Hünkarın Kılıcı ve Kadı’nın Terazisi

Sedat Peker videoları gündeme bomba gibi düştü. Herkes her an yayınlanacak videoları bekliyor, izliyor, anlamaya çalışıyor, yorumluyor ve tartışıyor. Hatta dizi tutkunları bile, dizi yerine bu videoları izlemeye başladı. You Tubevideolarının izleyenlerin sayısı şimdiden 21 milyonu aşmış.

Olaylar çok üzücü. Susurluk olayından sonra temizlenemeyen lağımlar bir kez daha patlamış durumda.

Sedat Peker, videolarının üçüncüsünde, şöyle soruyor: “Yahu, yirmi bin, otuz bin kişi geliyordu davetlerime, siyasetçisi, gazetecisi, şusu busu… Beni en iyi iş adamı, en hayırsever falan seçiyordunuz, ödüller veriyordunuz… Ne oldu? Nasıl şimdi suç örgütü lideri oldum?”

Sedat Peker’in davetlerime, siyasetçi, gazeteci, şusu busu geliyor iddiası konusunda 24 Mayıs 2002 günlü gazetesi bizi bilgilendiriyor.

Dünyadaki tüm Türkleri internet aracılığı ile buluşturmayı amaçlayan internet sitesinin açılışıyla ilgili Hilton Convention Center’de yapılan geceye 1500 kişi katılmış. Haberden birkaç alıntı da şöyle;

“Peker’in kurduğu sitenin tanıtım gecesinde tüm davetlilere girişte 14 ayar altından rozet hediye edildi.

Devam edelim: “Peker’in kurduğu sitenin tanıtım gecesinde tüm davetlilere girişte 14 ayar altından rozet hediye edildi…Otağ gibi düzenlenen mekânda Mehteran grubu da bir gösteri sundu. Gecenin sunuculuğunu Erkan Yolaç üstlendi.

Peker kendisine verilmek istenen plaketi de almamış ve şöyle demiş:

“İnsanlar layık oldukları şeyleri almalı. Ben bu ödüle layık değilim. Ülkemize daha çok hizmet etmemiz lazım.” 

Habere göre Peker’in kurduğu sitenin tanıtım gecesinde tüm davetlilere girişte 14 ayar altından rozet hediye edildi. Yani geceye katılmak altın rozeti hak etmek için yeterli.

Şimdi gelin habere devam edelim ve bir de geceye katılanlardan birkaç ismi okuyalım:

Koray Eken, Eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz, Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, Abdülhaluk Çay, Sadi Somuncuoğlu, emekli General Veli Küçük, Prof. Şener Üşümezsoy, Ord. Prof. Reha Oğuz Türkkan, İbrahim Tatlıses, Mehmet Ali Erbil, Adnan Şenses, Seda Sayan, Gönül Yazar, Osman Yağmurdereli, Hakan Altun, Şenol İpek ve Cengiz Kurtoğlu ve diğer konuklar…

Peki ne var bunda diyeceksiniz. Doğru herkes  davetli olduğu bir geceye katılabilir ve 14 ayar altın rozeti de alıp takabilir. Ancak aksini düşünmekte mümkün. Özellikle siyasette, bürokraside ve yargıda görevli olanların bazı davetlere gitmeleri ve topluluklarda bulunmaları hoş karşılanmaz.

Çünkü “dün yediğin hurmalar, bugün sizi tırmalar” sözü doğrudur.

Yıllar önce bir gazeteye yaptığım açıklamada Galata Kadısının aklımda kalan şu sözlerini anmıştım.

-Hünkarım senin kılıcın doğru keserse benim de terazim doğru tartar.

Bu sözü şöyle yorumlamak mümkün. Sen yönetim olarak, bürokrasi ve güvenlik olarak doğru çalışırsan adaletin terazisi de senin doğruluğunu taçlandırır ve adil tartar. Çünkü sonuçta toplamda her şey birleşik kaplar kuralına bir oranda uymak zorundadır.

Basit bir örnek vermek istiyorum. Bir toplantıda iki kişinin üzerinde tabanca yakalansa, biri korunup gözaltı sırasında tabancasının iğnesini kırsa, tabanca atışa elverişli olmadığından suç oluşturmayacaktır. Ancak diğeri mahkûmolacaktır!

Biz de bazı olaylar şöyle gelişmektedir: Siyaset, ticaret, mafya, cemaat ve kısmen medya kimi zaman uzun süre el ve iş birliği halindedostluklarını sürdürüyor ve bir gün gelip yolları ayrıldığında çuvallar içinde belgeler yargıya taşınmakta, hadi temizlik zamanı geldi denilmekte ancak yargıda işin içinden çıkılmaz hale getirilmiş olayları çözmede yeteri kadar başarılı olamamaktadır.

Bir başka deyişle suçu önleme aşaması ciddiye alınmamakta, suç oluştuktan sonra ise yargının etkinliği yeterli olmamaktadır.

Sedat Peker’in videolarında çok kullandığı kavramlardan ikisi dürüst ve namuslu olmak. Bu kavramlar şerefli olmak kavramını da içeriklerinde taşırlar.

Sedat Peker’in görüşme kayıtlarını yayınlamasından bir süre önce Cüneyt Özdemir’in yayınına katılan ve Peker ile İçişleriBakanı Süleyman Soylu arasında aracılık yaptığı iddiaları hakkında konuşan Hadi Özışık, iddiaları reddederek “Süleyman Soyludan Sedat Peker’e mesaj götürmüşsem namussuzum, şerefsizim, alçağım” demişti.

Özışık ayrıca şöyle devam etmişti: “Ben dostuma kalleşlik yapmam. Zarar görmesi açısından en ufak bir adım atmam”

Ancak Sedat Peker görüşme kayıtlarını yayınlayınca Özışık özür dilemek zorunda kaldı. Yani bu olayda da namus, şeref vs. sözlerinin hiçbir önemi olmadan nasıl kullanılmış olduğunu Özışık kanıtlamış oldu.

Bu olaylar nedeni ile Sedat Peker için birçok şarkı-türkü bestelendiğini de öğrenmiş oldum.

Kadıköy Acil ‘Bir umuttur Yaşamak’, İsmail Türüt ‘Adam var adam gibi’, Yusuf Saral ‘Reisim Rizelidir’, Âdem Demir ‘Kafkasya Kartalı’ ve diğerleri. Bu şarkıların çoğu Karadeniz ve rap tarzındaymış.

Fakat bu olaylarla ilgili olarak en çok Sezen Aksu’nun:

“Beni yak kendini yak her şeyi yak
Bir kıvılcım yeter ben hazırım bak” diye başlayan “Her Şeyi Yak” adlı şarkısının adı geçiyor.

Şimdi ben de Zekai Tunca’nın bir şarkısını anımsadım. Kim bilir şimdi kimler “Ah bu şarkıların gözü kör olsun” şarkısını dinleyip ah çekiyordur.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir