Hemşire Safiye Nur Gürbüz, 10 ay önce Aytaç Süleyman Daşbudak ile tanıştığını 3 aylık arkadaşlığın ayrıldıklarını söyledi. Bu süreçte Daşbudak’ın kendisine şiddet uyguladığını, kaşına dikiş atıldığını, bu nedenle darp raporu aldığını aktardı. Uğradığı şiddet nedeniyle 1 ay işe gidemediğini belirten Gürbüz, “İş yerine gelerek arkadaşlarını arattırıp tehdit etti. Bu nedenle ücretsiz izne çıktım.” dedi.
Safiye Nur Gürbüz, galerici Daşbudak’ın kendisine çeşitli iftiralar attığını da söyledi. Hemşire olduğum için atama beklediğini de belirten genç kadın, “Ben senin sicilini bozacağım’ diyerek, yalanlar söyleyerek barışmak istedi. Ben hayatım boyunca böyle bir insan tanımadım. Benim sicil kaydım yoktur. Sonrasında beni yine feci şekilde dövdü. Sonra ayrıldık. Arkadaşlarımla bir yere gittiğimde ‘Neredeysen seni bulacağım, öldüreceğim’ diyerek beni tehdit ediyordu. Annem ve babamı arayarak ‘Benden ayrıldı ama ben onu çok seviyorum. Sizden özür dilerim’ diyor, bazen de ailemi arayıp küfrediyordu. Bu sevgi değil, takıntı. Hatta takıntı bile değil, şizofren hastalık” diyerek yaşadığı kâbusu anlattı.
Hırsını alamayınca kemerle dövdü
Olay gününü anlatan Safiye Nur Gürbüz, sabahleyin çalıştığı özel hastanede saat 06.00 sıralarında Daşbudak’ın önünü keserek kendisini zorla otomobiline bindirdiğini söyledi. Evinin önüne geldiğimizde evine çıkmak istemediğini de belirten hemşire Gürbüz, “Boğazımdan sıkıp beni zorla eve çıkartmaya çalıştı. 15 dakika direnebildim. Eve çıktığımızda kapıyı kilitleyip beni dövmeye başladı. Burnuma kafa attı ve burnum kırıldı” diye konuştu.
Hemşire Gürbüz, galerici Daşbudak’ın hırsını alamayınca kemerini çıkartıp kendisini dövdüğünü söyledi. Kendisini pencereden yardım istediğini de beliten Gürbüz, “Yolda 2 kişi gördüm ileride, onlara bağırdım, ‘Bana yardım edin” dedim. Polis gelecek diye korktu. Bir anda beni pencereden acımasızca aşağıya itti. Arabanın üstüne düştüm. Araba olmasaydı şu an hayatta olmayacaktım. Belim, sol elim ve sol bacağım kırıldı” dedi.
O haldeyken eve sokmak istemiş
Safiye Nur Gürbüz, önce araca sonra yere düşmesinin ardından Daşbudak’ın aşağıya yanıma geldiğini söyledi. Bu haldeyken saldırganın kendisini yerden kucaklayıp yeniden eve sokmak istediğini de belirten hemşire Gürbüz, “‘Ne olur gel ben sana duş aldıracağım, eve yatıracağım, uyutacağım hiçbir şey olmayacak, iyileşeceksin’ dedi. Polisten korkuyor diye ‘ambulans ve polis gelse kendim düştüm. Senden şikayetçi olmayacağım’ dedim. Etraftaki insanlara bağırıyorum, kimse sesimi duymadı ama sonra insanlar gelmeye başladı. Apartmandaki herkes onun psikopat ve sorunlu bir insan olduğunu biliyor. Herkes korkuyor. Yanımda ondan daha kalıplı büyük insanlar olmasına rağmen kimse beni onun elinden almadı. Hiç kimse bana yardımcı olmadı. O da bu yaşananlardan güç aldı. Hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu” dedi.
Polise “Beraber düştük” dedi
Hemşire Gürbüz, Aytaç Süleyman Daşbudak’ın kendisini tekrar apartmana zorla sokmak istediğini söyledi. Bu sırada ağzından kan gelince iç kanama geçirdiğini düşünerek korktuğunu da belirten Gürbüz, “Polis gelince ‘Ben ne yapacağım’ diyerek kafasını mermere vurdu. Kafası kanamaya başladı. Polis geldiğinde onlara ‘Biz yukarıdan beraber düştük’ dedi. Polis de ‘Beraber düşmeniz imkânsız, 2 kişinin buraya sığması mümkün değil’ dedi. Arabanın üzerine tek kişinin düştüğü de belli. Sonra polise ‘Kendi kendini attı, kendisi düştü, sonra beraber düştük diyerek sürekli ifade değiştirdi’ dedi. Bana yardıma gelen kadının birini ifade vermemesi için tehdit etti. Bana ‘İfade verme benim yaptığımı söyleme ne olur’ dediğinde etrafımızda insanlar vardı, onlar da duydu. Bu sırada bilincim kapandı. Komaya girmişim” diye konuştu.
Safiye Nur Gürbüz 2 ay yürüyemeyecek
Hemşire Safiye Nur Gürbüz saldırgan Daşbudak’ın hala kendisine zarar vermesinden korktuğunu söyleyerek hala kabus yaşadığını söyledi. Hala öldürülmekten korktuğunu da belirten Gürbüz, ” Benim iademin ardından yeniden tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cezaevinden çıktığı zaman öldürmesinden korkuyorum. Ölmek istemiyorum. Çünkü pencereden beni attığında aşağıda araba olduğunu bilmiyordu. Beton yere düşseydim direkt ölmüştüm. Felç ya da sakat kalabilirdim” dedi.
Öte yandan doktorlar yaralı Hemşire Safiye Nur Gürbüz’ün 2 ay yürüyemeyeceğini söyledi. Beli, sol kolu, sol bacağı ve burnu kırık olan Gürbüz’ün hayati tehlikesini bulunmadığını sildirdi.
