Erdal Tanas Karagöl Avatar
Erdal Tanas Karagöl
  • 37 Yazı
  • 0 Yorum

Eğitim, ekonomi ve Şura kararları

Eğitim ve ekonomi arasında çok güçlü bir ilişki var. Her ne kadar eğitimin ekonomi üzerindeki etkisini hemen yani kısa dönemde görmesek de eğitim uzun dönemde ekonomide insan kaynaklarının iyileştirilmesinde, yüksek teknolojik üretimin gerçekleşmesinde, istihdamın artırılmasında ve dolayısıyla üretimin artırılmasında önemli rol oynar.

Bu açıdan, eğitimin yol haritası olan ve her yıl gerçekleşen 20. MEB Şurası’nda eğitim ile ilgili çok önemli kararlar alındı. Alınan Şura kararları ile temel eğitimde fırsat eşitliği, mesleki eğitimin iyileştirilmesi ve öğretmenlerin mesleki gelişimi gibi alanlarda yeni yol haritası oluşturuldu.

Bu Şura’da özellikle mesleki eğitime özel vurgu yapıldı. Bu açıdan Şura’da alınan kararlar oldukça önemli.

MESLEKİ EĞİTİMİN İYİLEŞTİRİLMESİ

Mesleki eğitimin temel amacı, tüm sektörlerin ihtiyaç duyduğu nitelikte işgücünün yetiştirilip piyasanın talep ettiği işgücünün karşılanmasıdır. Açıkçası, mesleki eğitimin, işgücünün yeteneklerinin geliştirilmesinde ve piyasanın ihtiyaç duyduğu işgücü vasıflarının kazanılmasında önemli rolü vardır.

MEB Şura kararlarında ayrı bir başlıkta yer alan mesleki eğitimin iyileştirilmesi meselesinin eğitim sisteminin iyileştirilmesi, üniversitelerde yığılmanın önlenmesi, ekonomide tüm sektörler için gerekli olan insan kaynağının yetiştirilmesi ve dolaysıyla istihdamın artırılması için hayati derecede önemli olduğu tartışma götürmez.

Bugün dünyada başta Almanya, Avusturya, İsviçre gibi bir çok Avrupa ülkesi mesleki eğitime önem verdiği gibi mesleği olan nitelikli işgücünü kendi ülkelerine çekmek için büyük çaba sarf etmekte.

Dünya’da birçok ülkede nitelikli işgücüne olan talebin arttığı bir dönemde mesleki eğitimin eğitim meselesinin odak noktası olması önemli bir yapısal değişim olduğu gibi beşeri sermayenin iyileştirilmesi nedeniyle de ekonomi açısından önemli bir kırılma noktası olduğu açıktır.

BEŞERî SERMAYENİN ÖNEMİ

Ekonomide temel iki üretim faktörü vardır. Sermaye ve işgücü. Ancak son dönemlerde iktisatçılar işgücünü ikiye ayırırlar. İşgücü ve beşerî sermaye.

Beşerî sermaye nitelikli işgücü yani mesleki işgücü olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla, üretim için sermaye ne kadar önemliyse nitelikli işgücü yani beşerî sermaye de o kadar önemlidir.

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin belki yeterli miktarda sermayesi yoktur ama yeterli miktarda işgücü vardır. Bu işgücünün nitelikli hale gelmesi ve meslek edindirilmesi konusunda yapılacaklar var.

MEB Şura kararları bu açıdan çok önemli.

Özellikle üretimin nitelikli hale getirilmesinin, Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payının artırılmasının, ihracatın yüksek teknolojik ürünlerden oluşmasının ve dolayısıyla daha yüksek ihracat ve GSYH’ye ulaşmanın ancak nitelikli işgücü ile gerçekleşeceğini de unutmamak lazım.

Bugün gelişmiş ülkelerde yüksek miktarda ihracat, yüksek GSYH ve yüksek kişi başı gelir nitelikli işgücünün yani beşerî sermayenin ürettiği bir sonuç değil mi?

Dolayısıyla, eğitim alanında tüm paydaşların başta sivil toplum örgütlerinin, sendikalarının, yükseköğretim kurumlarının, akademisyenlerin, öğrencilerin, velilerin görüşleri doğrultusunda alınan Şura kararlarının, birçok alanda olduğu gibi mesleki eğitim alanında da yeni bir yapısal değişim getireceği öngörülmektedir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir