Türkiye’de Vali dendiğinde akla gelen ilk isimdi merhum Recep Yazıcıoğlu.
Çoğu kişi yaşadığı şehrin valisinin ismini bilmezken görev yaptığı illerde Vali Recep Yazıcıoğlu’nu tanımayan bir kişi bile bulmak imkânsızdı neredeyse. Çünkü o hep halkın içinde ve halkla birlikteydi. Bazen dağ başında, bazen valilik makamında, bazen de azgın Fırat sularında… Takım elbisesi ile gezdiği pek görülmezdi. Devlet adamlığının resmiyetten farklı şeyler barındırdığı mesajını verirdi.
Recep Yazıcıoğlu 20 yaşında kaymakam vekili olarak bürokrasiye adımını attı. İlk görev yeri Aydın’dı. 6 ayda neredeyse ildeki tüm kurumlarda görev aldı. Kaymakam vekilliğinde tecrübesi artınca, Ankara’ya kaymakamlık kursuna çağırıldı. Ardından Rize Kalkandere’ye kaymakam olarak atanır. Ancak daha ilk kaymakamlığında politikacılarla yaşadığı tartışma sonrasında tayini çıkarılır. Tayinin çıktığını öğrenip eve geldiğinde ise neden gönderildiğini eşine şöyle anlatır:
“Hanım, hiç bir zaman el etek öpmedik. Başımız dik, alnımız ak görev yaptık. Mükâfat olarak Adana Bahçe’ye sürdüler.”
Politikacılarla olan zıtlaşmaları memuriyet hayatı boyunca ilden ile sürüklenmesine neden oldu. Sırasıyla Ağrı Hamur, Çanakkale Ayvacık, Hatay Kırıkhan, Çorum Alaca ve Bolu Akçakoca’da kaymakamlık yaptı. Her gittiği yerde kendisine özel olan değişimin halk tarafından yaşanmasını sağladı.
Değişim Yazıcıoğlu için sıradan olanı yapmak, sıradan bürokrasiyi reddetmekti. Makamının kapılarının ardına kadar açık olması da bu yüzdendi. Alaca kaymakamı iken makam odasının kapısına astığı yazı şöyleydi.
“Kapıyı vurmadan girin”
Görenler ilk başlarda kapının boyalı olduğunu ve bu nedenle böyle bir yazı asıldığını sandı ancak yazı kapıda uzun süre kalınca gerçek ortaya çıktı.
RECEP YAZICIOĞLU’NUN VALİ OLMASI KARARI KÖŞKTE KRİZE NEDEN OLUR
Kaymakam Yazıcıoğlu’nun her ilçede yaptığı hizmetlerin Ankara’nın dikkatini çekmesi üzerine dönemin başbakanı Turgut Özal’ın direktifi ile Valiler kararnamesine alınır. Ancak dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren yaşı küçük diyerek itiraz eder. Aradaki buzlar ancak 6 ay sonda erir.
İLK VALİLİK GÖREVİ TOKAT
Sonunda 36 yaşındaki Recep Yazıcıoğlu Türkiye’nin en genç Valisi olarak Tokat’a tayin edilir. Yazıcıoğlu Tokat’ta görev yaptığı 5 yılda okulsuz köy bırakmaz.
“Devlet millet el ele”
Her okulda vali gibi değil, şantiye şefi gibi çalışır. Ayrıca karakola pembe kol demesi, kola yerine süt için kampanyası, kepek ekmeğini önermesi onu dikkat çeken isim haline getirir. Yaptıkları Devlet Planlama Teşkilatı’na model, üniversitelere ise doktora tezi olur.
Tokat’ta kısa sürede yaptığı hizmetler yılın bürokratı ünvanı kazanmasını sağlar. Evinin baş köşesinde duran bu ödülün altında verilme nedeni olarak şöyle yazar:
Türkiye’nin en genç valisi olmasına karşın, Tokat’ta döneminde yapılan ilkokul ve sağlık ocağı sayısının Cumhuriyet döneminden fazla olması”
ERCİNCAN’A SÜRÜLDÜ AMA…
Tokat’ta ortaya koyduğu eğitim ve sağlık seferberliğini ikinci tayin yeri Aydın’da da sürdüren Süper Vali Recep Yazıcıoğlu, Aydın halkının alışık olmadığı bir devlet adamıydı. Yaptırmaya alışık oldukları istekleri ve tayin talepleri geri çevrilince Recep Yazıcıoğlu’nu Ankara’ya bildirdiler. Yeni başbakan Mesut Yılmaz, bu duruma tepkisiz kalmayarak İzmir yada İstanbul valisi olacağı günlerde Erzincan’a sürülmesine karar verilir.
Sözde sürgüne gönderilen Recep Yazıcıoğlu, sürgün yerinde süper vali olmaya devam etti. Erzincan’a gider gitmez ilçe ve köyleri teker teker gezen Yazıcıoğlu ihtiyaçları belirlemişken Erzincan depremi meydana geldi.
DEPREMLE YIKILAN KENTİ AYAĞA KALDIRDI
13 Mart 1992’de meydana gelen deprem ardında enkaza dönmüş bir kent bırakır. Ancak Vali Yazıcıoğlu Erzincan’ı 8 ay gibi kısa bir sürede ayağa kaldırmayı başarır.
30 YIL YAPILAMAYAN KÖPRÜ 8 AYDA BİTTİ
Süper Vali’nin Erzincan’da gerçekleştirmek istediği iki önemli proje vardı. İlki Kemaliye ilçesini İç Anadolu’ya bağlayan, Ankara ile arasındaki mesafeyi 220 km kısaltan taş yol. Diğeri ise Erzincan’da 30 yıldır yapımı gerçekleştirilemeyen köprü. Köprünün olmaması toplam 23 köyün il ve ilçe merkezi ile bağlantısının kopması ve bu köyler ve çevresinde terör olaylarının artmasına yol açmıştı. Ayrıca göl kenarında doğum yaparak ölen, hastaneye yetişemeyen vatandaşlarda vardı. Bu nedenle köprü Erzincan’ın en büyük projesi haline geldi. Devlet köprünün yapımı için bir sene önce 1 trilyon maliyet çıkarmıştı. Ancak Valilik, yöre halkından gelenler ve özel idareden alınan paralarla birlikte köprünün yapımı 300 milyara mal edilir. Vali Yazıcıoğlu Erzincan için hayal ettiği çoğu projeyi hayata geçirir.
“Polisten Vali olmaz”
O dönemde emniyet müdürlerinin vali olarak atanmaya başlaması nedeniyle “Polisten vali olmaz” açıklaması ile tüm okları yine üzerine çeker Yazıcıoğlu. Sert çıkışlarından rahatsız olan Ankara, Vali Yazıcıoğlu’nun terfi etmesi gerekirken, Recep Yazıcıoğlu’nu merkez valiliğine kızağa çekerek cezalandırır.
Bir süredir yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle 2003 yılının Eylül ayında Ankara’ya muayene olmaya giderken, Ziraat Odası Başkanı Haldun Tellioğlu’nun çaycısının kullandığı araç, Ankara’ya yakın bir yerde aşırı hızdan dolayı takla atar. Tellioğlu olay yerinde hayatını kaybederken Recep Yazıcıoğlu ağır yaralı şekilde İbni Sina Hastanesi’ne kaldırılır. 8 Eylül 2003’te 5 gündür yoğun bakımda verdiği savaşı kaybederek hayatını kaybeder.
Yazıcıoğlu’nun ardından ölümü ile ilgili şüpheler hiç bitmedi ve suikasta kurban gittiği her dönem konuşuldu. Ancak kazanın suikast olup olmadığı hiç bir zaman aydınlatılamadı.
