Büyük İstanbul depremi artık çok daha tehlikeli hale geldi! Korkunç senaryolar…

featured

İstanbul’da deprem beklenmesinin en önemli nedeni, bu bölgede son 100 yılda meydana gelen depremler.

Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın batı ucunda 9 Ağustos 1912’de Mürefte Depremi, doğu ucunda da 17 Ağustos 1999’da Gölcük Depremi meydana geldi ve hattın orta kesimi gerildi. Artık fay hattının ortasının da kırılması ve “Büyük Marmara Depremi”nin meydana gelmesi bekleniyor.

Depremin bu fay hattının hangi segmentinde meydana geleceği kesin değil ancak Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eser Çaktı, iki olasılığa dikkat çekiyor:

“Marmara Denizi’nin içinde yer alan bazı segmentler var. Bunlar Kuzey Anadolu Fayı’na ait minik minik parçalar. Farklı jeolojik, jeofizik ve tektonik özelliklerinden dolayı parçalar olarak anılıyorlar. Bunlardan İstanbul’u etkilemesi beklenen iki büyük segment var. Bir tanesi Orta Marmara segmenti. Diğeri de Adalar segmenti.”

ABD’li jeofizikçi Tom Parsons 2004 yılında, depremin zamanlaması ile ilgili olarak şu ana kadarki en önemli çalışmalardan birini yaptı. Parsons’a göre 2034’e kadar Marmara Denizi’nde 7’den büyük bir deprem meydana gelmesi ihtimali yüzde 62.

En fazla 7,5 büyüklüğünde bir deprem bekleniyor

2019’da Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) için olası deprem hasar tahminlerini güncelledi ve bir rapor hazırladı.

“İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi” adlı raporda farklı senaryolara göre, İstanbul için can kaybı, bina ve altyapı hasarına ilişkin istatistiksel tahminler yer alıyor.

İstanbul’da deprem hazırlıkları 7,5 büyüklüğünde bir depreme göre yapılıyor.

Bunun nedeni, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Tekirdağ’dan Yalova’ya kadar uzanan kısmında en fazla bu büyüklükte bir deprem beklenmesi.

Peki bu senaryoya göre İstanbul’u ve İstanbulluları neler bekliyor? Uzmanlar neler söylüyor? Hükümet ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi depreme nasıl hazırlanıyor?

CAN KAYBI

Bir deprem sonucunda meydana gelen can kaybı ve yaralanma oranları, depremin büyüklüğüne, yerine ve saatine, zemine ve bu zeminlerdeki binaların dayanıklılığına bağlı olarak değişiyor.

Bu yüzden 7,5 büyüklüğündeki bir deprem senaryosu için net bir can kaybı tahmini yapılamıyor.

Rapora göre, 7,5 büyüklüğündeki bir deprem gece saatlerinde meydana gelirse ortalama 14 bin, gündüz saatlerinde meydana gelirse 12 bin 500 kişi hayatını kaybedebilir.

Böylesi bir depremde 8 bin kişinin ağır yaralanması bekleniyor. Bu sayıya ek olarak yaklaşık 40 bin kişinin daha hastanede tedavi görmesi gerekecek.

Ancak deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür bu can kaybı tahminini “iyimser” buluyor:

“İstanbul’da 1 milyon 600 bin bina (yapı) var. Ben şimdi size desem ki İstanbul’daki binaların yüzde 99’unda insanların burnu kanamayacak. Bu çok iyimser değil mi? Yüzde 1 demek, 16 bin bina demek. 16 bin binayı 4 katlı düşünün, 64 bin kat yapar. Her kata iki daire koyun, 128 bin daire yapar. Her daireye 4 kişi koyun, 4 kere 128 bin, sizi 500 bine getirir.

“Binde 5’e gitseniz bile yine on binlerce can kaybı olabilir.”

En riskli alanlar Fatih-Silivri arası ve Adalar

2019 resmi verilerine göre, İstanbul’un en yüksek nüfusa sahip ilçesi 954 bin kişi ile Esenyurt. Burayı 793 bin kişi ile Küçükçekmece ve 745 bin kişi ile Bağcılar izliyor.

Bu bölgeler aynı zamanda uzmanların en riskli gördüğü yerler arasında.

Adalar, İstanbul’daki en az nüfusa sahip olan ilçe ancak fay hattına yakınlığı nedeniyle riskli bölgeler arasında sayılıyor.

İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman, “İstanbul’da Fatih’ten Silivri’ye kadar, özellikle kıyı bölgesi ki fay hattına da en yakın yerleşim alanları, Adalar da tabii bunun içerisinde, en riskli alanlar. Deprem dalgalarını ilk olarak alacak ve depremin etkisinin de en yüksek olacağı alanlar” diyor.

Prof. Dr. Naci Görür de, “Avrupa yakasında, özellikle Küçükçekmece ile Silivri arasında, zemin kötü kaliteli bir zemin. Zeminin iyi olmaması deprem dalgalarının orada daha fazla hareket etmesine neden olabilir. En büyük yer hızı orada olur. Binalar daha fazla sallanır. En büyük yer ivmesi daha fazla olur. Dolayısıyla binalara yatay yük daha fazla biner. Binanızın temeli ve kalitesi iyi değilse yıkılma olasılığı daha da artar. Dolayısıyla can kaybı artar” diyor.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir