İşçiler, seslerini kamuoyuna duyurabilmek adına İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirdiler. Konuyu Tunç Soyer ile doğrudan görüşerek, yaşananların hukukla bağdaşmadığını dile getirdiklerini; meşru taleplerini ayrıntılı ve sağlam temeller etrafında yargı kararları ile destekleyerek anlattıklarını ifade eden işçiler bu görüşmelerin sonuçsuz kaldığını ifade ettiler.
İşçiler, “Oysa bizim işten çıkartılmamızın hemen ardından yine aynı partinin yönetimde olduğu Aydın’da bir belediyede yapılan aynı türden bir uygulamadan bir hafta gibi kısa bir zaman içinde geri dönülerek oradaki işçilerin mağduriyeti giderilebildiğine göre bizi bu denli görmezden gelmenin bir anlamı bulunmuyor, dayanağı da bulunmadığı anlaşılıyor. Hal böyleyken kod-29 mağduru emekçiler olarak bu hukuksuzluğa, bu keyfiliğe karşı sesimizi duyurabilmek için fiili protesto bizim için tek yol haline geldi” açıklamasında bulundu.
“Belediye çalışanları fişlenen emekçilerine sahip çıkmıyor”
İşçiler şöyle devam etti:
“Biz bu olaydan sonra şunu anladık ki mağduriyetimiz ortada yasal bir gerekçe, hukuksal bir neden olmaksızın devam ediyor ve bu anlamda yaşananlar idarenin keyfi tutumları ile bizlerin yaşama ve çalışma hakkını gasp etmesinden öte bir anlam taşımıyor. Anayasa Mahkemesinin, yüksek yargının bu konuda verdiği emsal kararlar, hatta CHP’nin kendi içtihatları ve meseleye yaklaşımının da aslında bizim haklılığımızı ortaya koyar nitelikte olduğunu gösteriyor.
Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesini yöneten parti vapuruna bile “Gezi” ismini verirken nasıl oluyor da güvenlik soruşturması eliyle “Gezici, muhalif” olarak fişlenen emekçilerine sahip çıkamıyor onları yok sayıyor bizler arasında demokratik anayasal toplantı hakkını barışçıl biçimde kullanan arkadaşlar olsa bile bu durum, kriminalize edilebilecek bir durum değildir. Biz bu durumu muhataplarımıza yani belediyeye, sendikaya, demokratik kitle örgütlerine, meslek kuruluşlarına sürekli olarak ifade ettik, etmeye devam ediyoruz.”
Destek bekliyorlar
İşçiler en nihayetinde yargıda haklılıklarının tescil edileceğini, uğradıkları hukuksuzluğunsa mahkûm edileceğinin bilincinde olarak mücadeleyi kazanımla sonuçlandırana dek haklarını arayacaklarının altını çizdiler.
İşçiler, son olarak şöyle konuştu: “İzmir eski belediye önündeki haklı direnişimizi başta sendikamız Genel-İş başta olmak üzere emekten yana olan tüm yurttaşlarımızın geniş katkısı ile yükseltmek istiyoruz. Sınıf bilinci, kendini emekten yana sayan herkesin direnen işçinin yanında olmasını gerektirir. Sendikamızı, emekçileri, yurttaşlarımızı mücadelemize desteği yükseltmek üzere direniş alanımıza bekliyoruz.”
