Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da afet konutları temel atma töreninde açıklamalarda bulundu.
“Diyarbakır’ın tüm ilçelerini, mahallelerini, evlerini ayrı ayrı selamlıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakırlı şair Ahmet Arif’in dizelerini okudu: “Bunlar engerek ve çıyanlardır, bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır, tanı bunlar, tanı da büyü.”
Diyarbakır'da 2 bin 720 konutun temelini atıyor, 1.432 konutu vatandaşlarımıza teslim ediyor, Selahaddin Eyyubi Camii ve Külliyesi'nin açılışını gerçekleştiriyoruz.https://t.co/B5BuCKruoi
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) April 14, 2023
Erdoğan’ın konuşmasından başlıklar şöyle:
“Diyarbakır 40 yıldır ekmeğine, aşına göz koyanlara karşı birliğini, kardeşliğini muhafaza etmenin mücadelesini veriyor. Geçmişte bu şehre yapılan yapılan yanlışlar ve zulümler oldu mu? Elbette oldu. Müze haline getirmekte olduğumuz Diyarbakır Cezaevi bunların şahitlerindendir.
Ama bunun hesaplaşmasını evlatlarının canına işine ekmeğine hassiyetine göz dikerek yapmak isteyenlerin zulmü daha vicdansız, daha ahlaksızdır. Kürt kardeşlerimi sokağa dökerek 51 yavrumuzu Diyarbakır’da öldürmediler mi? Şimdi bu Selo nerede? Yasin Börü yavrumuzu bunlar şehit etmediler mi? Bunların derdi Kürt falan değil, bunlar katil, bunlar terörist. Bu teröristlere 14 Mayıs’ta gerekli dersi vermeye var mıyız? Ben size inanıyorum.
BALDIRAN ZEHRİ İÇME PAHASINA YÜRÜTTÜĞÜMÜZ ÇÖZÜM SÜRECİ
Baldıran zehri içme pahasına yürüttüğümüz çözüm sürecinde uzattığımız eli ısırmazlar, açtığımız yüreğe hançer saplamaya kalkmazlardı. Derdi Diyarbakır olanın derdi Kürt kardeşlerimizin hakkı, hukuku olanın yapacağı iş silahı bırakıp bu ülkenin ayrılmaz bir parçası olarak ortak geleceğindeki yerini almasıdır. Ama öyle yapmadılar.
Nasıl vesayetin namluyla sivil siyaseti esir aldığı Türkiye’yi kabul etmediysek terör örgütlerinin siyaseti yönlendirdiği Türkiye’yi de kabul etmeyeceğiz.
Milletimizin geleceğinde ne sokaklarında beyaz Torosların gezdiği ne de dağlarında eli kanlı canilerin cirit attığı bir Türkiye fotoğrafına asla yer yoktur.
