Tüketiciyi Bu Defa da Pandemi Mağdur Etti

Tüm dünyayı etkisi altına alıp, neredeyse ülkelerin tamamında sokakları maskeli baloya çeviren bir insanı hasta etmeye yetecek 70 milyar adedi mm’nin milyonda biri boyutunda, gramın 500 binde biri ağırlığındaki Covid-19 virüsü, toplumların yaşamında oldukça önemli etkiler yaptı.

Salgının etkisinin görülmesiyle birlikte daha önce bankacılık, haberleşme, elektronik, ayıplı mal ve hizmetlerde yoğunlaşan tüketici şikayetlerinde de büyük değişikler ortaya çıktı. Bu gelişmelere paralel olarak Koronavirüs sürecinde tüketiciler en çok, ekonomik destek taleplerine cevap verilmemesi, elektrik, doğalgaz, su faturalarındaki artış, salgından korunmak için ihtiyaç duyulan maske, eldiven, dezenfektan, kolonya ve bazı temel gıda fiyatlarındaki artışlardan şikâyette bulundular. Maske satışlarının yasaklanması ve devlet eliyle maske dağıtılacağının açıklanmasına rağmen vatandaşların bir bölümüne maske ulaştırılamamış olması da yoğun şikâyete yol açmıştır. Sonunda maskelerin 1 liradan satışı serbest bırakılmıştır. Bu arada karaborsacılar da boş durmamış, talep artışı görülen ürünlerin fiyatlarında aşırı artışlar yapılmıştır. Öyle ki, berberlerin kapatılmasını değerlendiren fırsatçılar, birkaç gün önce 130 liraya sattıkları tıraş makinasının fiyatını ikiye katlamışlardır. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın, Reklam Kurulunca mart ayında yapılan iki toplantıda haksız fiyat artışı yaptığı tespit edilen 198 firma hakkında 10 milyon 90 bin 60 lira idari para cezası uygulandığını açıklanması da karaborsayı önlemeye yeterli olmamıştır.

Kısa çalışma ödeneğinin yürürlüğe girdiği 2005 yılından 2020 yılına kadar geçen 15 yıllık sürede kısa çalışma ödeneğine yıllık ortalama 23 bin işçi için başvuru yapılmışken, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından Pandemi sürecinin yaşandığı son bir ayda 270 bine yakın işyerinden ve 3 milyon civarında çalışan için talep geldiği açıklandı.

Ekonomik açıdan iyice darboğaza düşen tüketiciler, Hazine ve Maliye Bakanı tarafından açıklanan vatandaşlara sağlanacak destek kredileri ve yardımlara ulaşabilmek için gerek bankalara giderek gerekse internet üzerinden yaptıkları başvurularına cevap alamamaktan yakınmaktadırlar. Öyle ki, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın kredi verilirken sicile bakılmayacağı, dikkate alınmayacağına dair açıklamasına rağmen, bazı tüketiciler kara listede veya icralık olduklarından, bazı esnaflar da kredi başvurusuna aynı zamanda ticaret odası kaydı bulunduğundan olumsuz cevap aldıklarını bildirmektedirler.

Ayrıca bu süreçte işsiz kalan insanların yanı sıra, birçok işyerinin personelini evinden çalıştırması, 65 yaş üstü ve 20 yaş altındakilerin sokağa çıkmalarının yasaklanmasıyla birlikte, evde geçirilen sürelerin artması da tüketicilerin ödediği elektrik, doğalgaz, su faturalarının da yüksek gelmesine yol açtı. Aslında tüketicilerin dağıtım şirketlerine güveni kalmadığı için faturalara yönelik şikayetlerin sürekli arttığını gözlemliyoruz. Bu noktada tüketicilere önerimiz elektrik, su, doğalgaz faturalarının sadece ‘Ödenecek Tutar’ bölümüne bakmayla yetinmeyip, ayrıntılı inceleme yapmalarıdır. Faturanın yalnızca ödeme tutarı kısmına değil, gün sayısı ve tüketim miktarına da bakılmalı. Örneğin, 30 güne 300 kW/saat ise 10 kW/saat tüketmişimdir. Yani tüketilen elektrik miktarını faturada yazılı gün sayısına bölerek günlük ortalama tüketimi tespit edebiliriz. Bu tüketim miktarı, bu ayki faturaya da kıstas olabilir. Ayrıca, son endeks rakamının sayaçtaki güncel rakamla uyumunu kontrol ederek denetim yapılmasında yarar vardır.

Okulların 15 Mart’ta tatil edilmiş olmasından ötürü çocuklarını özel okullara kaydettirmiş velilerin okul, servis ve yemek ücretlerinin iadesine yönelik şikayetlerine de M.E.B. herhangi bir çözüm getirmedi.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir