Mehterli Ayasofya tartışmaları

Haber kanallarında Ayasofya konusunda öyle diyaloglar geçiyor ki, arka fonda mehter marşı da verilse tam Erkan Tan ayarında beyin fırtınası olacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi deha olduğuna kanıttır bu tartışmalar. Yıllardır onun istediği zamanlarda, onun istediği konular muhalefet, medya ve bilim çevrelerinde tartışılıyor. Yönettiği ülkenin kamuoyuna bu kadar yön veren, kamuoyu gündemini bu kadar net belirleyen başka bir devlet başkanı gösteremezsiniz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayasofya’nın yakın zamanda camiye çevrilemeyeceğini çok iyi biliyor. Hal böyle iken bu konuyu tartışmaya açması iki ihtimali akla getiriyor. Birincisi, dış politikada bir pazarlık konusu olarak kullanmak. İkincisi ise, iç politikada başka bir konunun konuşulmasını engellemek.

Türkiye’nin mevcut ekonomik durumu, ABD’li papaz örneğinde olduğu gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emperyalizme karşı dik durmasını engelliyor. İçeride kendi kendimize verdiğimiz mehter marşıyla şaha kalkan Türkiye, dışarıda Küçük Emrah gibi boynunu büküyor. İşte bu sebepten ekonomik olarak muhtaç olduğumuz Hristiyan dünyasına karşı Ayasofya tartışmasını başlatmak kendi ayağımıza sıkmak anlamına geliyor.

Hatırlarsanız, 2014 yılında AK Parti Burdur Milletvekili Hasan Hami Yıldırım Ayasofya’nın ibadete açılması için TBMM’ye bir yasa teklifi sunduğunda AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan ‘Önümüze Ayasofya’yı yem olarak atıyorlar. Ancak biz bu tuzağa düşmeyeceğiz’ demişti. Nitekim, Hami Yıldırım 17-25 Aralık sürecinde AK Parti’den istifa etmiş ve daha sonraları FETÖ terör örgütü üyeliğinden tutuklanmıştı. O zamanlar FETÖ’nün AK Parti’ye kurduğu Ayasofya tuzağında da, bugün ekranlarda mehter eşliğinde Ayasofya tartışması yapan zevat aynı hamasi duygularla kendi kendilerini gaza getiriyordu.

Türkiye’deki FETÖ artığı kriptolar her ne kadar Ayasofya tartışmaları üzerinden Türkiye’yi zora sokmak için uğraşsa da Cumhurbaşkanı Erdoğan bu gaza gelmeyecektir. Hatta birkaç gün sonra ortaya yeni bir konu atacak ve her konuda uzman olan yararsız tipler ekranlarda o konuyu tartışmaya başlayacaklardır. Dört-beş köpeğin önüne bir kemik atınca ortaya nasıl bir manzara çıkıyorsa, bizim bu her konuda uzman olan yararsız tiplerin önüne de bir konu atınca aynı manzara ile karşılaşıyoruz. Türkiye’nin yarısı mehter, yarısı Çav Bella dinleyerek bu kavgayı izliyor. Böylece ne ekonomi ne işsizlik ne enflasyon ne de borçlar kimsenin umrunda oluyor…

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir