Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nden 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü mesajı

featured

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla mesaj yayınladı.

Eroğlu, mesajında, hayvanları korumanın insanların hayvanlara iyi davranmalarını ve onların daha iyi koşullarda beslenmelerini ve barınmalarını sağlamak olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Her yıl 4 Ekim’de kutlanan ‘Dünya Hayvanları Koruma Günü’ dolayısıyla, hayvanlara karşı yapılan haksızlıklara dikkat çekmek ve bu sorunları engellemek için hayvan hakları hakkında farkındalık oluşturulması amaçlanmaktadır. 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü, sadece gözümüzün gördüğü hayvanların değil, yeryüzünde var olan tüm hayvanların da yaşam hakkına sahip olduklarının hatırlanması açısından çok önemlidir.

Bugün ülkemizde bu hayvanlardan ‘Vaşak, Leopar, Hazar Kaplanı, Çita, Yaban Kedisi, Akdeniz Foku, Asya Yaban Eşeği, Afrika Eşeği, Yabani At, Kızıl Geyik, Alageyik, Çengelboynuzlu Dağ Keçisi, Dağ Koyunu, Dağ Keçisi, Ceylan, Kunduz, Su Maymunu, Oklu Kirpi, Sırtlan, Karakulak, Boz Ayı, Yılan Kartalı, Sakallı Akbaba, Kızıl Akbaba, Kara Akbaba, Dik Kuyruk’ gibi birçok hayvanın nesli tükenmiş ya da tehlike altındadır”.

“HAYVANLARA YÖNELİK SUÇLAR CEZASIZ KALIYOR”

Yasa dışı avcılık ve ticarete, maddi kazanç ce eğlence amacıyla hayvanlara uygulanan işkence ve eziyete de dikkat çeken Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Hayvana kötü muamelede bulunmak, en temel hakkı olan yaşam hakkını elinden almak 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendirilmekte, maalesef 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu dikkate alınmamaktadır. Bu durumda, hayvanlara yönelik yapılan her türlü suç, kanun yetersizliğinden çoğu zaman cezasız kalmaktadır.”

“KÜRKÜ VE POSTU İÇİN YAPILAN HAYVAN CİNAYETLERİNE ENGEL OLUNMALI”

İnsanların hayvanları korumak ve onları yaşatmak zorunda olduğunu anlatan Eroğlu, hayvanları koruma konularında toplumda farkındalık ve bilinç oluşturulması gerektiğini belirtti.

Hayvanlar potansiyel tehlike değil, ekosistemin koruyucuları olduğunu kaydeden Eroğlu, yapılması gerekenleri şöyle sırladı:

  • “Yaşam alanlarının, ormanların tahrip edilmesi ile yaban hayatının yok oluşa sürüklenmesi engellenmelidir.
  • Kürkü ve postu için yapılan hayvan cinayetlerine engel olunmalıdır.
  • 2004 yılında yürürlüğe giren, ancak hayvan hakları ve refahını sağlamak için yetersiz olan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, en kısa sürede gelişmiş, bilimsel ve gerçekten hayvanların haklarını koruyan bir şekilde revize edilerek uygulamaya konulmalıdır. Kamu ve STK’ların birlikte çalışarak en kısa zamanda stratejik bir plan hazırlaması ve uygulamaya konulması gerekmektedir.
  • Yeterli bir bütçe kaynağı için Hayvan Refahı Fonu oluşturulmalıdır. Yetkili tek merkezden daha istikrarlı bir uygulama için Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü kurulmalı ve bunun bünyesinde Hayvan Hakları ve Hayvan Refahı Daire Başkanlığı oluşturulmalıdır.
  • Büyükşehir statüsündeki illerdeki belediyelerde Veteriner İşleri Daire Başkanlığı diğer il ve ilçelerde ise Veteriner İşleri Müdürlükleri oluşturularak buralarda yeterli Veteriner Hekim ve yardımcı personel istihdamı sağlanmalıdır.
  • Hayvan Hakları Müfettişliği ile Hayvan Refahı Polisi kadroları oluşturulmalıdır.
  • İlköğretim öğrencilerine yönelik olarak hayvan sevgisini aşılayan dersler konulmalıdır.
  • Vatandaşlarımız hayvan satış yerlerinden hayvan satın almak yerine, ücretsiz olarak barınaklardaki kedi-köpekleri sahiplenmelidirler. İthal kedi köpek yerine ülkemiz ırklarını ve hayvanlarını sahiplenmeleri daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır”

COVID-19 EVCİL HAYVANLARDAN BULAŞMAZ

Koronavirüs hastalığında evcil hayvanlardan insanlara bulaşın söz konusu olmadığına dikkat çeken Eroğlu, hayvanlarını sokağa terk edenler için cezai uygulamaların getirilmesi gerektiğini de söylerine ekledi.

Eroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

  • “Sahipsiz hayvan rehabilitasyonu yapan merkezler günün şartlarına ve ihtiyaca uygun donanım, personel ve fiziki şartlara kavuşturulmalıdır.
  • Kamunun yükünü azaltılmak için ve kayıt-kimliklendirme işlemlerinde serbest veteriner hekim kliniklerinden faydalanılmalıdır.
  • Sahipsiz hayvanların bakım ve tedavi işlemleri için serbest veteriner hekim kliniklerinden tedavi hizmeti alınmalıdır.
  • 4 Ekim çalışan hayvanlar için resmi tatil günü olarak ilan edilmelidir. Polis köpekleri, yarış atları, itfaiyeye bağlı hayvanlar, fayton atları, arama kurtarma köpekleri, merasim birliği atları, temizlik hizmetlerinde kullanılan atlar, tarla sürme ve ekim işlerinde kullanılan hayvanlar 4 Ekim’de çalıştırılmamalı, bu örnek davranış tüm dünyaya Türkiye’den yayılmalıdır.

4 Ekim yalnızca bir vesile, bir hatırlatma günüdür. Gerek okul eğitimleriyle gerekse hayat boyu öğrenme etkinlikleri ile dünyayı tüm canlılarla paylaştığımızı toplumun her kesimine benimsetmeliyiz. Sevgi insanlığın gereğidir. Hayvanlara eziyet ve işkence yapmak bir insanlık suçudur. Hayvanları koruma günü kutlu olsun.”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir