Gazi denince bizde akıllara; terörle mücadelede gözünü, kolunu, bacağını kaybettiği halde sesi çıkmayan terör gazileri gelir. Resmi törenlerde çocuklar gibi şen, yağmur altında şemsiyesiz ‘hazır ol’da bekleyen yaşlı amcalar gelir.
Gazi denince bizde akla şeref gelir, şan gelir, fedakarlık gelir!
Türkiye Muharip Gaziler Derneği’nin “Gazi” tanımına göre;
GAZİ, bir Kahramandır.
Cumhuriyetimizin en büyük Gazisi, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün, yaşayan canlı temsilcisidir.
Asildir, vakarlıdır, yüksek şeref, ahlak ve fazilet sahibidir.
Canını ve gençliğini, devleti için feda etmek üzere muharebe meydanına karşılıksız süren Gazi, daima devletin emrindedir.
Devletine her zaman şükran borçludur. Onu sever, ona asla küsmez ve devlet düşmanlarıyla aynı safta bulunmaz.
Bütün gazi arkadaşlarını candan sever, kusurlarını hoş görür, onları incitmez ve onlara kızmaz.
…
Çevresinde geçimlidir, sayılır sevilir.
Kendi menfaatinin; vatanının, devletinin, derneğinin ve Gazi arkadaşlarının menfaatinden sonra geldiğini bilir.
Kendisinden yaşlı gazilere derin bir saygı gösterir.
Gazilik şanını kullanarak kendisine menfaat sağlamaya çalışmaz, kimseden bir şey istemez, kimseye el açmaz, yalvarmaz.
…
Her gazinin bir siyasi tercihi olabilir. Ancak hiçbir Gazi, Gaziliği ve derneği siyasete alet edemez, siyasi parti yürüyüş ve toplantılarına Gazilik adına katılamaz. Dernek içinde siyasi tartışma yapamaz.
ATATÜRK sevdası, vatan ve ayyıldızlı bayrak sevgisi, Cumhuriyet aşkı ve Türklük tutkusu her Gazinin kalbinde daima kaynayan bir volkan gibidir.
