Erdoğan durumdan rahatsız, bu proje varken, AK Parti seçime gitmez!

featured

Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, Saray ittifakı ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin başlattığı ‘askıda ekmek’ kampanyasının en fazla AK Parti’yi rahatsız ettiğini yazdı.

Zeyrek, “Askıda ekmek varken Erdoğan seçime gitmez diyorum. Çünkü askıda ekmek varsa Türkiye’yi halihazırda yönetenler için sandıkta iktidar yoktur” ifadelerini kullandı.

Deniz Zeyrek’in Sözcü’deki “Askıda ekmek varken Erdoğan seçime gitmez” başlıklı yazısı şöyle:

Sözcü okurları ile Fox TV izleyicileri, Çalarsaat Haftasonu programında İlker Karagöz’le sohbet ederken “MHP lideri Devlet Bahçeli’nin askıda ekmek kampanyasını destekliyorum” dedim diye beni eleştiri bombardımanına tutmuş.

Hepsi birden özetle “Askıda ekmek demek insanlarımızın ekmeğe muhtaç hale geldiğini gösterir. Bunun sorumlusu iktidardır ve Bahçeli de verdiği destek ile o iktidarın ortağıdır” demiş.

Anlaşılan meramımı sınırlı sürede birkaç cümleyle özetlemeye çalışırken söyleyeceklerimi eksik söylemişim.

O yüzden bugün köşemi ekmek meselesine ayırmaya karar verdim.

★★★

Benim doğduğum yerde “çeper” denir HAYAT’ın etrafındaki duvara.

Ahır, harman yeri, merek, bahçe hep o çeperin içindedir.

HAYATımızın en vazgeçilmez yeri “tandır damı”dır.

Bunun nedeni ekmektir.

O damda ekmek pişirmek, kadınların, çocukların hep beraber katıldığı, eleklerin, hamur teknesinin, tahta peşgunun, eğişlerin, rapataların ve çinko sinilerin adeta geçit yaptığı muhteşem bir törendir.

Mensilin (o yılki hasatlardan elde edilen ürünlerin tamamı) saklandığı merekte başlar o tören. Değirmenden gelen çuvallardan biri dikkatlice açılır, üç dört günlük ekmek için yetecek kadar un alınır. O un öyle marketten aldığınız elenmiş, paketlenmiş un gibi değildir.

Buğdayın kahverengi kabukları da içindedir ve onları ne kadar iyi ayırırsanız ununuz, haliyle de ekmeğiniz o kadar beyaz olur.

O yüzden uzun süre elenir un. Yeni elenmiş bir unu dört parmağınızın üzerine alıp baş parmağınızı üzerinde gezdirdiniz mi hiç?

Duyabileceğiniz en büyük yumuşaklık hissidir.

Sıra o unu büyük tahta teknede yoğurup mayalamaktadır. O nemli tahta tekne ile içinde bekledikçe kabaran hamurun muhteşem kokusu, zamanı geldiğinde adeta “ben hazırım” der.

Beyaz ekmeklerin piştiği tandır damından gelen koku dünyanın en güzel kokusudur ve o beyaz ekmekler, o yılki mensilin helalliğinin, saflığının ve onun için harcanan alın terinin en iyi sembolüdür.

Bu yüzden benim doğduğum yerde ekmek önemlidir!

Yaşam mücadelemize bu yüzden “ekmek kavgası” deriz.

Kazandığımız her kuruşu “ekmek parası” diyerek kıymetlendiririz.

Vefanın adıdır bizim için, “ekmeğini yedik” demek.

Ulaşılması zor olanı, “aslanın ağzındadır” ya da “taştan çıkarırız” diyerek ekmeğe benzetiriz.

Ne kadar zor olsa da çalışma koşulları, bizim için “ekmek kapısıdır” her iş yeri, tarla, atölye ve ekmek gibi kıymetini biliriz.

Yoksullaştıkça, soframızda diğer ürünlerin miktarı azaldıkça ekmeğin tüketimi artar.

Kaşıktır kimi zaman çorbamızda ve kalabalık ailemizde 10 liralık kıymayla yapılan köftemizin dörtte üçüdür aynı zamanda.

Az çorbanın yanında karın doyurandır öğrenci hesabıyla.

Ekmek varsa güvende hissederiz kendimizi.

Ekmek varsa açlıktan korkmayız.

Ekmek varsa paylaşırız.

★★★

Anadolu’da bir zamanlar her evde ekmek pişerken, fırından somun almak ayıplanırken, bugün “hiçbir şey bulamazsak ekmek soğan yeriz” sözü dahi anlamsızlaşmışsa, yiğit bir somun ekmeğe muhtaç hale gelmişse ekmeği paylaşma zamanıdır.

“Askıda ekmek” de paylaşmanın adıdır.

Desteklediği iktidar “Türkiye uçuşa geçti” açıklamaları yaparken, Bahçeli’nin başlattığı kampanya ülke gerçeğini bütün netliğiyle gün yüzüne çıkardı.

Muhalefet aylarca uğraşsa bunu yapamazdı.

Emin olun, bilgiyle yazıyorum, kampanya en çok AK Parti’yi rahatsız etti.

Bize hep soruyorsunuz ya “erken seçim olur mu” diye…

“Askıda ekmek varken Erdoğan seçime gitmez” diyorum.

Çünkü askıda ekmek varsa Türkiye’yi halihazırda yönetenler için sandıkta iktidar yoktur.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir