Süleyman Soylu, 15 Temmuz gecesi herkes perde arkalarında saklanırken sokakta olan tek bakandı. Kısa süre sonra İçişleri Bakanlığına getirildiğinde FETÖ terör örgütüne kan kusturdu. Tavizsiz ve acımasız bir süreci yöneterek devlet içindeki FETÖ yapılanmasının kökünün kazınmasına en büyük katkılardan birini sağladı.
Doğu ve Güneydoğu’ya adeta kamp kurarak hem PKK terör örgütünün kâbusu haline hem de bölge halkının devlete olan güveninin ve sevgisinin yüzü haline geldi. PKK’nın lojistik ve demografik kaynaklarını tamamen kuruttu.
FETÖ ve PKK sosyal medya ekiplerinin kışkırtmalarını anlamak mümkün. Kendilerine tekrar saha açılması için Süleyman Soylu’nun gitmesi şart! Peki ya diğerleri?
CHP’nin Sedat Peker’i referans alarak Süleyman Soylu’ya bu kadar saldırması normal mi? Joe Biden’ın vaat ettiği iktidara kavuşmak için Türkiye’nin uyuşturucu mafyası ile olan savaşında mafyanın tarafında yer almayı CHP kendisine nasıl yakıştırıyor?
Milliyetçiliği temsil eden İYİ Parti ve onun devlet yönetiminde deneyimli olduğunu söyleyen lideri Meral Akşener, bu tuzağa nasıl düşüyor? İktidar olma hevesi, karakterden ödün vermek için gerekli bir sebep mi?
Meral Akşener’in, Ekrem İmamoğlu kendisini Pervin Buldan ile aynı kefeye koyduğunda ya da CHP temsilcileri “HDP’ye bakanlık verilebilir” dediklerinde göremediğimiz milliyetçiliğini uyuşturucu mafyasının “Abla” hitabıyla görmüş ve duymuş olduk.
Süleyman Soylu’yu Sedat Peker üzerinden yıpratmaya çalışmaktaki amaçları nedir?
Gayet iyi biliyorlar ki; Süleyman Soylu eğer mafya ile içli dışlı olsaydı mafyanın kurulu düzenine çomak sokmazdı. Sedat Peker’e soruşturma açtırırken Süleyman Soylu bu yaşanacakları az çok biliyordu. “Kendi itibarı mı, devletin itibarı mı?” diye ikileminde kalmayan Süleyman Soylu’nun mafyaya karşı giriştiği bu mücadele sekteye uğratılmaya çalışılıyor.
Soylu eğer kendi itibarını düşünseydi Sedat Peker’in kuyruğuna basmazdı. Bazen devletin itibarını korumak için şahsi itibarlar feda edilebilir.
Süleyman Soylu, kendisine karşı kurulan bu tezgâhtan da alnının akıyla çıkacaktır. Türkiye’de at koşturmak isteyen terör örgütleri gibi bu uyuşturucu mafyasının da sonu Türk devletinin gazabını tatmak olacaktır.
Filmin Sonu
Şimdi el birliği ile Pensilvanya’daki sapıklardan Kandil’deki katillere kadar, Furkan’cısından İngiliz sevdalılarına kadar ekip halinde Joe Biden’ın yazdığı 2023 hedefine koşuyorlar.
Senaryo ve film gayet başarılı.
Oyuncuların ve figüranların performansları muhteşem…
Gişe rekorları kırılıyor!
Yalnız yönetmenin atladığı birkaç detay var:
Birincisi, biz bu filmi daha önce izledik.
İkincisi, filmin sonunda başroldeki ‘esas oğlan’a ne olduğunu biliyoruz.
Üçüncüsü de bu film Hollanda’daki bağımsız festivallerde daha iyi tutar…
