Son tahlilde durum nedir?
Merhum Kısakürek diyor ya “Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!”
Millet ittifakının kefili de yeni oluşturulmaya çalışılan ittifak bloğunun da kefili İyi Parti…Yani Meral Abla…
Geçen seçimlerde Ak Parti ile ittifak arayışları “celep hesabına” dönen Saadet Partisi öngörüldüğü ve görüşüldüğü gibi İyi Parti ile ittifak yapsaydı TBMM’de idi…
Son anda bir irade yapılan görüşmeleri CHP’ye kaydırdı. AK Parti’ye diklenen Saadet kurmayları İyi Parti ile yapılan ittifakla TBMM’de grup kurabilme şansına sahipken birden CHP’nin “kontenjan” hesabına kaldılar.
Bunda Meral Akşener’in yol kesme hamlesine karşı Gül’ün kontrası var. Yani CHP’ye yönlendirme etkisi…
Halen konuştuğum kurmaylar “İlle de Meral Olsun” diyorlar… Oğuzhan Bey’in analizlerinden anladığım kadarıyla da Meral Akşener ile kurdukları hukuk, MHP’den daha fazla…Saadet kurmaylarına bıraksanız “Cumhur İttifakı’na MHP çıksın İyi Parti girsin” diyecekler…Diyorlar da…
Emir Kuşdemir İyi Parti’de
Geçen Nisan ayında Ak Parti Ankara Keçiören Belediye Meclis üyelerinden iki isim istifa ederek İyi Parti’ye geçti. Medya farkında bile olmadı. Katılan isimlerden biri Emir Kuşdemir, diğeri ise İbrahim Uyar…
Meral Akşener TBMM Grubunda parti rozetlerini takarken şunları söylüyordu:
-Hoş geldiniz. Şeref Verdiniz…Geç oldu ama güç olmadı. İyiler ailesine hoş geldiniz. Hepiniz tanışıyorsunuz. Kalu Beladan ben dahil…Bir büyük çoğunluğunuz. Hoş gemdiniz ama ben yine hoş Geldiniz Diyorum. Güç Kattınız,Bizlere Şeref Getirdiniz…
Peki Emir Kuşdemir İsmi Neden Önemli?
1991 seçimlerinde, RP çatısı altında gerçekleşen “Kutsal İttifak” ile MÇP’den 19 milletvekili TBMM’ye girmişti. Ancak Sivas Milletvekili olarak TBMM’ye giren şehit Muhsin Yazıcıoğlu ile merhum Başbuğ Alpaslan Türkeş arasında fikri ayrılıklar giderek çoğalmaya, ilkesel anlamda ayrılıklar kaleme alınmaya başladı.
Bu dönemde 1992 yılının Temmuz ayında, bir grup MÇP’li, kendilerini Medreseyi Yusufiye’li olarak adlandıran ve Türkiye genelinde “Göz yaşı geceleri” ile ünlenen Bizim Dergah dergisini bastılar. Dergi sorumlularından Emir Kuşdemir’i darp ettiler.
Bu isim sıradan bir isim değildi. Mamak’ta C-5 adlı işkencehanede, insanlık dışı işkencelerin yapıldığı kişilerden biriydi Emir Kuşdemir… Bursa cezaevinde işkencelere şahit bir arkadaşı vardı. Ferhat Tüysüz, 17 yaşında girdiği cezaevinde 12 sene yatan, 1991 yılında tahliye olduktan sonra 1995 yılında kanserden vefat etti. Ferhat Tüysüz’ün cezaevinden ,“Bizim Ocak”, “Bizim Dergah” dergilerine gönderdiği yazılarını yazdığı daktilosu halen Emir Kuşdemir tarafından evinde baş köşede saklanıyor.
Böyle bir isim Emir Kuşdemir…
Bizim dergah baskını bardağı taşırdı. Yazıcıoğlu, 6 milletvekiliyle birlikte MÇP’den ayrıldı. Hem de şu sözleri söyleyerek:
“MÇP’deki, Türkiye’nin muktedir güçleriyle oportünist işbirliğine hevesli seçkinler ile millici halk tabanı artık birbirinin kamburu olmayacaktır”
Ve Büyük Birlik Partisi’ni kurdu.
Dahası var…
1 Ekim 1992’de Muhsin Yazıcıoğlu’nun talimatıyla kurulan Nizam-ı Âlem Ocakları ilk ve kurucu genel başkanlığını Servet Avcı yapmıştı. Şimdi Nerede Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın baş danışmanı…
Temmuz 1994’te Servet Avcı, genel başkanlık görevini, Emir Kuşdemir’e devretti. O şimdi nerede İyi Partisi Keçiören Belediye Meclis üyesi.
Ondan iki dönem sonra 1996 yılında Nizamı Alem genel başkanlığını Yavuz Ağıralioğlu üslendi. O şimdi nerede? İyi Parti sözcüsü…
Demem o ki Emir Kuşdemir, ülkücü camia için, alperenler için bir işaret fişeği…Cumhur İttifakı’nın ana omurgası Ak Parti’den, ülkücü kökenli Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’un meclis üyeliğinden ayrılarak İyi Parti’ye geçti.
Belediye Meclis üyeliğine aday olduğunda ona destek veren Büyük Birlik Partisi’nin Genel Başkanlığı’nı yapmış olan eski Kültür ve Turizm Bakanı ve Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yalçın Topçu olmuştu. “Ülkücü hareketin Yusufiyeli sembol ismi Emir Kuşdemir’e” tam destek vermişti:
“Emir Kuşdemir mangal gibi yüreği ile mücadele eden, 12 Eylül darbesinin mağduru olarak cezaevlerini Taş Medrese ve Yusufiye haline getiren ülkücülerin sembol isimlerindendir. Bugün burada Türkiye’mizin tüm kesimlerini yine bir araya getirmeyi başarmış yiğit kardeşimizdir. Türkiye’miz Türkmeni, Alevisi, Sünnisi, Kürdü, Lazı, Çerkezi ile bir bütündür. Bu bütünlük ve birliğimizin teminatı Emir Kuşdemir gibi çileli yollardan geçmiş bugünlere gelmiş isimler ile bu salonda tek yürek, tek vücut olmuş önce vatan diyen aziz halkımızdır”
Yakın siyasi hayatımızda siyasi değişim ve dönüşümlerin Emir Kuşdemir etrafında döndüğünü hatırlarsanız ne dediğimi daha analiz edebilirsiniz. İyi Parti’deki değişime ve dönüşüme dikkat edin.
Yeni yeni yol. 3. İttifak
Gelişmeler bununla sınırlı değil. Siyasi olarak CHP ve HDP’nin Millet İttifakı’na yük olarak görülmesinden dolayı yeni bir ittifak yolda…
İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi, Demokrat Parti…
Nitekim bununla ilgili baharın aylarında siyasi liderlerin turları oldu. “Geçim İttifakı” sözü de bu alternatif arayışından çıktı.
-Bu partilerin hepsi Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı…
-Güçlendirilmiş parlamenter sistem önerileri var. Yalnızca Saadet Partisi Başkanlık sistemini destekliyor. Partili Cumhurbaşkanlığı pratiğine karşı.
-Bu partilerin hepsi yeminli bir Erdoğan karşıtı…Üstüne MHP karşıtı.
-Bu partilerin hepsi Güneydoğu’da aşırı güvenlikçi politikalar izlendiğini belirtiyor.
Liste uzayıp gidiyor… Esnaf ziyaretlerini, ekonomik demeçlerini, dış politika yorumlarını, Erdoğan eleştirilerini yeniden inceleyin…Sosyal medya hesaplarındaki ifadelere bakın…Kollektif akıldan, aynı merkezden çıkmışlar…Adı konulmamış bir ittifak var.
Demeleri o ki “Seçmen iki ittifaka da mahkum değil”
Meral Hanım’ın Cumhurbaşkanlığı “Dinen Caiz mi ?
Peki iş nerede düğümleniyor? Cumhurbaşkanı adaylığında…
Geçen dönemde Ak Parti içinde Abdullah Gül’e çalışan Babacan ve Davutoğlu bu kez adaylarını çıkarmış değiller. Gül’ü destekleme eğilimi Davutoğlu’nun yok da Babacan’ın da liderler ziyaretinde “adaylık sinyali” verdiği biliniyor.
Meral Akşener liderler arasında en şanlısı…Bu durum yani “Kadından Devlet Başkanı” desteklenmesi dinen Saadet tabanına nasıl anlatılır bilemem ama Tansu Çiller’in DYP Genel Başkanlığı ve Başbakan adaylığında dini cemaatlerin Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan gayri resmi fetva aldığı biliniyor.
Temel Bey’e Söz mü Verdiler ?
Kulağıma çalışan başka bir konuda daha var. CHP’nin Recep Tayyip Erdoğan karşısına Temel Karamollaoğlu çıkardığını düşünün…
Bunun alt yapısı var. Saadet kurmaylarına göre Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Keşke sizi aday koysak” diye sözlerinden bahsediliyor. Temel bey bu sözleri “Teklif gibi algıladığından” söz ediliyor.
Bu nedenle Temel Bey’in sol tandanslı keskin muhalefeti söz konusu…
