İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener: “Patates soğan, güle güle Erdoğan”

featured

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, milletvekillerinin “128 milyar dolar nerede” yazılı maskelerle katıldıkları partisinin grup toplantısında konuştu.

İktidarın 128 milyar dolara dair yaptığı çelişkili açıklamaları hatırlatan Akşener, “Eğer gerçekten de kaybolan bir şey yoksa o 128 milyar doları yerine koyun da hep birlikte görelim” dedi.

Akşener, “Tüm bu yalan rüzgârın içinde iktidarın sorulmasını istemediği bir aşka soru var. Milletin Hazinesindeki dövizi ortalama 6,20 liradan satan bu iktidar bugün 8,1 lira olan döviz kuru dolayısıyla kimin veya kimlerin cebine 250 milyar lira koydu” diye sordu.

Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Salgın tam gaz devam ediyor”

“Sayın Erdoğan ve ekibinin millet menfaatine söylenmiş hiçbir söze kulak asmamak gibi garip ve zararlı bir huyu var. Salgın konusunda ilk günden beri tüm uyarılarımızı yaptık. Bilim insanlarıyla, alan uzmanlarıyla çalışıp önerilerde bulunduk, kaynakları gösterdik.  İstedik ki milletimiz iktidarın beceriksiz ellerinde bari bu konuda hırpalanmasın. Ancak maalesef, bilim ne derse desin, tıp ne derse desin Sayın Erdoğan, o meşhur cahil inadıyla, bildiğini okumaya devam etti. Vatandaşlarımıza “maske” dedi, “mesafe” dedi, kendisi lebalep kongreler düzenleyip Kovid elçiliğine soyundu. Bilim “15 gün tam kapanma” dedi, kendisi duymazdan geldi. Salgın büyüdü, bilim “28 gün kapanma şart” dedi, kendisi oralı bile olmadı. En son geçen hafta, yine uzmanlara ve bilime direndi ve sonuç ortada. Salgın yavaşlamadı, tam gaz devam ediyor.”

“Memleket adeta bir kayıplar ülkesi oldu”

“Büyük illüzyonist Sayın Erdoğan’ın becerikli ellerinde memleket adeta bir kayıplar ülkesi oldu. Sipariş edildiği söylenen aşılar kayıp. Gri pasaportla yurt dışına gönderilen belediye görevlileri kayıp. Ege’de adalar, Mısır’da Rabia kayıp. Uçan ekonomi masalları anlatılırken 128 milyar dolarlık rezerv kayıp. Kayıpların peşine düşenler için adalet kayıp. Milletin derdine düşenler için demokrasi kayıp. Milletimiz için hak kayıp, hukuk kayıp, huzur kayıp. Kadınlarımızın mutluluğu, gençlerimizin umudu kayıp. Ahlak kayıp, vicdan kayıp, ciddiyet kayıp. E tabii haliyle 128 milyarı kaybeden, Powerpoint sunumlarının efendisi damat Bakan da kayıp. Ülkemizde sürekli birileri ve bir şeyler kayboluyor, bir zamanlar var olanlar, birer birer kayboluyor. Bazı unutulmaması gereken şeyler, iktidarın yapay gündemleriyle kaybolup gidiyor. Ve bu sırada olan da milletimize oluyor…  Buna izin vermeyeceğiz. Milletimizin dertlerinin yapay gündemlere kurban edilmesine izin vermeyeceğiz. AKP iktidarının ülkemize kaybettirdiklerini unutmayacağız, unutturmayacağız.”

“İşte Erdoğan ve 5 maaşlı danışmanlarının ülkeyi getirdiği nokta”

“Hangi partiye oy vermiş olursa olsun, milletimiz, 128 milyar doların akıbetini soruyor. O nedenle biz de 9 Ocak’tan beri her fırsatta her mecrada, aynı soruları soruyoruz. “Millet bunca zorlukla mücadele ederken, siz 128 milyar doları ne yaptınız” diyoruz. “Neden sattınız” diyoruz. “Ne kadara sattınız” diyoruz. “Kime sattınız” diyoruz. Peki cevap geliyor mu? Allah var, geliyor… Sayın Erdoğan’ın ekonomi gurusu danışmanlarından biri çıkıyor; “Öyle bir para hiç olmadı” diyor. Bir diğeri çıkıyor, “Pandemide şu kadar şuna, bu kadar buna dağıttık” diyor. Bir başkası çıkıyor, “Milletin cebinde” diyor. Merkez Bankası Başkanı çıkıyor, tam da bu ucube sisteme layık bir yöntemle 128 milyar doların bozdurulduğunu itiraf ediyor. Bunun üzerine Hazine ve Maliye Bakanı çıkıyor, “Merkez Bankası milleti bilgilendirmeli” diyor. Dün de en son, küçük ortak çıkmış, “Daha ne arıyorsunuz? Para Merkez Bankasında” diyor…  Ağaç nerede? Balta kesti. Balta nerede? Suya düştü. Su nerede? İnek içti. İnek nerede? Dağa kaçtı. Dağ nerede? Yandı, bitti kül oldu… 128 milyar doları açıklayacağız diye, 128 ayrı masal anlatıyorlar. Masal dinliyoruz.

Peki sonuç? Sonuç ortada. Milletimizin alın teri döviz rezervimiz birilerinin cebine girmiş. Allah korusun bugün başımıza bir şey gelse cep delikli cepken delik. 2001 krizinde bile Merkez Bankası döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Bugün eksi 31 milyar dolar. 61 milyar dolar. İşte size ekonomi dehası Sayın Erdoğan ve beş maaşlı danışmanlarının Türkiye’yi getirdiği nokta. ”

“Ekonominin İnek Şaban’ı ve Badi Ekrem’i…”

“Aziz milletim siz iktidarın meseleyi Agatha Christie romanına çevirme gayretine bakmayın. Ben size kayıp 128 milyar doların ardındaki gizemi kısaca özetleyeyim: Ekonominin İnek Şaban’ı ile Badi Ekrem’i el ele verip döviz kurunu baskılamak için Hazinedeki dövizi sattı. Üstelik bu pandemi döneminde olmadı. Daha 2019 Martı’ndaki yerel seçimlerin öncesinde dövizin yükselişini durdurmak gibi siyasi bir amaçla satmaya başladılar. 1 puan faiz artırmamak için sattılar da sattılar. Şimdi de çıkıp “Bilançoda eksilen bir şey yok” diyorlar. Kasadaki dolarları sattınız, karşılığında Türk lirası veya Türk lirası cinsinden tahvil aldınız. Bir yandan da kredi ve swaplarla borçlandığınız dövizleri ölü fiyatına sattınız, bir de utanmadan bunu savunuyorsunuz. Böyle cahillik olabilir mi?”

“Eğer kaybolan bir şey yoksa o 128 milyar doları yerin koyun da görelim”

“Kendi dolarını satıp bunu swapla geri alıp kasana koyunca hiçbir şey değişmemiş mi oluyor? Swaplardan kaynaklanan yükümlülükleri bilanço içinde değil dışında gösterince bunun bir borç olduğu gerçeğini ortadan kaldırmış mı oluyorsunuz? Eğer gerçekten de kaybolan bir şey yoksa o 128 milyar doları yerine koyun da hep birlikte görelim.”

“İktidar kimin veya kimlerin cebine 250 milyar lira koydu?”

“Tüm bu yalan rüzgârın içinde iktidarın sorulmasını istemediği bir aşka soru var. Milletin Hazinesindeki dövizi ortalama 6,20 liradan satan bu iktidar bugün 8,1 lira olan döviz kuru dolayısıyla kimin veya kimlerin cebine 250 milyar lira koydu? Temel soru budur.

Sayın Erdoğan, dün ‘2001 krizinde birkaç milyar dolar için dövizi sattınız, ülkeyi soydunuz’ diye yeri göğü inletiyordun, bugün kaybolan 128 milyar doların hesabı sorulmayacak mı zannediyorsun? Millet soruyor millet! Sen de çıkıp cevap vereceksin. Bu beceriksizliğin hesabını vereceksin. Yağma yok. İşi ona buna havale edip kenara çekilemezsin. Gece yarısı baskınlarıyla pankart indirip milletin ağzına tıkayamazsın. Ana muhalefet partisi Genel Başkanı’na fezleke düzenleyerek bu meseleyi kapatamazsın. Çünkü ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ deyip abuk sabuk bir teori uydurup milletin parasını çarçur eden sensin. Aynı bir vatandaşımızın geçenlerde söylediği gibi ‘Patates soğan, güle güle Erdoğan’. “

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir