arslan’ın mahkemedeki ve savcılıkta verdiği ifadelere ne demeli? Onları da mı ciddiye almayacağız? ‘Birlikte geldik, Migros’un önünde buluştuk, tartıştık” sözleri ne olacak? Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan bombaları nereden temin edildiği ve kimlerden alındığı, isimler yerler… Türban yüzünden Cumhuriyet’e bomba attık diyorsun. Birkaç gün sonra yine türban meselesi yüzünden Ankara’ya gelip Danıştay’a saldırı yapıyorsun. Demek ki mahkeme, Arslan’ın beyanlarını yeterli bulmamış.
HEYETE HAKARET VE TEHDİT
Bizim davamızda Osman Yıldırım yargılama aşamasında esti gürledi. Karar verildiği gün mahkeme heyetine hakaret ettiği için ayrıca mahkum oldu. Cezaevinden domuz figürleri içerisinde şifreli mesajlar yazarak heyette görev alan Başkan Orhan Karadeniz, üyeler Hasan Şatır, Kadri Kayan ile Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan’ın öldürülmesi için talimatlar gönderdiği tespit edilince savcılığa suç duyurusunda bulunduk.”
ARSLAN: BOMBALARI BİRLİKTE BULDUK
Alparslan Arslan ilk duruşmadaki beyanı özetle şöyle: “Cumhuriyet Gazetesi’ne saldırı olayında bomba temini için Osman Yıldırım ile diyaloğa geçtim. Yıldırım, Sultanbeyli’de bomba bulabileceğini söyledi. Süleyman Esen’in eniştesinin de özel harekat dairesinde astsubay olarak görev yaptığını anlattı. Cumhuriyet Gazetesi’ne atmak amacıyla 3 bombayı 2 bin lira karşılığında Esen’den aldık. Bazı eylemlerde kullanmak üzere 1500 liraya bir Kalaşnikof da temin ettik. Bu silahı Osman Yıldırım’ın Kars ve Erzurum’daki akrabaları aracılığıyla bulduk. Silahı Danıştay saldırısını gerçekleştirmek üzere Ankara’ya gelirken Fikri Cura adlı arkadaşının evine bıraktık.”
