Meral Akşener’den Lütfü Türkkan’ın kaçak çiftliğine ilk yorum: “Kim, nerede, ne yapmışsa tespit edip rezil etmezsem namerdim”

featured

İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli milletvekili Lütfü Türkkan’ın Dilovası Köseler Mahallesi’nde bulunan çiftliğindeki kaçak yapılar için tahliye işlemi başlatılmış; 15 kaçak yapı ve bir kısmının TOKİ arazisine kurulduğu tespit edilen çiftliğin, tahliye kararının kesinleşmesinin ardından sabah saatlerinde bölgeye gelen Dilovası Belediyesi ekipleri, çiftliğin tahliye edilmesi için verilen sürenin sonuna geldiğini çiftlik yetkililerine bildirmiş ve çiftlikte yapılan incelemelerin ardından tahliye işlemi başlatılmıştı.

İYİ Partili Lütfü Türkkan’ın Kocaeli’deki kaçak çiftliği tahliye ediliyor

Partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Meral Akşener, Lütfü Türkkan’ın Kocaeli’ndeki kaçak çiftliğiyle ilgili ilk kez konuştu.

“Kim, nerede, ne yapmışsa…”

Partisinin grup toplantısında bu konuya değinen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “İki gündür Sayın Lütfü Türkkan’ın meşhur çiftliği üzerine gagalanıyoruz. Bir basın mensubu arkadaşımız soru sormak istedi. Sayın Türkkan’ın açıklamaları var ama onun karşılaştığı bu sistemin sonuçları olarak ben, kim nerede ne yapmışsa tespit edip rezil etmezsem namerdim. Yıkıldı mı, yıkıldı. Tamam.” dedi.

Akşener, konuşmasının devamında şunları söyledi: “İletişim Başkanı’nın eviyle ilgili bir şey çıktı ağzımızı açmadık. Tarihi eser meselesinin nasıl yürüdüğünü biliyoruz. Üzerinde tepinebilirdik, tepinmedik. Şimdi yandınız. Madem ki devletten kiralanmış yerlere çökülmüş diye tabir ediliyor, şimdi ben takip edeceğim. Nasıl iyi takip ettiğimi görecekler.”

Akşener’in açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:

Erdoğan’a yerli aşı uyarısı

Dün akşam iktidarın havuz medyasında yapılan yoğun propagandayı gördükten sonra Erdoğan’ı uyarmak istiyorum yerli aşı meselesinden siyaset devşirmeye çalışıp da böyle önemli bir sürecin baltalanmasına müsaade etme. Bırak Sağlık Bakanlığımız süreci olması gerektiği gibi yürütsün. Bu konuyu da algı operasyonuna kurban edersen bu sefer altında kalırsın.

Dodik’in adına PTT pulu

Türkiye maalesef 19 yıldır geçmişini bilmeyen, geleceğini de göremeyen bir iktidar tarafından yönetiliyor. Sözüm ona bu fevkalede muhafazakar arkadaşlar Bosnalı kardeşlerimize kin kusan eski Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Milorad Dodik için PTT’ye hatıra pulu bastırdılar. Boşnak düşmanı Dodik’in hatrına pul bastırma peşindeler. Bu sözde muhafazakarlığa bakar mısınız? Yazıklar olsun size.

Bosnadaki soykırımı reddeden birine hatıra pulu bastırmak soykırımı unutmaktır. İnsanlık suçunu unutanların, insanlığın gönlünde yeri olamaz. O pullarda kullanılan mürekkep değil, müslüman kanıdır. Bu yanlıştan derhal dönün, o pulları vakit kaybetmeden imha edin.

Müdüre 11, danışmana 5 maaş

Milletine verdiği sözleri unutan, milletine yabancılaşan bir iktidar ömrünü tamamlamış demektir. Hele ki bu iktidar çıkıp milletine yalan söylüyorsa uzatmaları bile tamamlamış demektir. Böyle bir iktidarın en azından utanması gerekir. Maalesef ne Erdoğan da ne arkadaşlarında utanma göremiyoruz. Hizmet siyaseti yaptıkları masalını her fırsatta anlatmaya devam ediyorlar. Mesela nice yetenekli gencimiz iş bulamazken, müdürlerine 11, danışmanlarına 5 maaş vermeye devam ediyorlar.

Tarım ve Kredi Kooperatifleri Birliği’nde çift maaş alanları kıskandıracak skandal! Müdür Fahrettin Poyraz’a 11, danışmanı Davut Arpa’ya 5 maaş…

Beş müteahhite para aktarmaya utanmıyorlar. Milletimize pandemi şartlarında 10 milyar liralık desteği rica minnet verirken, beşli çetenin vergi borçlarını tek kalemde silmeye utanmıyorlar. Tank-Palet’i peşkeş çektikleri yetmiyormuş gibi MKE’yi özelleştirmeye çalışıyorlar, hazırlanıyorlar. Sözüm ona muhafazakarlar ama talan etmedik, satmadık bir şey bırakmadılar.

Afganistan meselesi

AK Parti ve ortakları için birinci öncelik saray sefasının sürmesi. Erdoğan’ın aklı içeride düşman edip dışarıda dost oldukları ile meşgul. Bunun son örneği Afganistan meselesi. ABD, Afganistan’dan çekiliyor ama aklı oradaki havaalanında kalıyor. İç politikada ABD’ye etmedik lafı kalmayan sayın Erdoğan devreye giriyor ve bu işe gönüllü oluyor. Yani bir anlamda, “Dostum Biden sen rahat ol biz bu işi üstleniriz” diyor. Buradan sayın Erdoğan’ı aklını başını almaya davet ediyorum.

Bu anlamsız göreve aday olurken para pul konuşmanın manası yoktur. Sayın Erdoğan, Afganistan’ı kim bu hale getirdiyse bırak o toplasın. Biden’a söylemen gerekenleri söyleyemedin, söylememen gerekeni de büyük bir iştahla söylüyorsun. ABD’li askerin canını kurtarmak için kendi askerinin canını feda etmekte bu kadar hevesli olma. Böyle diplomasi olmaz. Bu maceraya atacağın kınalı kuzuların ayağına taş değerse senden biliriz, hesabını da senden sorarız.

“Sayın Erdoğan fakirle oynama be, günahtır”

O kadar acı ki, bu kürsüye kim çıkıyorsa o insanların peşine düşülüyor. Acaba ne buluruz o insanları lime lime yapabiliriz gibi bir tavır içindeler. O kadar üzgünüm ki… Adana’da çiftçiler beni durdurdular. Bir soğan ve karpuz üreticisi. Karpuz üreticisi olan kardeşimiz, canı yanan çiftçi feveran etti. Ben hem yerel basına hem bizimle gelen arkadaşlarımıza bu arkadaşın söylediklerini yayınlamayın dedim. Başına iş geleceği için. Biz yayınlamadık. Biz o çiftçimizi perdelemeye çalıştık. O kadar üzüldüm ki gitmişler, çökmüşler o arkadaşımızı, kardeşimizi A Haber denilen ‘kanal’ günlerce konuşturup televizyondan vermişler. Sayın Erdoğan fakirle oynama be, günahtır. Onları korkutma. O günlerden geçtin sen. Babalarımızın o gece eve yiyecek ekmek getiremediği bir neslin çocuklarıyız biz ne çabuk unuttun? Garibana dokunduğun zaman Gayretullah’a dokunur ve öyle çarpılırsın ki seni kimse kurtaramaz. Yapma.

Kendisi Biden’ın ne dediği ile ilgilenirken biz Bitlisli esnafımıza kulak veriyoruz. Kendisi yeni kankalık peşinde koşarken biz Afyonlu kardeşlerimizi dinliyoruz. Kendisi Türkiye’nin değiş şahsının çıkarlarını korurken biz yüz binlerce kamu çalışanın toplu sözleşmesine kafa yoruyoruz. Mağdur ettiğin binlerce insanı gör. Sen önce Afyon’un merkezinde kentsel dönüşüm adı altında çökmeye çalışılan Afyon’un ‘kupon arazisi’ diye gördüğünüz o çökme işini gör.

Küçük ortakla kafa kafaya vermişsiniz bu eğri düzeni nasıl ayakta tutarız diye hesap yapıyorsunuz. Ne hukuk ne de ahlak tanıyorsunuz. Ne insafınız, ne de vicdanınız kalmış.

İklim değişikliği

Yapılan bir araştırmaya göre vatandaşlarımızın yüzde 93’ü iklim değişikliğinin hepimizi etkilediğini söylüyor. Hangi partiye oy verirse versin, tüm vatandaşlarımız aynı duyarlılıkla çevrenin katledilmesine karşı çıkıyor. Her 4 kişiden 3’ü iklim krizi ile mücadele edilmeli diyor.

Yeşil mutabakatı sadece ticaret yaptığımız ülkelerle ekonomik ilişkilerimizi iyileştirmek için değil, ülkemizin geleceği için istiyoruz. İYİ Parti olarak bu konuda çalışmalarımızı yaptık, çözümlerimiz hazır. İktidara geldiğimizde karbon kotası uygulayacağız. Yeşil dönüşüm fonu kuracağız. Yeşil dönüşüm fonu ile düşük karbon ekonomisine geçişi kolaylaştıracak alternatif teknolojilere yatırımı özendirerek bu alanlarda çalışan yerlere vergi avantajı sağlayacağız. Yeşil dönüşüm projelerine uygun maliyetli finansman desteği sağlayacağız.

AK Parti iktidarının yeşil ve sürdürülebilir olmayan yanlış ekonomi politikaları nedeniyle Türkiye’nin kaynakları verimsiz kullanılıyor. 20 yıl öncesine kadar sadece kamuya ait santrallerimiz vardı. Son 20 yılda özel sektörün devreye girmesinde arz fazlası var. Arz fazlası olan bir piyasada fiyatların düşmesi beklenir değil mi? Ekonomi gurusu Erdoğan’ın yönettiği Türkiye’de öyle mi oldu? Hayır.

İlçe ilçe gezdiğimiz yerlerde herkes elektrik parasından şikayet ediyor, sebebi bunlar. Şu milletimize küfür eden müteahhit var ya. Mesela devlet ona devredilen santralden elektriği 50 kuruştan alıyor oysa devlete ait santrallerde elektriğin üretim maliyeti 29 kuruş. Aradaki farkta bir türlü doymayan beşli çetenin kasasına giriyor. Üretimdeki beceriksiz, tüketimdeki soygunla taçlandırılıyor. Bu düzen böyle gitmez, gidemez. Biz böyle büyük bir soyguna seyirci kalamayız.

“Doyuramadık sizi”

Şimdi de Dalaman’daki Akköprü Barajı’nı satmaya çalışıyorlar. Milletin olan barajı özelleştirecekler, sonra da dolar garantisi verip aradaki farkı yine milletin sırtına yükleyecekler. El insaf kardeşim, ne doymaz iştahınız varmış. Doyuramadık sizi.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir