Konya’nın Karahöyük Mahallesi’ne bağlı Pirhasan Sokak’taki evde geçen sene yaşanan olayda, Azzam Al Abdullah’ı yatağında hareketsiz halde bulan amcası İsmail Al Abdullah, polis ve sağlık görevlilerine haber vermişti.
Eve gelen sağlık görevlilerince yapılan kontrolde Azzam Al Abdullah’ın yaşamını yitirdiği belirlenmişti.
DARP İZLERİ TESPİT EDİLDİ
Abdullah’ın vücudunda yapılan incelemede, darbeye bağlı çok sayıda morluk olduğu tespit edilmişti.
Polisin yaptığı incelemede de babası olaydan yaklaşık 15 gün önce sınır dışı edilen çocuğun, üvey annesi Raaşa Osman ve kardeşleriyle birlikte kaldığı ve üvey annesi tarafından sokaklarda kağıt toplattırıldığı ortaya çıkmıştı.
ÜVEY ANNEDEN İTİRAF: HORTUMLA DÖVÜP, ÖLDÜRDÜM
Polis, yaşanan olayın ardından üvey anne Raaşa Osman’ı gözaltına almıştı.
Raaşa Osman, ilk olarak polise Abdullah’ın kağıt toplamak için evden çıktığını, kavga edip geri geldiğini, bu nedenle vücudunda morluklar olduğunu söylemişti. Polisin anlatımlarındaki çelişkiler üzerine sorguya aldığı üvey anne, Abdullah’ı eve geç geldiği için hortumla dövüp, defalarca havaya kaldırıp yere attığını itiraf etmişti. Osman, çocuğu daha önce de dövdüğünü söylemişti.
TUTUKLANDI
Kardeşleri de üvey anneleri Osman’ın, Abdullah’ı hortumla dövdükten sonra havaya kaldırıp yere attığını, baygınlık geçirince de yüzüne su döktüğünü, ağzından kan gelmesi üzerine yatağına yatırdığını anlatmıştı.
Osman, daha sonra sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
ABDULLAH’IN AMCASI: GÖMMEK İÇİN HAZIRLIK YAPMIŞLARDI
Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen daha önceki duruşmalarda tanık olarak dinlenen Abdullah’ın amcası İsmail Al Abdullah, yeğeninin üvey annesi tarafından sürekli dövüldüğünü belirtmişti.
İsmail Al Abdullah, şunları söylemişti:
“Babası Suriye’ye gittikten sonra Azzam Al Abdullah, üvey annesi ve kardeşleriyle kaldı. Raaşa çok sinirliydi. Kendi çocuklarını bile dövüyordu. Beni telefonla arayıp, Azzam’ın öldüğünü söyleyince hemen evlerine gittim. Raaşa, bana çocuğun koronavirüsten öldüğünü ve hemen gömmemizi söyledi. Raaşa sürekli ağlıyordu. Sinirli bir hali vardı. ‘Babaları Suriye’ye gitti biz burada kaldık’ dedi. İçeri girdiğimde çocuğu kefenlemiş gibi battaniyeye sarmışlar. Gömeceklerdi. Gömmek için hazırlık yapmışlardı. Kimsenin haberi olsun istememiş. Biz koronavirüsten de olsa yeğenime bakmak istedik. Belki çöpten filan birşey yedi, boğazında bir şey kalıpta mı öldü, diye düşündük. Raaşa kimsenin haberi olmadan yeğenimi gömecekti.”
“YAĞMUR ALTINDA BEKLETİRDİ”
Yeğeninin vücudunda hortum izlerini fark ettikten sonra komşularının yardımıyla polis ve sağlık görevlisini aradıklarını ifade eden Abdullah, “Üzerini açtığımda vücudunda hortum izleri vardı. Ayağıyla çocuğun göğsüne basmış. Kendi çocuklarını yanından ayırmazdı. Onları sobanın yanında oturturdu. Yeğenimi ise yağmur altında dışarıda bekletirdi. Yağmur, kar demeden çöpten malzeme toplatırdı. Yeğenim gidip çalışıyor, kazandığı parayı da Raaşa’ya veriyordu. Çocuğu hiç evde oturtmaz, sürekli çalıştırırdı.” diye konuşmuştu.
“EVE GEÇ GELDİĞİ İÇİN DÖVDÜM, KASTEN YAPMADIM”
Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, bugün karar duruşması görüldü.
Son kez hakim karşısına çıkan tutuklu Osman, çocuğu öldürmek istemediğini öne sürerek, “Kasten yapmadım. Öldürmek gibi bir niyetim yoktu. Eve geç geldiği için dövmüştüm. Bana burada bakacak kimsem yok. Tahliyemi talep ediyorum.” dedi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET ALDI
Mahkeme heyeti, Raaşa Osman’ı ‘kendini savunamayacak çocuğu öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Hakkında da herhangi bir cezai indirim uygulanmayacağı belirtildi.
