Avrupa’da hızla yükselen ırkçılığın Türkiye’de tüm çabalara rağmen yükselmeyişini iki sebebe bağlamak mümkün.
Birincisi Türkiye’de ırkçılık yapan isimlerin siyaseten ciddiye alınmaması; ikincisi ise Devlet Bahçeli’nin ırkçılık provokasyonuna kolay alet olabilecek kesimi etkisi altında tutması…
Türkiye’de ırkçılığın bayraktarlığını yapan Ümit Özdağ’ı kendi partisinin İstanbul İl başkanını FETÖ’cü ilan etmesiyle hatırlıyoruz. Kendisine Türkiye gündeminde ancak o şekilde yer bulabilmişti.
Bir de en son “siyasi cinayet” ve “devlet beni korumuyor” iddialarıyla…
Ümit Özdağ’ı iyi tanıyanlar, hangi kaynaktan beslendiğini, hangi ortamlarda bulunduğunu zaten biliyor. Kurduğu partinin maksadını da sponsorunu da özel sohbetlerde dile getiren Meral Akşener, inşallah bir gün kamuoyuna da açıklar.
Irkçılığın Türkiye’de ana konsepti Suriyeliler üzerine kurulu durumda. 2023 seçimleri için çalışan CHP ajansının da kışkırtmalarıyla önümüzdeki aylarda 6-7 Eylül olaylarına benzer senaryoların planlaması yapılıyor.
Türkiye’nin imparatorluk mirası olan devlet aklının siyasi iktidarlar ile karıştırılmaması gerektiğini en iyi Ümit Özdağ bilir.
Türkiye’nin devlet aklı, AK Parti değildir, binlerce yıldır süre gelen bir anlayıştır. Ve bu akıl, Türkiye’nin geleceğini, milli çıkarlarını ilgilendiren konularda kendiliğinden devreye girer.
Tuhaf olan, bu binlerce yıllık devlet geleneğini ve aklını yok sayarak sosyal medyadan esip gürleyen güruhun ruh halidir.
Bu nasıl bir ruh halidir ki, her gün sosyal medya hesapları üzerinden onlarca paylaşım yapıp; her paylaşımda Türk milletini Suriyeliler’e karşı ayaklanmaya davet ediyor?
İYİ Parti’nin kurucular kurulu üyesi İlay Aksoy’un Twitter’da kullandığı ırkçı nefret dili, Hitler’in konuşmalarını gölgede bırakıyor.
Bu kadına göre Türkiye’de ne devlet var ne güvenlik güçleri! Suriyeliler ve Afganlar gelmiş Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni işgal etmiş, her gün kadınlarımıza kızlarımıza tecavüz ediyor…
Stajyer İçişleri Bakanı Meral Akşener hani geçen hafta “Ömer’in Yolunda Yürüyoruz” demişti ya…
Acaba İlay Aksoy ile Ömer’in Yolu’nda nasıl yürüyor?
İçişleri Bakanlığı yapmış Meral Akşener, bu ülkenin iç dinamiklerini, anlık reaksiyonlarını bilmiyor mu? Netflix’de Z kuşağından uzak kalmamak için gay dizileri izlemekten fırsat bulup partisini temsil edenlerin söylemlerini mi takip edemiyor yoksa?
Bu ırkçı ucubelerin kışkırtmaları ile bugün yarın bir Suriyelinin evi yakılsa, bir çocuk yanarak can verse Meral Akşener ya da Ümit Özdağ bunun bedelini nasıl ödeyecek?
Sırf oy devşirebilmek adına girişilen bu ırkçı propagandanın baş aktörlerinin geçmişte MHP’de siyaset yapan ve partiden ihraç edilen isimler olması da sanırım tesadüf değil.
Pek çok konuda ağır eleştirdiğim Devlet Bahçeli’nin Türkiye’nin devlet aklına olan saygısını ve bağlılığını takdir ediyorum. O olmasaydı çoktan ülkücü gençlik sokaklarda Suriyeli avına çıkarılmıştı.
Kü*distan sevdası ile yanıp tutuşan ittifak ortaklarına mı kanıyor, Netflix’te izlediği ortamlardan mı etkilendi; yoksa kuzeni Osman Kavala’nın patronları mı böyle istiyor bilmiyorum ama…
Meral Akşener’in bir an önce halet-i ruhiyesini toparlayıp, rahmetli ağabeyi Nihat Gürer’den öğrendiği ülkücülüğüne geri dönmesi lazım.
