Müslüme’nin ablası “En azından mezarı var” demişti… Ailede Müslüme gibi ölen başka bebekler de mi var? Korkunç şüphe!

featured

Yörük kızı Müslüme’nin ölümüne ilişkin ortaya çıkan her detay mide bulandırıyor. Müslüme’nin cansız bedeninin bulunmasının hemen ardından gözaltına alınan aile, cenaze törenine katılamamıştı. Müslüme’nin cansız bedenini teslim alan ablası Nurcan Özcan’ın haber kanallarına verdiği röportajdaki tavırları dikkat çekmişti. Peki Nurcan Özcan’ın aile içi tecavüzlerden haberi var mıydı? İşte detaylar…

Mersin’in Gülnar ilçesinde, anne ve babası çadır kurarken kaybolan ve cesedi 10 gün sonra 7 kilometre uzaklıktaki, 500 metre yükseklikteki bir dağın tepesinde bulunan Yörük kızı Müslüme Yağal’ın ölümüne ilişkin soruşturmanın her detayı ayrı mide bulandırıyor.

Müslüme Yağal’ın cenazesi, Karaman’da yaşayan ablası Nurcan Özcan’a teslim edilmişti.

DEDESİ, BABASI ÇIKTI

Sabah’ta yer alan habere göre, Adli Tıp tarafından yapılan ilk DNA analiz çalışması sonucu ise ilginç bir gerçek ayyuka çıktı. Adli Tıp tarafından ilk yapılan analizlere göre, Müslüme’nin cesedinden alınan DNA örneği annesi ile uyumlu çıkarken babası ile uyumsuz çıktı.

DNA örneği veren dede Hasan Yağal’ın örneklerinin ise Müslüme ile uyumlu olduğu belirlendi. Adli Tıp’ın kesin kanı için ileri tetkiklere başladığı öğrenildi.

“Kayınpederim bana tecavüz etti ve kız çocuklarımdan birisi onun kızı” dedi. Söz konusu haberde, “Dede Hasan Yağal, 13 yaşındaki kendi çocuğuna da cinsel tacizde bulunmuştu” iddiası da yer aldı.

Öte yandan edinilen bilgiye göre, Müslüme’nin ablasının DNA örneği de dede Hasan Yağal’ın DNA örnekleriyle uyumlu çıktı. Olayla ilgili tutuklanan dede Hasan Yağal’ın gelini Selvi Yağal’a tecavüz ettiği anlaşıldı. Dedenin aynı zamanda aile içinden de birçok kişiye cinsel istismarda bulunduğu belirlendi.

Hasan Yağal, sadece Müslüme’nin değil 14 yaşındaki ablanın da babası çıktı! Selvi Yağal’dan şok açıklamalar…

MÜSLÜME’NİN ABLASINDAN DİKKAT ÇEKEN SÖZLER

Abla Nurcan Özcan, Karaman’a hareket öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada şöyle konuşmuştu:

“Allah kimsenin başına böyle bir acı vermesin. Hiç kimsenin aklına gelmez, 2 yaşındaki bir çocuğun evden 7 kilometre uzağa gitmesi. Tarif edildiğine göre o bölgeye gidemez. Kimsenin günahını almak istemiyorum, hiçbir şüphem yok. Kesinlikle böyle bir son beklemiyordum. Canlı buluruz diye düşünüyordum. Hüzün değil sevinç bekliyorduk. Olmadı, ömrü bu kadarmış. Allah sevdiği kulunu daha çabuk yanına alırmış.”

Müslüme’nin boynundaki tükürük izine Hasan Yağal’dan iğrenç savunma: “O benim torunum, öpmüşümdür”

Nurcan Özcan, ayrıca “Hiç bulunmasaydı bizim için daha kötü olurdu. O zaman ne yapardık; her an bulundu mu, bulunacak mı,geldi mi,gelecek mi, diye yaşayacaktık ama şimdi mezarı belli olacak. Her an gidebileceğimiz, dua edebileceğimiz bir mezarı oldu” ifadelerini kullanmıştı.

Nurcan Özcan’ın “En azından mezarı var” cümlesinin ardından aile için tecavüzlerle gündemden düşmeyen ailede Müslüme gibi ölen başka çocukların da olup olmadığı merak konusu oldu.

İşte Müslüme’nin ablasının verdiği o röportaj:

https://www.youtube.com/watch?v=ozFpZJa0gt0

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir