Şark Bülbülü filmi gerçek oldu! Hasan Rıza Günay, 11 yıldır dayak yiyerek para kazanıyor

featured

“Stres Koçu” adını onaylatarak Türkiye’nin ilk tescilli dayak yiyen adamı olan Hasan Rıza Günay, 11 yıldır stres atmak isteyenlerin tekme ve tokatlarıyla geçiniyor.

6 yıl yaşadığı ABD’de ilginç formatlarla mesleğini icra eden Günay’ın müşterilerinin çoğunu kadınlar oluşturuyor.

ŞARK BÜLBÜLÜ FİLMİNDEN ESİNLENDİ

Stres Koçu’nun, insanlara depresyon, panik atak, sıkıntı, sinir hastalığı gibi durumlarda profesyonel destek sağlayan, etkinlik düzenleyen kişi olduğunu anlatan Günay, mesleğini icra ederken uyguladığı teknikleri şöyle anlattı:

“Kemal Sunal’ın Şark Bülbül’ü filmi vardı. Patronuna kendini dövdüren bir insan karakteri vardı. Ben bu mesleğe dönüştürmek için kendime vuruşlar yaptırarak bu işe başladım. Haykırma, bağırma, çağırma, bilinçaltındaki olumsuz düşünceleri ve duyguları (endişe, öfke, kıskançlık, korku) stres koçuna yansıtılması esasına dayanan metot. Daha sonra zararsız maddeleri (yumurta, meyve, pasta, su balonu) kendime attırma metodunu çıkardım.

Bir başka metotta ise danışanımı yaşadığı ilişkisinde aldatan kişinin fotoğrafından hazırlanan maskeyi yüzüme takıyorum. O canlandırma esnasında danışanımın içindeki öfke, kin, bilinçaltındaki düşünce ve fikirleri kendime yönlendiriyorum. Bu metotta danışanımın sevmediği politikacıyı, sanatçıyı, düşmanı olan insanı da canlandırıyorum. Ona gaz vermek için onu, o atmosfere sokuyorum. Bir rahatlama ortamı sağlıyorum.”

”HER MÜŞTERİYE GİTMİYORUM”

Seanslarının 10-15 dakika sürdüğünü aktaran Günay, “Kimileri beni tanımak istiyor, ‘Nasıl bir adam?’ diyor. Anlıyorum ben davranışından, telefonu açmasından. Biliyorum ki bu müşteri sıkıntısından değil de egosunu tatmin etmek istiyor. Bir kereye mahsus onlara fiyat veriyorum. Her müşteriye gitmiyorum. Yüz yüze geldiyse ne amaçla geldiğini anlıyorum. Öncelikle sebebini, ana konusunu öğrenmeye çalışıyorum. Gerçekten bir sıkıntısı mı var ya da bir medet mi umuyor, hiçbir çare bulamadığı şey ne? Karşımdaki kişi art niyetli, kötü niyetli olduğunda, bunun karşılığında maddi ya da manevi bir şey vermeyeceğini anladığımda geri çeviriyorum. Zamanım da kısıtlı. Günde en fazla gidebileceğim müşteri 2-4’tür. Benim çalışma şeklim insanların evlerinde, ofislerinde ya da spor salonlarında aktivite uygulama.” diye konuştu.

ZİNDE KALMAK İÇİN SPORU AKSATMIYOR

Günay dayak yemeden önce müşterilerinin içinin rahat etmesi için bu işi kendi isteğiyle yaptığına dair belge imzalatıyor. Formunu korumak için spor yapmayı aksatmayan stres koçu, günde iki öğün yemek yiyor ve uykusuna da dikkat ediyor.

Gündelik hayatta kadınların yükünün daha ağır ve daha çok problem yaşadığını belirten Günay’ın, müşterilerinin yüzde 70’ini de kadınlar oluşturuyor. Türkiye’nin tescilli dayak yiyen adamı, kadınların altın günlerine ve kadın günlerine de ekmek parası için gittiğini söylüyor.

”DART GİBİ KENDİMİ HEDEF TAHTASI YAPTIM”

Hasan Rıza Günay, 2015 yılında Amerika’ya gitti ve birkaç hafta önce İstanbul’a döndü. 6 yıl ABD’nin farklı eyaletlerinde mesleğini da icra ettiğini ifade eden Günay, yurt dışındaki deneyimlerini şöyle aktardı: “Gurbette dil bilmediğim için mecburen bu işe girdim. Sosyal sorumluluk projesi altında girdim, para karşılığı olmadan. Metotlarımı Türk müziği ile ‘tulumba’ adıyla lanse ederek uyguladım. ABD’de huzur evlerinde, askeri emekli lokallerinde, belediyelerin karnaval, panayır gibi etkinliklerinde işimi yaptım.

Green Kart alana kadar çalışma yasağım vardı. Evde, odada, bahçede oturmam lazımdı. 17. yüzyılın alışkanlıklarıyla yaşayan ve teknolojiyi tamamen kullanmayan Amişler ile tanışma fırsatı buldum. Hayatlarını inceledim. Barter usulü alışveriş yapıyorlar. Parayı çok sevdiklerini fark ettim. Evde yaptığım künefe, kebapları onlara ikram ederek samimiyet kurdum. Çalışma yasağımın olduğu bu dönemde ne yaparım diye düşündüm. Dart gibi kendimi hedef tahtası yaptım. Yumurta, domates ve yumuşak meyveleri kendime attırarak eğlence adı altında gençlerle aktivitelerimi yaptım. Para almıyordum ama etkinlik karşılığında, hayvan ürünleri alıyordum.”

BAYRAĞI GENÇLERE DEVREDECEK

Yaptığı iş dolayısıyla yakın çevresinden de ilginç tepkiler aldığını anlatan Günay, “Art niyetlilere dedim ki bu işe girdik, gittiği yere kadar gideceğiz. Alnımızın akıyla çalışıp, emeğimizle helal lokmamızı kazanıyoruz. Biz de böyle bir yolu seçtik, buna saygı duymanız lazım dedik.” ifadelerini kullandı.

Stres koçu olmak isteyenleri eğitmek isteyen Günay, 3-5 yıl daha dayak yedikten sonra bayrağı gençlere devretmeyi düşünüyor.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir