Haberci Canlılar
Diğer meşhur bir hikâye ise Japonyada bir balıkçıya maledilir. Balıkçı herzaman nehirde rastgeldiği yılan balıkları nın nehirde bulunmadığını ve nehirdeki yayın balıkları nın ise panik içerisinde anomali hareketler yaptığını hayretle izler. Bu olayları bir deprem kehaneti olarak yorumlayan balıkçı, her nasılsa 1846 Ansei depreminde (M=7.8) hayatını kurtarır (Ikeya ve Matsumoto, 1998a).
Bu olayı açıklamak için yine Osaka Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Laboratuarlarında 1996 yılında bazı deneyler gerçekleştirildi. 60 cm uzunluğunda bir yayın balığı ile 50 cm uzunluğunda iki yılan balığı 90×40 cm boyutundaki bir akvaryumda (32 cm yüksekliğindeki) su içerisine, 40×40 cm boyutunda olan ve 87 cm aralıkla duran iki alüminyum elektrod levha arasına konuldu (Resim 1). Bir elektronik “pulse” jeneratörü (ossilatör) aracılığı ile (1ms zaman
aralıklarıyla) tekrarlanan 4 Voltluk bir elektriksel gerilimi akvaryuma elektrodlar yardımıyla uygulandığında, hayvanların telaş, panik ve heyecan içerisindeki kaçışları ve hareketlilikleri video kameradan izlendi (Ikeya ve diğ., 1998b; Ikeya ve diğ., 1997b).
Benzer olarak 1995 Kobe depreminden önce su aygırları nın suya dalarak bir süre görünmedikleri anlaşılır. 1971’deki Izu-Ohshima’daki volkanik püskürmeden ve onun depreminden önce, hayvanat bahçesindeki timsahlar ın feryad ederek vahşice davranışları bildirilmişti.
Kobe depreminin hemen öncesinde bazı balık türleri ve ipek böcekleri genel bir sıraya dizildiler ve bazı balıklar ise kendilerini sudan dışarı attıkları için yaşamlarını yitirdiler. Elektro-psikolojik tepkiler (panik, heyecan, telaş) veren bu hayvanlardan en büyük davranış anomalisi sergileyen yılan balıklarının sismo-elektromanyetik alanlara daha duyarlı olduğu anlaşıldı.
Yukarıda anlatıldığı gibi hayvanlarda elektro-psikolojik davranışlara neden olan elektrik-elektromanyetik alan, bir tektonik fay sisteminde, deprem sürecinde üretilen ve elektronik olarak ölçülebilecek fiziksel parametredir. Bu alanı üreten bir tektonik fay, aslında matematiksel tanımı yapılabilen bir elektromanyetik modeldir. Deprem öncesi ve sonrası faylardaki gerilim (stress) değişiminin neden olduğu sismo-elektromanyetik anomaliler bu modellerden hesaplanabilir (Ikeya ve diğ., 1997c).
Kuvartz saatler bazen depremin habercisi mi?
Anlatılana göre depremden önce: Evdeki bir kuvartz masa saatinin yelkovanı hareketini durdurdu ve belirgin olarak ters yönde hareket etmeğe başladı. Benzer olarak Japonya’daki bir üniversite öğrencisinin de Kobe depreminden önce Faynı sıradışı olayı yaşadığı fakat bunu kimseye anlatmadığı belirtilmiştir. Saat depremden sonra normal olan önceki çalışmasına devam etmiştir (Ikeya ve diğ., 1998b).
1976 yılında 240 bin kişinin hayatını yitirdiği büyük Tangshang (Tangşayn) depreminden 8 saat önce de deprem episantır noktasından 160 km uzaktaki Çin başkenti Pekin’de kuvartz saatlerin durduğu yine rapor edilmişti. Diğer yandan bu tür saatlerin bazılarındaki yelkovanın depremden bir gün önce bu kez normal yönde, olduğundan daha hızlı şekilde döndüğüne ilişkin duyumlar da alınmıştı.
Konunun bilimsel olarak açıklanabilmesi için Osaka Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Merkezi araştırma laboratuarında bir dizi deneyler yapıldığı bilinmektedir (Ikeya ve Matsumoto, 1997a). Bu deneyler sırasında; önce bir kuvartz masa saati Van de Graaff statik elektrik jeneratörünün (alimünyum folye ile kaplı olan) küresi üzerine yerleştirilmiştir. Jeneratörden 10 W gücünde 120-130 MHz frekansında bir elektromanyetik alan uygulanmıştır. Bu
elektromanyetik alan etkisi altında kalan saatin yelkovanı normalinden 8 kat daha hızlı dönmeye başlamıştır.
Bu olaya elektronik olarak şu açıklama getirilir: Uygulanan elektromanyetik alandan dolayı dijital saatin elektronik devresinde bir elektrik şarj (yük) atlaması olmuş ve bundan dolayı meydana gelen sıradışı akım saat motorunun aksi yönde hareketini tetikleyip yelkovanın ters kutuptaki yönde dönmesine veya aynı polaritedeki hareketini tetikleyip yelkovanın daha hızlı dönmesine neden olmuştur (Ikeya ve diğ., 1998b; Ikeya ve Matsumoto, 1997a). Bu deneyler dizisi Kobe depremi öncesi kuvartz saatlerde gözlenen yukarıdaki olayların deprem oluşum mekanizmasının bir elektromanyetik alan yarattığını açıklar.