Aşık Veysel’in ölmeden önce çekilen son fotoğrafları, vefatının 48’inci yılında ortaya çıktı

featured

Sivas’ta yaşayan 79 yaşındaki duayen gazeteci Yücel Yönal, meslek hayatının bir bölümünü dünyaca ünlü halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu’na ayırdı. Yönal, 16 yıl boyunca Aşık Veysel’i yakından takip ederek günümüze ulaşan fotoğraflarına imzasını attı.

Yönal, meslek hayatı boyunca çektiği fotoğrafları ve Aşık Veysel’e ait özel fotoğrafları evinin bodrum katında arşivledi. Yönal’ın arşivinde Aşık Veysel’in hayattayken çekilen son iki fotoğrafı da yer alıyor. Fotoğraflardan biri vefatından 12 diğeri ise 48 saat önce çekildi.

Yücel Yönal, Aşık Veysel’in fotoğraflarının her zaman gülerken çekilmesini istediğini belirtip “Gözlerinin görmemesine rağmen en büyük mutluluğu fotoğraflarının gülerek çekilmesini istemesiydi. 1973 yılında Aşık Veysel ağır hasta diye bir duyum aldım. Buradan özel bir doktor bulup Aşık Veysel’e götürdüm. Doktora kontrol ettirdikten sonra, ölümünden 48 saat önce çektiğim fotoğrafı Sivas’a gönderdim” dedi.

“Son fotoğraflarını ben çektim”

Yönal, Aşık Veysel’in ölümünden önceki son fotoğrafını ölümünden 12 saat önce çektiğini belirterek, şunları söyledi:

– O yılların Valisi Celal Kayacan’a telefon açtım. Sayın Valim Aşık Veysel’in durumu çok ağır dedim. Vali o zaman ‘yarın köyüne birlikte gidelim’ dedi. Ertesi gün Sivrialan’a, Aşık Veysel’in köyüne gittik. Vali Celal Kayacan Aşık Veysel’in ölümünden 12 saat önce görüştü.

– Biz şehre döndükten 12 saat sonra Aşık Veysel’in hakka yürüdüğü haberi yayıldı. Cenazesi o gün saat geç olduğu için defnedilmedi Aşık Veysel’in vasiyeti üzerine bir gün evde bekletildi. Ertesi gün hınca hınç dolu mezarına Türkiye’nin dört bir tarafından insanlar gelip Aşık Veysel’e ahtı vefa ettiler. 48 saat ve 12 saat önce Aşık Veysel’in Son fotoğraflarını ben çektim” şeklinde konuştu.

Aşık Veysel kimdir?

Âşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Annesi Gülizar, babası “Karaca” lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi.[1] Veysel’in iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi. Ardından Veysel de yedi yaşında aynı hastalıktan dolayı iki gözünü de kaybetti.

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri’nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970’li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok ve Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel’in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Aşık Veysel’in çocuklarından öğretmen olan Bahri Şatıroğlu, babasının yaşamını gün gün kaleme almış ve pek çok çalışmaya kaynak kişi olarak katılmıştır. Ayrıca babasının saz ve söz geleneğini sürdürmektedir.

Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içeydi. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır. Şiirleri, Deyişler (1944),Sazımdan Sesler (1950),Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı. 1973 yılında akciğer kanseri sonucunda öldü. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir