PKK’nın paralel Diyanet’i DİAYDER’e kapatma davası açıldı

PKK-KCK yapılanmasının en tehlikeli unsurlarından olan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın telkin ve yönlendirmeleriyle alternatif "Kürt Diyanet İşleri" olarak kurulmuştu. Derneğin İBB ile olan ilişkileri ise son zamanlarda siyaset dünyasını karıştırmıştı. DİAYDER'e kapatma davası açıldı.

featured

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 335 sayfalık iddianamede, kurulduğu yıllarda Marksist/Leninist ve Maoist bir ideolojiye sahip olan PKK ve elebaşı Abdullah Öcalan’ın, dünyadaki, bölgedeki ve Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip ederek, zaman zaman sahip olduğu ideolojiyi arka planda tutup stratejilerini yenilediği belirtildi.

Dünya toplumlarında olduğu gibi Türkiye’de de dindarlaşma ve muhafazakarlığın 1980’li yıllarda arttığı ve PKK’nın da toplumsal tabanını kaybetmemek için dini istismar çalışmalarını artırdığı aktarılan iddianamede, örgütün, görünüşte dine ve dindara karşı olmayan ancak din istismarına dayanan bir yaklaşım sergilediği vurgulandı.

Ekrem İmamoğlu’nun PKK’nın paralel Diyanet’i “DİAYDER” ile fotoğrafları ortaya çıktı

İddianamede, KCK sözleşmesinde, “Azınlıklar ve İnanç Grupları Komitesi” başlıklı bir maddede dini yapılanmadan bahsedildiği ifade edilerek, başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde, terör örgütü güdümünde faaliyet yürüten oluşumların, Diyanet İşleri Başkanlığından bağımsız olarak bu komite talimatları doğrultusunda, STK görünümünde dernekleşme faaliyetlerine ağırlık verdiği kaydedildi.

DERNEK GÖRÜNÜMLÜ TERÖR UZANTISI

Örgüt elebaşı Öcalan’ın, Diyanet harici alternatif bir dini yapılanmaya gidilmesi yönünde açıklamalar yaptığı ve bu çağrının merkezi İstanbul’da bulunan DİAYDER tarafından karşılık bulduğu belirtilen iddianamede, özellikle de dernek içerisinde faaliyet gösteren ve “mele” olarak adlandırılan gayriresmi din adamları aracılığıyla örgüt tarafından yapılan açıklamaların hayata geçirilmeye başlandığı ifade edildi.

İddianamede, DİAYDER’in bazı yönetici ve üyelerinin, dernek adı altında sivil toplum kuruluşu olarak yasal görünümlü faaliyetlerine devam ettiği aktarılarak, “Bazı yönetici ve üyelerin, din motifli yaklaşımlarla örgüt sempatizanı kitlenin örgüte bağlılıklarını artırmaya ve örgütün kent merkezlerinde ihtiyaç duyduğu sempatizan kitleyi oluşturmaya çalıştıkları anlaşılmıştır. Sonrasında ise örgütün din karşıtı ideolojisini kitleye empoze ettikleri mevcut dosya kapsamında tespit edilmiştir.” ifadelerine yer verildi.

İBB’nin referans kaynağı DİAYDER’den skandal talep: “PKK terör örgütleri listesinden çıkarılsın”

‘YÖNETİCİ VE ÜYELER BÖLÜCÜ ANLAMDA ÇALIŞMA YAPTI’

DİAYDER hakkında tanık ifadelerine de yer verilen iddianamede, emniyet ekiplerince yapılan açık kaynak ve sosyal medya araştırmalarında, yönetici ve üyelerin 2013’ten itibaren, ülkenin toprak bütünlüğünü tehlikeye düşürecek şekilde bölücü anlamda çalışma yaptıkları, ”bağımsız Kürdistan” emelleri için algı yaratmaya çalıştıkları vurgulandı.

KCK SİSTEMATİĞİ DOĞRULTUSUNDA KURULDU

DİAYDER isimli derneğin KCK sistematiği doğrultusunda kurularak faaliyet yürüttüğü belirtilen iddianamede, şu değerlendirme yapıldı:

“25 adet tespitten anlaşıldığı üzere, derneğin kullandığı internet sitesindeki örgütsel öğeler, derneğin internet sitesinde Kürt sorununa ilişkin düzenlenen anket çalışmasının örgütsel temeli, dernek üyelerinin 2013’ten günümüze değin tespit edilen basın açıklamaları, katıldıkları eylemler, örgütsel beyanlar, açıklanan beyanlar ile PKK perspektifi uyuşmaktadır. İllegal olarak açılan denetimsiz mescitlerde siyasi içerikli verilen vaaz ve hutbeler, dernek üyelerinin örgütsel görüşme içerikleri, açık kaynak beyanları, fiziki takip tutanakları kül olarak değerlendirildiğinde, legal bir çatı altında örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda faaliyet yürüttükleri hususunda somut deliller elde edildiği anlaşılmıştır.”

 

KAPATMA DAVASI AÇILDI

Bunun yanı sıra savcı, DİAYDER’in “Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü bozmaya teşvik edici köşe yazıları” yazdığını ifade ederek, köşe yazılarını kapatmaya gerekçe olarak gösterdi. Davanamede, DİAYDER üyelerinin köşe yazılarında, Türkiye’nin operasyonları durdurmasına yönelik ifadeler kullanmasının suç olarak yer verilmesi dikkat çekti.

“Türk askerini şehit etmek sevaptır” fetvası veren DİAYDER’li sözde hafız Ahmet Turhallı, İmamoğlu için oy istemiş

Savcı, DİAYDER’in tüzüğünde yer alan “Dernek, din adamaları arasında yardımlaşma, dayanışma ve sosyal ilişkiyi geliştirme, diğer kurumlarda üyesi bulunan diğer sivil toplum örgütleri ile ortak sorunların çözümüne yönelik yasal demokratik faaliyetlerde bulunan ülkemizde demokrasi, barış ve özgürlüklerin gelişimi için faaliyet gösterme bu amaçla yürütülen faaliyetlerle ortaklaşmak amacıyla kurulmuştur” şeklindeki 2’nci maddenin ihlal edildiğini savundu.

DİAYDER’in açıklamaları ve faaliyetlerini bu maddenin ihlal edildiğine gerekçe olarak gösteren savcı, DİAYDER üye ve yöneticileri hakkında devam eden iki davaya işaret ederek, DİAYDER’in PKK ve KCK’nin amaç ve hedefleri doğrultusunda hareket ettiğini ileri sürdü.

Savcı, bu nedenle DİAYDER’in faaliyetlerinin tedbiren durdurulmasını ve TMK’nin 89’uncu maddesine istinaden derneğin feshedilmesini istedi.

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir