“Kız öğrenci okutmanın arkasında evlilik karşıtlığı var” diyen Üsküdar Üniversitesi Rektörü Nevzat Tarhan, şimdi de İstanbul Sözleşmesi’ni hedef aldı: “Ensest ilişkinin önünü açıyor”

featured

Kadına karşı şiddetin nedenlerinin araştırılması için kurulan TBMM Araştırma Komisyonu’nda milletvekillerine görüşlerini aktaran Üsküdar Üniversitesi Rektörü Nevzat Tarhan, kadın ve erkeğin eşit olamadığını, İstanbul Sözleşmesi’nin “ensest ilişki”nin önünü açtığını savundu. Muhalefet partilerinden kadın vekiller Tarhan’a tepki gösterdi.

Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre, Türkiye’nin farklı üniversitelerinde görev yapan akademisyenler, TBMM’de milletvekillerine, kadına karşı şiddetin durdurulması, kadın haklarının gasp edilmemesi ve eşit yaşam için yapılması gerekenleri anlattı. Muhalefet milletvekilleri ile akademisyenler özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe konulması gerektiğini vurgularken gerici açıklamalarıyla tanınan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Nevzat Tarhan buna karşı çıktı. Sunumunda İstanbul Sözleşmesi’nde geçen toplumsal cinsiyet rollerini “muz”a benzeten Tarhan, şunları söyledi:

“Muz gibi, insan ne yerse ona benziyor”

“Kadın ve erkek biyolojik olarak eşit değil; çünkü birinde testosteron hormonu, birinde östrojen hormonu var. Yani matematiğe karşı çıkıyorsanız çıkabilirsiniz ama biyolojik olarak kadın beyni erkek beyninden farklı. Sözleşmede cinsiyetle ilgili tanım net değil. Rol kavramını belirsiz bırakmış, belirsiz bıraktığı için herkes kendisine göre anlıyor, muz gibi, insan ne yerse ona benzetiyor. Böyle bir cinsiyet rolü.”

“Gelecekte ensest bizi bekliyor”

İstanbul Sözleşmesi’nin sonunun “ensest ilişkiler” olduğunu da öne süren Tarhan, “Biz eğer öyle bir karar vereceksek, ensestin önünü açıyorsak, buyurun, isteyen yapsın bunu. Biz şimdi, şu anda eğer böyle bir kararla toplumda kültürel değişimle ilgili bir karar veriyorsak gelecekte bizi bu bekliyor, ben bunu demek istiyorum” dedi.

AK Partili başkandan savunma

CHP’li Gamze Taşcıer ise Tarhan’ın Diyanet TV’de sarf ettiği, “100 öğrenciden 47’si kız öğrenci. Okutmanın arkasında evlilik karşıtlığı var” şeklindeki sözlerini anımsattı. Taşcıer, Tarhan’ın gerici açıklamalarının kabul edilemeyeceğini söyledi.

Tarhan, bu sözleri neden sarf ettiğini hatırlamadığını öne sürerken komisyonun AK Partili Başkanı Öznur Çalık devreye girdi. Tarhan’ı savunan AK Partili Çalık, “Sizi tanıyan insan olarak insan hakları ve kadın hakları konusundaki hassasiyetinizi, aileye hassasiyetinizi biliyorum” dedi.

Komisyonun kendisi kadına şiddet

Kadına karşı şiddetin nedenlerinin araştırılması için kurulan komisyonda, özellikle AK Parti ve MHP tarafından komisyona davet edilen “uzmanlar” skandal açıklamalara imza atıyor. Kadına şiddetin nedenlerini bulmak bir yana, şiddeti üreten bir dil kullanan “uzmanlar”ın komisyonda kullandığı ifadelerden bazıları şöyle:

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, komisyon üyesi milletvekillerine gerçekleştirdiği sunumda, koronavirüs salgını sürecinde kadına şiddet olaylarının artmasına ilişkin, “Tolere edilebilir düzeyde bir artış” ifadelerini kullandı.

Aile Bakanı Derya Yanık’tan skandal sözler: “Kadına şiddetteki artış tolere edilebilir”

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan, “İnsan fıtratına aykırı sapkın ilişkilerin belli çevreler tarafından kasıtlı şekilde meşrulaştırılmaya çalışılması, aile kurumuna yönelik ana tehditler arasında yer almaktadır” ifadelerini kullandı. Arslan ayrıca, çocuk evlilikleri de savunarak 15 yaşındaki çocukların evliliğinin bir “insan hakkı” olduğunu iddia etti.

TİHEK Başkanı Süleyman Arslan yine erken yaşta evliliği savundu! “15 yaşında nikah kıyılamaması insan hakkı ihlali”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir