İçişleri Bakanı Soylu tepki göstermişti! Frontex Direktörü Fabrice Leggeri istifa etti

Ege ve Akdeniz'de yaşanan geri itmeler ve mülteci dramı, üst düzey istifa getirdi. Skandal olaylarda rolü bulunduğu ileri sürülen Avrupa Birliğinin (AB) sınır koruma ajansı Frontex'in Direktörü Fabrice Leggeri, görevinden istifa etti. Öte yandan raporda, Türkiye'nin, yaşananlara ilişkin çok kez kanıt sunduğu da yer aldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçtiğimiz aylarda yaptığı bir açıklamasında, dünyanın en kirli kurumunun Frontex olduğunu vurgulayarak, Yunanistan sınırına ulaşan göçmenlerin yüzde 83’ünün geri itilip, ölüme neden olunduğunu açıklayarak, tepki göstermişti.

featured

Akdeniz ve Ege’de sıkça gündeme gelen geri itme vakaları, tüm dünyada tepki çekerken, skandal olaylar istifa getirdi. AB Sınır Koruma Ajansı Frontex‘in Direktörü Fabrice Leggeri, basına sıkça yansıyan haberlerin arından görevinden istifa etti…

Avrupa basınında çıkan haberlerde Leggeri’nin istifa mektubunu Frontex yönetimine sunduğu belirtildi.

AB Komisyonu sözcülerinden Anitta Hipper de günlük basın toplantısında konuyla ilgili soru üzerine, Frontex yönetim kurulunun olağanüstü toplantıda olduğunu, toplantının sonucunun öğleden sonra açıklanacağını söyledi.

HABERLERE SIKÇA KONU OLDU

Frontex ve Leggeri, son yıllarda Akdeniz ve Ege’de AB ülkelerine gitmek isteyen kişilerin geri itildiğine yönelik haberlere sıkça konu oldu.

Son olarak dün “Lighthouse Reports”, “Der Spiegel”, “SRF Rundschau”, “Republik” ve “Le Monde” tarafından yürütülen ortak araştırmada, Frontex’in veri tabanında yüzlerce düzensiz göçmenin Ege’de geri itilmesine yönelik kayıtların yer aldığı belirtildi.

VERİ TABANINA FARKLI İŞLEMİŞLER

Ajansın, Mart 2020 ile Eylül 2021 arasında kadın ve çocukların da aralarında olduğu 957 sığınmacının denizde geri itilmesinde rol aldığı, bu vakaların Frontex’in “Jora” adlı veri tabanında “çıkış noktalarından ayrılmanın önlenmesi” şeklinde etiketlendiği kaydedildi.

AB Yolsuzlukla Mücadele Ofisi (OLAF), Frontex hakkında Ege’de göçmenlerin geri itilmesi ile taciz ve görevi kötüye kullanma gibi suçlamalar nedeniyle soruşturma başlatmıştı.

TÜRK SAHİL GÜVENLİK GÜÇLERİ BULDU

Söz konusu veri tabanındaki kayıtlara göre, 22 farklı vakada sığınmacılar, Yunan sahil güvenlik güçlerince durdurulmasının ardından botlara bindirilerek denizde terk edildi. 28 Mayıs 2021’de yaşanan bir olayda, Midilli Adası’na gelen 50 göçmenin, Norveçli sivil toplum kuruluşuna konumlarını bildirdiği ancak grubun daha sonra Türk Sahil Güvenlik güçlerince bir botta bulunduğuna dikkat çekildi.

VAHŞET DAKİKA DAKİKA KAYDEDİLDİ

Frontex iddiaları redederken Ege’de kayıt altına alınan görüntüler bunu yalanlar nitelik taşıyordu. Görüntüler, Yunan unsurlarının mültecileri taşıyan botları Türk kara sularına doğru itmesiyle başlıyor. Gemileriyle çocukların da bulunduğu onlarca mülteciyi taşıyan botu batırabilecek manevralar yapan Yunan askerleri, daha sonra yaklaştıkları botlara ucu sivri demir sopalarla vurarak delik açıyor. Bu sırada bazı Yunan askerleri havaya ya da botun çevresine ateş açıyor. Ölüme yaklaşan mültecilerin yardımına Türk Sahil Güvenlik unsurlarının yetişmesi de görüntülerde yer alıyor.

TÜRKİYE, KANITLARI SUNDU

Rapor, Türkiye’nin defalarca kanıtları ortaya koyduğu gibi Yunanistan’ın göçmenleri geri ittiği, Frontex’in de bunda yol aldığını fotoğraflar ve görüntülerle gözler önüne serdi.

ÖRTBAS ETTİLER İDDİASI

OLAF’ın Frontex hakkında yürüttüğü soruşturmanın sonuç raporundan bulgular da geçen ay yine Avrupa basınında yer almıştı. Sonuç raporunda Frontex Başkanı Leggeri ve diğer üst düzey yetkililerin, Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki geri itmelerini yalnızca bildikleri değil, aynı zamanda örtbas ettikleri iddia edilmişti.

Avrupa basınındaki birçok haberde, Frontex’in Yunanistan’ın düzensiz göçmenleri açık denize geri itmesine destek verdiği, uluslararası hukuka aykırı davrandığı, kurtarması gereken mülteci botlarını Türkiye sınırına püskürttüğü ileri sürülmüştü. Leggeri’nin, Yunanistan’ın düzensiz göçmenleri geri ittiğine ilişkin bir olayda delilleri sildirdiği savunulmuştu.

Frontex ve Yunanistan makamları, geri itmelerle ilgili iddiaları bugüne kadar reddetti.

BAKAN SOYLU: ‘FRONTEX YÜZYILIMIZIN KARA KURUMUDUR

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Avrupa Birliği Sınır Güvenliği Birimi’nin (Frontex) temiz bir kurum olmadığını vurgulayarak, ”Avrupa medeniyeti ve Avrupa, bu kurumun hesabını verecektir. Dünyanın en kirli kurumu Frontex’tir” ifadelerini kullanmıştı.

Sahil Güvenlik Komutanlığında, 2021 Yılı Değerlendirme Toplantısında konuşan Soylu, “Önümüzdeki en önemli mesele, elbette ki düzensiz göçle mücadeledir ve burada özellikle Yunanistan tarafından yapılan geri itmeler hem ciddi bir sorundur hem de bütün dünyanın gözünün içine baka baka insanlık suçudur. Yunanistan unsurları, sınırlarına ulaşan düzensiz göçmenlerin yüzde 83’ünü geri itmektedir.” diye konuşmuştu.

Bakan Soylu, geri itmeler nedeniyle geçen yıl 2 can kaybı ve 3 de kayıp vakası yaşandığını hatırlatarak 2021’de ise bu nedenle 8 can kaybının yaşandığını anımsatmıştu. Frontex’in de uluslararası hukuku hiçe sayarak bu suça ortak olduğunu söyleyen Süleyman Soylu, şu ifadeleri kullanmıştı:

– Frontex yüzyılımızın kara kurumudur ve kollarına siyah bant takmak zorunda olan bir kurumdur. Hayatları boyunca bunun sorumluluğunu üzerlerinde hissedeceklerdir. Temiz bir kurum değildir. Avrupa medeniyeti ve Avrupa, bu kurumun hesabını verecektir. Dünyanın en kirli kurumu Frontex’tir. Avrupa bu kurumdan vazgeçmelidir.

– Yargılamalarını yapmaktadırlar, bu yargılamaların sonunda Frontex kurumu mahkum olmalıdır ve elini ayağını dünyadan çekmelidir. 21’inci yüzyıldaki Avrupa’nın hakikaten kara zihniyetinin en önemli temsilcisi Frontex kurumudur. Bu utanç bunlara yeter ama anlarlar mı, elbette anlamazlar.

Soylu, 28 Şubat 2020-21 Aralık 2021 arasında, geri itme sebebiyle toplam 1430 göçmen olayının kaydedildiğini, bu olaylarda 42 bin 879 göçmenin ölümden kurtarıldığını bildirdi. Geri itme olaylarının iyi takip edilmesini isteyen belirten Soylu, Frontex’e, Yunanistan’a ve Avrupa’ya dersinin verilmesi gerektiğini söyledi.

”AYLAN BEBEK FOTOĞRAFI BATI’YI KENDİNE GETİRMEYE YETMEDİ”

Her geri itme vakasının video kaydının, haberinin Batı’nın çirkin yüzü olarak değerlendirilerek yalanların yüzlere çarpılması gerektiğini dile getiren Soylu, “Bir Aylan bebek fotoğrafı maalesef acımasız Batı’yı kendine getirmeye yetmedi.” dedi.

Süleyman Soylu, düzensiz göç açısından hassasiyetle takip edilmesi gereken bir alan olan Karadeniz’in, 2017’de hareketlendirilmek istendiğini, hızlıca tedbir alınarak geçiş rotasının kapatıldığını anlattı. Son dönemde burada yaşanan gelişmelerin ve ABD’nin bölgeyle ilgilenmesinin, bu rotanın yeniden canlanması sonucunu doğurabileceğine işaret eden Soylu, “ABD ile Avrupa arasında bir rekabet var, burada bir karışıklık olması işine gelebilir ve tıpkı Afganistan’a gittiklerinde uyuşturucu ekimini hızlandırdıkları gibi, Karadeniz’e adım attıklarında da buradaki göç rotasını, saha ajanları ve PKK iş birlikleri sayesinde canlandırmayı denemeleri, uzak bir ihtimal değildir. Kaldı ki bu geçişlerin ara ara denendiği malumdur.” şeklinde konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İtalya rotasının önemine değinerek jandarma, emniyet, sahil güvenlik, göç idaresi ve valilerle kurulacak entegrasyonla İtalya’yı hareketlendiren ana kaçakçılık örgütlerini tespit etmenin sorumluluk ve zorunluluk olduğunu vurguladı. Bu hattı canlandırmak isteyenlerin tasfiye edilmesi gerektiğini belirten Soylu, Ege Denizi’nde İtalya rotası üzerinde yaşanan can kayıplarını hatırlattı.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir