Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: “640 bin öğrenci EBA’ya ulaşamıyorsa ne sınavı yapacaksınız?”

featured

Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında, istifa eden Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Merkez Bankası döviz rezervine ilişkin partisinin yönelttiği sorular sonrasında, “Ülkemizdeki pek çok yeni kazanımının altında Berat Bey’in imzası vardır. Bunun adı nedir? Finansı yönetmektir. Bunu başardığı için kuduruyorlar. Bunu başardığı için çıldırıyorlar” diyen Erdoğan’a da yanıt verdi. CHP lideri, “Başarı! Niye görevden aldın o zaman? Alma görevden. Hadi onu görevden aldın başarıysa 128 milyar doları senin talimatınla bir avuç insana peşkeş çeken Merkez Bankası Başkanı’nı niye görevden aldın? Onu da almasaydın. 128 milyar doların hesabını sorunca kıyamet kopuyor. Vallahi sizi kıskanmıyoruz. Kıskanılacak bir şey mi yaptınız? Bu milletin Merkez Bankası’nda biriktirdiği 128 milyar doları ne yaptın Sayın Erdoğan, kime verdin?” ifadelerini kullandı.

Öte yandan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “Sinovac aşısını Türkiye’ye getiren aracı şirket var mı?” sorusuna verdiği  “Doğru değil, biz anlaşmamızı DMO ve Sinovac ile arasında yaptık” yanıtını hatırlatarak, “Aracı şirket Keymen, 1 milyon doz ‘ücretsiz aşıyı’ devlete fatura etti mi, etmedi mi?” sorusunu yöneltti.

Çin’de TRT muhabirinin Türkiye’ye gelecek aşıların önünde çekildiği fotoğrafta, ilaçların üzerinde Keyman İlaç yazdığı görülmüştü.

“Eğitim sistemine bakın!”

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Bir gerçeği hepimiz görüyoruz ve bir gerçeğin tanığıyız. 19 yıldır ülkeyi yöneten bir siyasal iktidar Türkiye’yi bugün hangi noktaya getirdi? Her birimizin hangi partiden olursak olalım hangi görüşten olursak olalım ülkemizi seviyorsak, insanımızı seviyorsak ve bu güzel ülkede huzur içinde yaşamak istiyorsak bunun sorgulanması lazım. Ne oldu da 19 yılda Türkiye ekonomik buhranla karşı karşıya kaldı? Hangi ekonomik ve siyasal tercihler bizi buraya taşıdı? Çocuklarımıza karşı sorumluluk duyuyorsak aynı sorumluluk içinde Türkiye’nin sorunlarını evde masaya yatırmak zorundayız. Konuşmak zorundayız. Eğer oturup konuşamazsak, tartışamazsak kimin doğru kimin haksız olduğunu nasıl öğreneceğiz. Aklımız varsa kullanmak, eğri ile doğruyu ayırmak zorundayız. Eğer ülke bir ekonomik buhranla karşı karşıya ise, on binlerce kişi işsiz ise, üniversiteyi bitiren kadınlar evlere temizliğe gitmeye mecbur kalıyorsa oturup düşünmek zorundayız. 19 yıl önce konuşmadığımız pek çok sorunu neden 19 yıl sonra konuşmaya başladık. Neden ve hâlâ dediğim dedik mantığıyla Türkiye Cumhuriyeti yönetiliyor?

Eğitim sistemine bakın Allah aşkına. Yakında sınavlar olacak. Nasıl bir eğitim sistemi! 640 bin öğrenci EBA’ya ulaşamıyorsa ne sınavı yapacaksınız? 19 yıldır! Eğitimde tasarruf yapıyoruz diyorlar. Arkadaş sen tasarruf yapıyorsan saraydan başlayacaksın! Böyle aklı ve mantığı hiçbir siyasi kitap yazmamıştır, hiçbir bilim insanı da böyle bir düşünce içinde olmamıştır. Türkiye’yi ben yöneteceğim, kararlar alacağım sıkıntı olunca sorumluluk TC devletinindir! Sorumluluk üstlenmiyorsunuz yeri geldiğine yönettiğiniz devleti suçluyorsunuz. TC tarihinde bir ilktir. Tek başına devleti yöneten kişi TC devletini beceriksizlikle suçluyor. Aklın mantığın alacağı bir şey değil. Nasıl bir siyasi yapıyla karşı karşıya olduğunuzu bilmeniz için anlatıyorum. Sadece eğitimde mi hayır, her alanda sorun yaşıyoruz.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir