2019 yılında konkordato ilan eden inşaat şirketlerine bir yenisi eklenmiş ve lüks villa projeleri ile bilinen Neo Yapı konkordato talebinde bulunmuştu.
İstanbul 1. Asliye Mahkemesi, hakkında konkordato talep edilen Neo Yapı’nın talebini reddetti.
3 Haziran 2021’de görülen dava duruşmasında şirket yararına verilen geçici mühletin, kesin mühletin ve tüm tedbirlerin kaldırılmasını hükmetti.
2000 yılında kurulmuştu
2000 yılında Kadir Aydın ve Feridun Uzunyol tarafından kurulan Neo Yapı Arazi Geliştirme İnşaat San. Ve Tic. AŞ, ağırlıklı olarak Göktürk ve Arnavutköy’de lüks villa projelerini hayata geçiriyordu.
Fiyatları 500 bin TL ila 2 milyon TL arasında değişen villalar yapan şirketin banka, taşeron firma ve piyasalara 170 milyon lirayı aşkın borcu bulunduğu, 30 milyon liralık çeklerinin ise karşılıksız olduğu geçen ağustosta ortaya çıkmıştı. Şirket için iflas talepli icra takibine gidilmişti.
Neo Yapı, 2 bin dönüm orman arazisi ve 600 dönümde 415 müstakil ev ve 8 mahalleden oluşan Neo Gölpark İstanbul projesini yapmış, daha sonra Neo Bolluca, Neo Bolluca 2 ve Neo Bolluca 3 Neo Bolluca 4 Neo Bolluca 5 gibi projeleri üstlenmişti.
İflasına karar verildi
Konkordato komiserlerinin görevlerine son verilirken; hakkında konkordato talep edilen Neo Yapı Arazi Geliştirme İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim şirketinin iflasına karar verildi.Mahkeme kararın derhal İstanbul Nöbetçi İflas Müdürlüğüne ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine; İflas kararının iflas müdürlüğü tarafından ilan edilmesini talep etti.
İstanbul’da Eyüp-Göktürk ve Arnavutköy-Bolluca’da inşa ettiği lüks konut ve villa projeleri ile bilinen söz ettiren Neo Yapı’dan ev alan yüzlerce kişi ise mağdur oldu.
Yatırımcılar mağdur olmuştu
Sözcü’nün haberine göre; Bankalara ve piyasaya yüklü bir borcu bulunan şirketten milyonlarca lira ödeyerek gayrimenkul yatırım yapanlar 2018 yılından bu yana ortada kalmıştı.
NeoYapı adına Bolluca ve Göktürk’te satışı yapılan toplam 450 kadar villa ve daire ile ilgili bir dizi sorun bulunuyor. Mülk sahiplerinden bir kısmı tapularını alamazken, satışı yapılan yüzlerce daire ise teslim edilmedi.
Alacaklı bankalar şirkete yönelik icra takibine geçerken, daire veya villaları bankalara ipotek edilen mülk sahipleri de haciz tehdidi ile karşı karşıya kaldı.
