Koronavirüste bir mutasyon daha! Delta varyantı nedir, belirtileri neler? 7 soruda delta mutasyonu

featured

Koronavirüs salgını ile mücadelede en büyük problemlerden biri de virüsün belli başlı ülkelerde geçirdiği mutasyonlar olmuştu.

Kış mevsiminde ortaya çıkan İngiltere mutasyonunun bahar aylarında ortaya çıkan Hindistan varyantı salgınla mücadelede dengeleri değiştirdi.

Hindistan’da görülen Delta varyantı baş ağrısı, burun akıntısı ve boğaz ağrısı ile kendini gösteriyor. Bu belirtiler gençlerde ağır bir soğuk algınlığı şeklinde ortaya çıkıyor.

İşte Delta mutasyonu hakkında merak edilenler:

1) Delta varyantı yeni mi bulundu?

Hürriyet gazetesinden Fulya Soybaş’ın sorularını yanıtlayan Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu, Delta varyantının yeni olmadığını, varyantlara Yunan harflerinin verildiğini belirtti. Kömürcüoğlu, “Biz Delta varyantını aslında Hindistan varyantı olarak biliyoruz ama 1 Haziran itibarıyla Dünya Sağlık Örgütü değişikliğe gitti ve varyant isimlerini Yunan alfabesinden harflerle değiştirdi. İngiliz varyantı Alpha, Güney Afrika varyantı Beta, Brezilya varyantı Gama, Hindistan varyantı ise Delta olarak anılıyor artık” dedi.

2) Delta varyantı daha mı bulaşıcı?

Delta varyantının ‘çift mutasyonlu’ olduğunu vurgulayan Kömürcüoğlu, “Yani 2 mutasyonlu virüs birleşiyor (California mutasyonu üzerine spike proteinin yapısını değiştirmesi ile) üçüncü, süper bulaşıcı yeni bir mutasyon oluşuyor. Bu yeni mutasyonun antikordan kaçabilme özelliği var. Aşı etkinliğinin bu virüs için daha düşük olduğunu gösteren veriler geliyor. Bir araştırmaya göre Delta varyantı Alfa’ya kıyasla yüzde 60 oranında daha bulaşıcı” dedi.

Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu’nun Delta varyantı ile ilgili sorulara verdiği yanıtlar şöyle;

3) Belirtileri neler? Farklılıklar söz konusu mu?

“Mide, baş ve boğaz ağrısı, bulantı, ishal, kusma, yüksek ateş, burun akıntısı ile kendini gösteriyor. Gençlerde ağır bir soğuk algınlığı şeklinde ortaya çıkıyor. Koronavirüste görmeye alıştığımız tat ve koku almada kayıpların ise daha arkada kaldığı biliniyor”

4) Ülkemizde uygulanan Biontech ve Sinovac aşılarından kaçabilir mi?

“Maalesef Sinovac ile ilgili elimizde çok veri yok. Singapur’dan gelen bazı verilere göre aşı Delta virüse karşı 25’te 1 etkili gibi. Pfizer-BioNTech aşısı en etkili olanı gibi… İlk dozdan sonra hastaneye yatmaya karşı yüzde 94, iki dozdan sonra hastaneye yatmaya karşı yüzde 96 etkili olan aşının, Delta varyantına karşı ise bir dozdan sonra yüzde 36, iki dozdan sonra yüzde 88 etkili olduğu tespit edildi. Türkiye’de sağlık çalışanları biliyorsunuz ocak ayında Sinovac ile aşılandı, 3. doz zamanı geldi. O nedenle tüm varyantlara karşı daha etkili olduğu gözlemlenen BioNTech ile bir ‘pekiştirme’ dozunun daha uygun olacağı söylenebilir”

5) Bu koşullarda tek kurtarıcı yine aşı mı?

“Doğru. Aşılar tek kurtarıcımız şu an için. Rusya alarm verdi; oluşan yeni vakaların yüzde 90’ının Delta varyantı olduğu bildirildi. Hem komşuyuz hem de yaz geldi malumunuz. Rusya’dan fazlaca turist gelecek. Bu da varyantın Türkiye’ye yayılabileceği anlamına geliyor. Buna karşı mutlaka önlem alınmalı. Aşılama şu an çok iyi gidiyor. Bu hızla devam edip, yüzde 70’leri geçersek, Avrupa’nın da korktuğu 4. dalgadan halkımızı korumakta başarılı oluruz”

6) Salgında 4. Dalga mı?

“Dünya genelinde korkulan bu maalesef. İngiltere normalleşmeyi 1 ay daha erteledi. Yasakları kaldırmıyor. Vakalarda son bir haftada yüzde 79’luk artış olduğu belirtiliyor. Fransa, İngiltere’den gelecek olanlara karantina uygulanması kararı aldı. Vaka sayılarında rekor bir artışın kaydedildiği Moskova’da an itibarıyla 9 bin 120 Covid-19 vakası görüldü. Delta varyantı nedeniyle vaka sayıları son haftalarda 3’e katlandı. Biz de sonbahar ile viral enfeksiyon dönemine gireceğiz. O zamana kadar aşılamaları tamamlayabilir, toplumsal bağışıklık oranlarını yakalayabilirsek en az hasarla bunu atlatabiliriz. Umuyorum, bu hızla gidersek, ülkemizde 4. piki görmeyiz ya da belki çok küçük bir artış ile bu zorlu süreci tamamlarız.”

7) Aşıdan sonra kendimizi korumak için ekstra yapılabilecek bir şey var mı?

“1,5 metre mesafe, el yıkama, maske takma ve havalandırma gibi kurallara aynen devam etmek gerekiyor. Unutmayın ki aşılı olsanız dahi virüs alabilir, hastalığı hafif semptomlarla geçirebilirsiniz. Az da olsa bulaştırıcı olma ihtimaliniz de var. Ayrıca aşı olmayan, yaygın genç nüfus var. Hele de bizde diğer ülkelerden de fazla. Kuralları hiçe saymak için çok erken. Yüzde 70 üzeri toplumsal bağışıklık olacak ki belki o zaman maske-mesafe-hijyeni bırakacağız… Henüz o aşamaya gelmedik! Yine erken bir şekilde gevşedik! Kendimizi ve yakınlarımızı korumak istiyorsak bunlara dikkat etmek şart! Yayılmanın durdurulması için varyantın olduğu bölgelere seyahat etmekten de kaçınılmalı”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir