Ahmet Davutoğlu erken seçim için tarih bile verdi: “2021’in ikinci yarısı…”

featured

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Karar TV’de Gündem Özel’in konuğu oldu, Elif Çakır ve Taha Akyol’un sorularını cevapladı. Davutoğlu, dış politikadan ekonomiye, erken seçim tartışmalarından KHK’lılara kadar birçok konuda hükümete sert eleştiriler yönetti.

Davutoğlu, Çin’den gelen koronavirüs aşısına güvenmediğini açıkladı, “Bilimsel çalışmaya karşı tez de üretilebilir. Düşünce özgürlüğünün olmadığı yerde, hele devletin kurumu bir aşı üretmişse ona karşı eleştiri getirme şansın olmadığı yerlerde, o aşının kendisinin test edilmesi de zorlaşır. Bu açıdan Çin aşısına çok güvenle bakamıyorum. Çin bilimsel çalışmaları tekelinde yürüten bir ülke” dedi.

Elif Çakır’ın ‘Erken seçim beklentiniz var mı’ sorusuna cevap veren Davutoğlu “Teknik ve hukuki açıdan bakarsanız, az. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın karar vermesi gereken bir prosedür var, bir anlamda. Ama psikolojik olarak bakarsanız, Türkiye 2022’yi zor görür. Yani seçimsiz zor görür. Bu kadar yoksulluğun, hukuksuzluğun, çifte standartlığın olduğu ve iktidar kurumuna güvenin azaldığı bir dönemde seçim bir ilaçtır. Bir müddet sonra Sayın Erdoğan da bu ilaca başvurmak zorunda kalabilir.

Çünkü gerçekten tablo, Beştepe’den görüldüğü gibi değil. Çok can yakıcı bir tablo var, böyle can yakıcı bir tablo için tek çözüm; erken seçimdir. 2021’in içinde olmasını, Türkiye için gerekli ve faydalı olacağı kanaatindeyim. 2021’in ikincisi yarısı gibi. Baskın bir seçim düşünmüşlerdi, biliyoruz. Gelecek Partisi’nin seçimlere girmemesi için… 2021’in ikinci yarısından itibaren Türkiye seçim ortamına girecektir.”

KHK sorunu nasıl çözülecek?

KHK mağdurları hakkında konuşan Davutoğlu, “Hukukun genel ilkeleri bunu çözer. Bu iktidarın bozulmasını anlatırken, 4K’yı keşfettikten sonra sistem bozulmaya başladı demişti. Kayyum, kamu bankaları, Kanun Hükmünde Kararnameler… Bunlarla tanışıldıkça, gücün denetimsiz şekilde kullanılmasının yolu açıldı. Böylece sistemi bypass eden uygulamalar başladı.

KHK’lılar, Kanun Hükmünde Kararnameler uygulamasının istismarından çıkan bir sorundur. Yasamayı bypass etmek için kararnameler uygulandı. 15 Temmuz’dan darbeci zihniyetin tasfiye edilmesi gerekiyordu ama bu sefer de mahkemeleri bypass edecek şekilde KHK’lılar sorunu ortaya çıktı. Bir kişiyi, idari olarak görevden alabilirsiniz sonra da mahkemeye sevk edersiniz. Ama mahkeme kararı neyse ona uyarsınız. KHK’lılar da mahkeme kararına uyulmaksızın insanlar, sadece akrabalarının içinde FETÖ ile iltisaklı kişiler olduğu için işlerini, bütün imkanlarını kaybetti.

“Mağdur edilmiş herkesin hakkı iade edilecek”

Bu hukukun temel ilkesi olan suçları şahsiliğini de ‘İnsanlar, sadece mahkeme kararıyla cezalandırılır’ ilkesine de aykırı. Şimdi halk bakıyor; akrabası yüzünden bir kişi meslekten ihraç ediliyor, ama darbenin baş aktörlerinden birisi büyükelçi yapılıyor. Ya da FETÖ okullarını bitirmiş birisi Hazine ve Maliye Bakanı oluyor. Cumhurbaşkanı’na yakınlığı dolayısıyla.

FETÖ darbesi ile iltisaklı kim olursa olsun, en net cezayı vereceğiz. Tavizsiz bir şekilde… Ama o cezalandırılırken, bu suçla iltisaklı olmayan, mahkemece delillendirilmemiş ve mağdur edilmiş herkesin de hakları iade edilecek” ifadelerini kullandı.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir