Nisa Mihriban bebeği terk eden anne ne kadar ceza alacak? İşte Nisa Mihriban olayı…

İstanbul Pendik’te boş bir araziye terk edildikten sonra acil tıp teknisyeni Büşra Durmaz’ın ihbar üzerine bulup, emzirdiği ve adını da Nisa Mihriban koyduğu 3 aylık bebeğin ölümü Türkiye’yi yasa boğdu. Nisa Mihriban Bebeğin annesi, yakalanarak gözaltına alındı.

featured

Öte yandan canlı yayında açıklamalarda bulunan avukat Zafer İşeri, ‘’Nisa Mihriban bebeği terk eden anne ne kadar ceza alacak?’’ Sorusunu yanıtladı. Bebeğin ölümünde yurt görevlilerinin ihmali olduğu iddiasıyla inceleme de başlatıldı. İşte Türkiye’yi yasa boğan Nisa Mihriban bebek olayı ile ilgili gelişmeler…

Pendik’te görev yapan Acil Tıp Teknisyeni Büşra Durmaz, 29 Mart 2022 tarihinde terk edilmiş bir bebek vakasına gitti. Durmaz, Nüfus Müdürlüğündeki kayıtlı ismi Ebrar Nil olan bebeğin aç olduğunu fark edip kendi bebeği gibi emzirdi. Ayrıca bebeğe Nisa Mihriban adını verdi. Polis bebeğin biyolojik annesi 20 yaşındaki Ebru S.’yi gözaltına aldı. Ebru S. polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

NİSA MİHRİBAN BEBEK NEDEN ÖLDÜ?

Nisa Mihriban bebek durumunun kötüleşmesi üzerine hastanede yoğun bakım servisine alındı. Yapılan tüm müdahaleye rağmen bebeğin beyin ölümü gerçekleşti. Sağlık kontrollerinin ardından Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne teslim edilen bebek, durumunun kötüye gitmesi üzerine Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Yoğun bakım ünitesinde gözlem altında tutulan Nisa bebekten bu sabah acı haber geldi. Beyin ölümü gerçekleşen Nisa Mihriban bebek hayatını kaybetti.

Nisa Mihriban’ın ölümüyle ilgili yurt görevlilerinin ihmali olduğu iddiasıyla inceleme başlatıldığı öğrenildi.

ACİL TIP TEKNİSYENİ AMBULANSTA EMZİRDİ

İstanbul Sağlık Müdürlüğü İl Ambulans Servisi Başhekimliği Pendik 11 No’lu Acil Yardım İstasyonu’nda Acil Tıp Teknisyeni olarak görev yapan 29 yaşındaki Büşra Durmaz, 29 Mart Salı günü Pendik’te boş araziye bırakılmış bir bebek ihbarına gitti. Durmaz, bulduklarında aç olduğunu fark ettikleri bebeği emzirdi ve 3 aylık bebeğe kendi kızının ikinci adını verdi. Nisa Mihriban ismi verilen bebek, sağlık kontrollerinin ardından Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne götürüldü. Bir süre sonra sağlık durumu kötüye giden ‘Nisa Mihriban’ bebek yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı. Bebeğin bu sabah saatlerinde beyin ölümü gerçekleştiği öğrenildi.

İNCELEME BAŞLATILDI

Bebeğini terk eden Ebru S. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Bebeğin ölümüyle ilgili ihmal iddiasıyla inceleme de başlatıldığı kaydedildi. Bahçelievler Polis Merkezi’nde, çocuk bakımevi görevlilerinin de ‘ihmal’ iddiasıyla ifadesinin alındığı kaydedildi.

NİSA MİHRİBAN BEBEĞİN ANNESİ NE KADAR CEZA ALACAK?

CNN Türk canlı yayınına bağlanan Avukat Zafer İşeri konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Hukuk bu konuda ne diyor? Bebeği terk eden anne nasıl bir ceza alacak? Avukat Zafer İşeri şunları söyledi;

‘İnsanlığımızdan utandıran bir vakayla karşı karşıyayız. Böyle bir durumun gerekçelerinden bahsedilecektir ama hiçbirisi dünya üzerinde insanlık bulmayacaktır. Ve hiç tereddütünüz olmasın ki yargı, hukuk düzeni bu canavarca davranışa en ağır cezayı verecektir. Bu hususta sürecin yasal açıdan nasıl işleneceğine dair bir bilgi verip sonrasında öngörülen cezadan bahsetmek istiyorum.

“KAMU DAVASINDA AÇILACAK”

Her şeyden evvel bebeğin korumaya alınmasıyla beraber Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma başlattı. Bu soruşturma hem “kasten öldürmeye teşebbüs” suçu, hem de “terk” suçu yönündendi. Artık ölüm gerçekleştiği için her hangi bir teşebbüsten bahsedilmek söz konusu değil. Maalesef ki artık bu talihsiz sonuç gerçekleşti. Hal böyle olunca Cumhuriyet Başsavcılığı tahkikatını yapacak, mevcut delilleri değerlendirecek ve akabinde bir kamu davası açacak, bir iddianame düzenleyecek. İddianamede yargılama yapılması adına, annenin davranışlarına yönelik ‘hem “kasten öldürmek” hem de “terk” suçlamasına yönelik bazı taleplerde bulunacak.

“BUNLARIN HEPSİ YARGIDA TAHKİK EDİLECEK”

Öncelikle “terk” suçunu ifade etmek istiyorum Çünkü soruşturmanın dayandırıldığı fiillerden bir tanesi “terk.” Eğer ölüm gerçekleşmişse “terk” sonucunda neticesi sebebinde ağırlaşmış bir suçun hükümlerine göre ceza veriliyor. Bu ölüm durumunda müebbet hapis cezasıdır. Anne için de beklenen ceza miktarı budur. Müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması beklenir. Zira kendini idare edemeyecek, henüz anne bakıma muhtaç yaşta 3 aylık bir bebeğin yaşı itibarıyla kendini koruyamayacağı ortadayken onu hem de bilinen bir yere Çocuk Esirgeme Kurumu önüne değil bulunamayacak ve uzun süre haber alınamayacak, ölümü mutlak gözle bakılmasına terk edilmesi annenin “ben öldürme kastıyla hareket etmedim” savunmasını çürütecek bir ibare. Dolayısıyla bunların hepsi yargıda tahkik edilecek. Gerçek kastın aslında gayri meşru bir bebeğin mutlak surette hayatının son verilmesi maksadıyla yapılmış bir davranış olduğunu ortaya koyabilecektir.

“AĞIRLAŞTIRILMIŞ SUÇ HÜKÜMLERİNE GÖRE CEZA VERİLECEK”

Bu “terk” suçunun elbette neticesi gerçekleşmemiş olsaydı keşke o zaman hafif bir cezası vardı. 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörüyor kanun. (Para cezasına dönme ihtimali var mı?) Maalesef para cezası bile değil. infaz yasalarımız çerçevesinde hükmün açıklanması geri bırakılıp 5 yıl kasıtlı bir suç işlemezseniz hiçbir hukuki sonuç doğurmaması gibi mahsurları da var.

Ama “terk” dolayısıyla bir yaralanma ve ölüm gerçekleşmişse artık bu fiilin yasadaki karşılığı her neyse Nisa için “kasten öldürme suçu” olduğunu düşünüyorum netice sebebiyle ağırlaştırılmış suç hükümlerine göre ceza verilecek. Burada zannediyorum soğuşturma makamı ve yargılama makamının tartışacağı konu “Burada kasten öldürme mi var, yoksa kasten öldürmenin ihmali davranışta işlenmesi mi var?” Eğer “kasten öldürme” söz konusu ise o takdirde müebbet hapis cezası iken, ihmali davranışta işlendiği düşünülürse, öldürme kastı olmadığı değerlendirilirse cezası 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası şeklinde düzenlenecektir.

NİSA MİHRİBAN BEBEĞİN ÖLÜME TERK EDİLİŞİ GÜVENLİK KAMERASINDA

Çalışmalar kapsamında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerince 60 güvenlik kamerası görüntüsünün izlendi. Ebru S.’nin Maltepe Huzurevi Metro İstasyonu’ndan metroya binerek Pendik durağında indiği bilgisi edinildi. Polis, şüpheli anne Ebru S.’nin taksiye binerek Kavakpınar Mahallesi’nde bebeği bıraktığını tespit etti. Ebru S.’nin bebeğinin terkettiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

Görüntülerde elinde bir elinde bavul diğer elinde çanta içinde bebeğini taşıyan Ebru S. Pendik metro istasyonunda kameralara takıldı. Soğukkanlı tavırları dikkat çeken Ebru S. bir süre sonra gözden kayboldu. Bir diğer görüntü de Ebru S.’nin bebeği bırakıp döndüğü anlar kameralara yansıdı.

Elinde sadece bavul görünen Ebru S.’nin hiçbir şey olmamış gibi rahat tavırlarla yürümesi dikkat çekti. Ebru S. daha sonra bir araca binerek uzaklaşıyor.

POLİS, ANNEYİ BULMAK İÇİN 60 GÜVENLİK KAMERASINI İNCELEDİ

Bebeği bırakan anneyi bulmak için polis ekipleri çalışma başlattı. Çalışmalar kapsamında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerince 60 güvenlik kamerası görüntüsünün izlendi. Ebru S.’nin Maltepe Huzurevi Metro İstasyonu’ndan metroya binerek Pendik durağında indiği bilgisi edinildi. Polis, şüpheli anne Ebru S.’nin taksiye binerek Kavakpınar Mahallesi’nde bebeği bıraktığını tespit etti.

BEBEĞİ BIRAKIP FUHUŞ YAPMAYA GİTMİŞ

Şüpheli anne Ebru S.’nin bebeğini terk ettikten sonra Tandoğan Caddesi’nde bir otomobile bindiği anların da güvenlik kamerasına yansıdığı öğrenildi. Polis plakadan otomobilin Gebze’de olduğunu tespit ederek şoför M.D.’yle iletişime geçti. M.D.’nin ifadesinde eskiden tanıdığı Ebru S. ile Pendik sahilde cinsel ilişkiye girdiğini ve ardından evine bıraktığını söylediği iddia edildi.

ANNE TUTUKLANDI

Polis ekipleri ayrıca, bebeğini bırakan şüpheli Ebru S.’yi dün saat 15.00 sıralarında evinin önünde yakaladı. Savcılık talimatıyla şüpheli Ebru S.’nin “Kasten öldürmeye teşebbüs” ve “Terk” suçlarından gözaltına alındı. Anne tutuklandı…

TUTUKLAMA TALEBİ

Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’na getirilen şüpheli Ebru S. burada soruşturmayı yürüten Savcı Fatmagül Yörük’e ifade verdi.

Ebru S., savcılık ifadesinde 2019 yılında O.T. ile imam nikahı kıydığını, o evliliğinden kız çocuğu olduğunu söyledi. O.T.’nin kendisine defalarca şiddet uyguladığını fakat şikayetçi olmadığını belirten Ebru S. eşi tarafından gördüğü şiddetle ilgili “Ailem de buna razı olmam gerektiğini, ve eve dönemeyeceğimi söylüyordu” dedi.

2021 yılında eşi O.T.’den ayrılarak çocuğuyla birlikte baba evine döndüğünü kaydeden şüpheli Ebru S. “Babam çocuğu istemeyince O.T. gelip kızımı aldı. Ev içerisinde sürekli üzerimde baskı kuruluyordu. Ailem tekrar istemediğim biri ile evlendirmeye çalıştı. Bu sırada ben Instagram üzerinden tanıştığım M.Ç. ile görüşüyordum” şeklinde konuştuğu öğrenildi.

M.Ç’den hamile kaldığını ve durumu M.Ç.’ye bildirince çocuğu aldırmasını istediğini belirten anne Ebru S. şöyle devam etti: “Elime de bir tane kurşun sıkıştırdı. Bana ‘Buna bakıp beni hatırlarsın’ dedi. Sonrasında numarasını değiştirdi. Kendisine ulaşamadım. Yaklaşık bir ay daha ailemin evinde yaşamaya devam ettim. Karnım büyümeye başlayıp, evlilik konusunda baskı görmeye başlayınca 2021 yılı temmuz ayında evden kaçtım. Kaçıp İstanbul’a geldim. Bir süre sokaklarda gezinip Taksim’de bulunan karakoldan yardım istedim. Beni Bahçelievler’deki kadın sığınma evine yerleştirdiler. İki ay burada kaldım. Sonra beni Maltepe Kadın Sığınma Evine naklettiler. Bebek kontrollerimi Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaptırdım. Çocuğu da yine aynı hastanede 5 Ocak 2022 tarihinde doğurdum.”

Doğumdan ailesinin haberinin olmadığını, bebeğin erken doğduğu için bir süre yoğun bakımda kaldığını kaydeden şüpheli Ebru S., kadın sığınma evine geri döndüğünü ifade etti. Ebru S. ifadesinde 6 aylık süresinin dolunca kadın sığınma evinin kendisinden ayrılmasını istediğini söyledi. Kadın sığınma evinde tanıştığı bir kadının tavsiyesi üzerine B.M. isimli kadının yanına gittiğini ifade eden Ebru S. “B.M.’nin çocuk kabul etmediğini söylediler. Bu yüzden de söz konusu eve yakın bir yerde tam adresini bilmediğim 4 katlı bir binanın önüne gittim. Bebeğimi orada emzirdim. Mamasını verdim. Battaniyeye sardım ve uyuttum. Puset içerisinde yere bıraktım. Sonra da apartman girişindeki zillere basıp saat 11.00-12.00 sıralarında oradan uzaklaştım. Bebeği bıraktığımda herhangi bir sağlık sorunu yoktu. Ben bebeği en son bir ay önce Maltepe’de bulunan bir sağlık ocağına aşı için götürmüştüm. Orada da herhangi bir rahatsızlığı yoktu” dediği öğrenildi.

Şüpheli Ebru S. ifadesinde “Ben çocuğumu özellikle kolay bulunması için apartman önüne bıraktım. Zillere bastım. Kasten öldürmek gibi bir amacım yoktu. Hatta bir süre etrafta gezinip çocuğu alıp almayacaklarını kontrol ettim. İki gün sonra bile olay yerine gidip baktım. Benim çocuğa bakacak durumum yoktu. Ailemin de bu çocuktan haberi yoktu. Eğer öğrenselerdi bana ve çocuğuma zarar verebilirlerdi” dedi.

Savcı Fatmagül Yörük, Ebru S.’yi “Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” suçundan tutuklama talebiyle hakimliğe sevk etti.

EMNİYET İFADESİ

Şüpheli Ebru S.’nin emniyetteki ifadesinde 2019 yılında imam nikahlı evlendiğini, evliliğinden bir çocuğu olduğunu ve eşinden ayrıldıktan sonra çocuğunun eşinde kalmaya başladığını söyledi. Eşiyle ayrıldıktan sonra ailesinin yanına döndüğünü belirten Ebru S. ailesinin kendisini istemediği biriyle evlendirmeye çalıştığını öne sürerek ayrı eve çıktığını belirtti.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir