Ne hikmettir bilemiyorum,
Son zamanlarda sosyal medyada, özellikle yanlı olduğunu düşündüğüm ve belirli çevrelerden yönlendirildiğine kanaat getirdiğim bir gençlik, bir nesil yetiştiriliyor! Adını da Z kuşağı koymuşlar.
Z kuşağı aşağıya, Z kuşağı yukarıya ister istemez biz de kulak asıyoruz, nedir bu Z kuşağı, ne istiyorlar?
İçi boşaltılmaya çalışılan, vurdumduymaz, nemelazımcı, sloganik söylemlerle kendilerini ifade etmeye çalışan bir gençlik…
Bu durum tabii ki, biz “Türk Milliyetçisi Ülkücüleri” olarak oldukça üzüyor, üzülmekle birlikte şunun da farkındayız;
“Hiçbir zaman büyük zaferler, mahvoldum diyenler tarafından kazanılmamıştır.” diyen büyüklerimizin sözlerini anımsayarak kendi gençliğimize götürüyor.
Bizleri elbette bizim gençliğimizle, şimdiki gençlik ve ellerindeki imkanlarla kıyaslayamayız. Bizim gençliğimizde bu kadar teknoloji yoktu. Bizi etkileyecek, yönlendirecek envanterler mevcut değildi. Düşünüyorum da acaba biz şanslı mıydık?
Evet biz şanslıydık! Sosyal medyalarda dolaşmak yerine kitap okuyorduk, sohbet ediyorduk, bilmediğimiz konuları sorup öğreniyorduk ve en önemlisi meraklıydık. Ülke ve devlet meselelerine kafa yoruyorduk. Evet devlet kurup devlet yıkıyorduk, bizler de yönetimden, idarecilerden memnun değildik ama biz pireye kızıp yorgan yakmıyorduk! Eleştirilerimiz ve şikayetlerimiz oluyordu ama çözümünü de buluyorduk.
“Böyle devam ederse ülkeyi terk edeceğiz. Kahrolsun hükûmet, yıkılsın devlet…” gibi söylemlerde bulunmuyorduk. Evet gidişat kötüydü görüyorduk ama karamsar olmuyorduk. Şunu da biliyorduk; bu siyasiler de, bürokratlar da bu toplumun içinden çıkıyor. Yani onlar da bizlerden birileri, bu yüzden kendimizi geliştirip, yetiştirmemiz gerektiğini düşünüyorduk. Bürokrasi ve yönetimde bizlerin de olması gerektiği kanaatine varıyorduk ama bir yere kadar geldik ve tıkandık.
Size sesleniyoruz!
İçerisinde bizim de evlatlarımızın olduğu Z kuşağı;
Sizin sahip olduğunuz teknolojiye biz sahip değildik, sizin imkanlarınız bizde yoktu. Sizler şanslısınız günümüzdeki bu imkanları kullanarak kendinizi geliştirin, yetiştirin, şikayetçi olduğunuz meselelerin çözümünü üretin. Ahlaklı, dürüst, üretken olun! Sizin kuşağınız bu hassasiyetle yetişirse yarın sizden sonra gelen kuşaklar da sizden şikayetçi olmaz, sizin yönetiminize başkaldırmaz.
Sevgili Z kuşağı evlatlarımız;
“Dolar … kadar oldu ben bu ülkeyi terk edeceğim, Euro … kadar oldu bu ülkede yaşanmaz, o yalan söyledi ben durmam, bu yolsuzluk yaptı ben gitmek istiyorum…” gibi basit söylemler basit insanların sığınacağı ifadelerdir! Sizler böyle olmamalısınız, sizler bu yüce milletin, bu kutsal devletin geleceğisiniz. Biz abileriniz, babalarınız olarak sizden beklentimiz “Biz kendimizi yetiştireceğiz, geliştireceğiz, ahlaklı, namuslu, zeki olacağız. Teknolojide, ekonomide, endüstride, teknikte, tarımda, uzay çağında bir numara olacağız. Bu ülkenin siyasileri, bürokratları, yöneticileri, iş adamları biz olacağız ve bu ülkeyi çağlar üzerinden sıçratarak muasır medeniyetler seviyesine ulaştıracağız. Bu ülkeyi terk eden değil, bu devleti yeniden dizayn eden milli, vatanını milletini seven ve faydalı olan kuşak olacağız…” gibi söylemlerde bulunmanız bizleri ziyadesiyle memnun eder.
Bizler sizleri seviyoruz ve sizlerden ümitvarız, bizi hayal kırıklığına uğratmayın, sağlıcakla kalın…
