17 Ağustos’tan önce de olmuştu… Güneş tutulması depremi tetikler mi?

featured

11 Ağustos 1999 güneş tutulmasından tam altı gün sonra ülkemizde büyük bir felaket yaşandı. İzmit depremi en az 20.000 kişinin yaşamını alırken, binlerce aileyi de evsiz barksız bıraktı. Büyük depremin yaraları hala sarılmamışken, 29 Mart 2006 güneş tutulması ister istemez insanlarda deprem korkusunu uyandırdı. Ya deprem olursa? Kimi bilim adamları güneş tutulması ve deprem arasında mutlak bir ilişkinin varlığından söz ederken, diğerleri ise bilimsel dayanağı olmayan bu tür açıklamalarla panik yaratmanın doğru olmadığını söylüyorlar. Peki doğru yanıt nedir? Böyle bir ilişki var mı, varsa halk arasında panik yaratmamak için gizleniyor mu? Ama genel kabul gören görüş, ciddi bilim çevrelerinde, güneş tutulmasıyla depremler arasında bir ilişik olmadığı.. Ciddi bilimciler, bazı tüccar akademisyenlerin bu işini ticaretini yaptığı görüşünde.

Güneş Tutulması Depremi Tetikler mi?

Deprem ve güneş tutulması ilişkisi ile ilgili uzmanlar tarafından yapılan onlarca araştırma bulunuyor. Bunlar genellikle güneş ile depremlerin bir ilişkisi olmadığı yönünde görülüyor.

Yard. Doç. Dr. Tansel AK tarafından yapılan araştırmanın sonucu ise bu şekilde;

T”ek cümle ile sonucu vermek uygun olacaktır: “Yapılan istatistiksel araştırma sonucunda, gerek Güneş gerekse Ay tutulmaları ile depremler arasında doğrudan bir ilişki olmadığı görülmüştür“. Ancak konunun kuramsal açıdan da araştırılması gerektiği açıktır.

Ayrıca, bilindiği gibi bir süre önce merkezi tutulma hattı üzerinde olması da gerekçe gösterilerek, Niksar/Tokat’ta 29 Mart 2006 Tam Günes Tutulması’ndan sonra şiddetli bir deprem olacağı iddiası ortaya atılmıştır. Bu iddia üzerine biz de elimizdeki verileri yeniden inceledik ve aşağıdaki sonucu bulduk.

1900-1990 yılları arasında kaydedilmiş 6’dan büyük depremlerin sadece yaklaşık %2’si Güneş tutulmalarının parçalı da olsa görüldüğü yerlerde, tutulmadan 10 gün öncesi veya 10 gün sonrası arasındaki dönemde meydana gelmiştir. Bu gayet küçük bir oran olduğu gibi tesadüfi olması, yani asıl oranın bunun çok daha altında olması kuvvetle muhtemeldir. Çünkü tutulma hattı çok geniş bir coğrafi bölgeyi kapsamaktadır ve üstelik biz tutulma tarihinden itibaren çok geniş bir zaman dilimini (10+10= 20 gün!) dikkate aldık. Dahası, bu depremlerin “hiçbiri” merkezi tutulma hattı üzerinde olmamıştır!

Deprem bilimcilerin söyledikleri gibi, “kimse” nispeten kesin bir zaman ve yerde deprem olacağına dair öngörüde bulunamaz. Bu işe yarayacak bir yöntem henüz bulunamamıştır. Bizim söylediğimiz şudur: Depremler ile Güneş ve Ay tutulmalarının doğrudan ilişkisi yoktur ve genel anlamda gök olaylarına bakılarak deprem öngörüsünde bulunulamaz.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir